"böylece insanlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • لذا الناس
        
    • يستطيع الناس
        
    • يتمكن الناس
        
    Bu yüzden, biz bu aracı geliştirirken, onu keşfedici bir araç haline getirmek bizim için önemliydi böylece insanlar bu geniş veri alanını inceleyebilir. TED إذن، كان من المهم لنا، عندما كنا نبني هذه الاداة لجعلها أداة استكشافية. لذا الناس ممكن أن يحفرون خلال هذه التضاريس الشاسعة من البيانات.
    böylece insanlar günün tadını çıkartıyorlar. Open Subtitles لذا الناس يُمْكِنُ أَنْ فقط، تَعْرفُ، يَتمتّعُ باليومِ.
    Yani daha fazla tarım işçisine ihtiyaç yoktu, böylece insanlar düşük vasıflı endüstri işlerinden alındılar ve daha fazla makine bu işi aldıkça, insanlar düşük vasıflı servis işlerine geçtiler. TED لذا أنت لا تحتاج أي من العمال الزراعيين، لذا الناس يتوجهون للعمل في الوظائف منخفضة المهارة، وعندما يُؤخذ هذا بالمزيد والمزيد من الآلات، ينتقل الناس للوظائف قليلة المهارة،
    Sonra bu malzemeyi alıp, hepsini açtığımızı düşünün, böylece insanlar onu değiştirebilecek, onunla oynayabilecek, onu geliştirebilecekler. TED ثم خذوا تلك المواد وتخيلوا أن نجعلها مفتوحة، بحيث يستطيع الناس تعديلها، اللعب بها، تحسينها.
    Ayrıca açık kod olmasına olanak tanıyacak, böylece insanlar bununla etkileşebilecek. TED ستكون ايضا قادرة على أن تكون رمزا مفتوحا ، حتى يتمكن الناس من التفاعل معها.
    böylece insanlar bize güvenmeyi öğrenebilirler. Open Subtitles لذا الناس يستطيعون الوثوق بنا.
    Bunları tanımlamak zor, böylece insanlar ciddi problemleri olduklarının farkında değiller, fakat ciddi problemleri var. Open Subtitles ... من الصعب تشخيصها ، لذا الناس لا يقدرونها على أنها أمراض خطيرة ولكنها كذلك
    Sevgilim hayvanları kafese koyar mısın lütfen... böylece insanlar hayvanlar yemeklerin üzerinde zıplamadan yiyebilirler. Open Subtitles حتى يستطيع الناس تناول الطعام بدون أن يقفزوا على الأكل
    Herkes için bir şeyin var ve orta sınıf geçmişin var, böylece insanlar sana oy verebilir. Open Subtitles لديك بنية جسمانية جيدة وخلفية عن الطبقة المتوسطة حتى يستطيع الناس التأثر بذلك
    Bu araçları geliştiriyoruz, fakat onları dünyanın her tarafından yüzlerce grupla ücretsiz olarak paylaşıyoruz, böylece insanlar farklı hastalıkları tedavi etmeye çalışabiliyorlar. Ve umudumuz o ki, beyin devrelerini onları yeniden planlayıp TED نحن نطور هذه الادوات ونتشاركها مع مئات المجموعات حول العالم لكي يستطيع الناس دراستها وتجربتها وعلاج الاعتلالات بواسطتها ونحن نأمل انه وعن طريق اكتشاف الشبكة الدماغية
    Bunu yapıyorsun böylece insanlar hayatlarına devam edebiliyor ve bundan daha önemlisi yok. Open Subtitles تفعلين هذا لكي يتمكن الناس من عيش حياتهم ولا شئ أكثر أهمية من هذا
    Şartları değiştirmeyi denedi, böylece insanlar itaat etmeyi reddedecekti. Open Subtitles لقد حاول تغيير الظروف حتى يتمكن الناس من رفض الطاعة
    Ve birçoğumuz için ölüm, konuşmaktan çekindiğimiz bir konu olduğundan, sergi eğlenceli olacak şekilde tasarlandı, böylece insanlar ilgi gösterebilirdi. TED وبما أن الموت يعتبر من المواضيع التي يشعر أغلبنا بعدم الراحة حين الحديث عنه، تم تصميم المعرض بحيث يكون هزليًا إلى حد بعيد، حتى يتمكن الناس حرفيًا من التفاعل معه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more