Lordum, bu ordu size sadece Yunanistan'ı değil bütün dünyayı verecek. | Open Subtitles | -مولاى,ان هذا الجيش لن يعطيك اليونان فقط و لكن العالم كله |
bütün dünyayı dolaştım. Çok şey gördüm. | Open Subtitles | اننى طفت حول العالم كله وشاهدت العديد من الاماكن و العديد من الناس |
Bir gün Naman'ın bütün dünyayı koruyacağını söylüyor. | Open Subtitles | إنها تعد بأنه يوماً ما سيحمي نامان العالم كله |
Biz musevilerin şeriat kitabından alıntı olup, İbranicedir ve der ki: "Kim bir hayat kurtarırsa, bütün dünyayı kurtarmış sayılacaktır." | Open Subtitles | إنها باللغه العبرية من تلمود تقول: إذا أنقذت حياة واحده كأنك أنقذت العالم بأكمله |
bütün dünyayı bu büyücülerden kurtarmamız lazım ve kayıtlar onlarda olursa bunu başaramayız. | Open Subtitles | يجب أن نُنقذ العالم بأكمله من هؤلاء المشعوذين و نحن لا نستطيع فعل هذا إن حصلوا على الأحداث |
Ben ise yaptıkların aynı etkiyi yapar diyorum çünkü bütün dünyayı etkiliyorsun. | Open Subtitles | أنا أقول إن التأثير مشابه وأسوأ حتى لأنك تصيب العالم أجمع بالعدوى |
bütün dünyayı dolaşır. | Open Subtitles | إنه يجوب كل العالم لأجل الشؤون الخارجية المهمة |
bütün dünyayı da dolaşsam senin gibi bir kız asla bulamam. | Open Subtitles | لن أعثر على واحدة مثلك أبدا في العالم بأسره. |
Her seferinde bütün dünyayı kendine kızdırmayı nasıl beceriyorsun? | Open Subtitles | كيف تنجح دائماً في إغضاب العالم كله منك؟ |
Neden bütün dünyayı esir alabiliyorum da tanımadığım biriyle çıkamıyorum? | Open Subtitles | لماذا استطيع حمل العالم كله كرهينه ؟ أنا قلقة من ميعاد الحب هذا |
Bazı günler bütün dünyayı kurtaramayabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم، لربما لا يمكنك إنقاذ العالم كله في يوماً ما |
Noel Baba, bir gecede bütün dünyayı nasıl dolaşıyorsun? | Open Subtitles | سانتا ،كيف يمكنك 'التجول العالم كله في ليلة واحدة؟ |
Lütuf'u sıfırlayabilirsin, kanın bütün dünyayı tekrar ölümlü yapabilir, ama sadece iki taraftaki şehirlerden aynı anda uygulanarak. | Open Subtitles | قد تعيد إعدادات النعمة قد يجعل دمك العالم كله ميتاَ ثانيةَ لكن فقط بتقديمه لكلا المدينتين في آن واحد |
Ama daha sonra bütün dünyayı şoke eden bir açıklama geldi. | Open Subtitles | و بعدها جاء ذلك الأعلان الذي صدم العالم كله. |
Herkes arayıp bağışta bulunsun çünkü bütün dünyayı doyuracaksınız. | Open Subtitles | دعونا نمسك هواتفنا هواتفنا و نتبرع الأن لهم لأننا سَنَغذّي العالم بأكمله اللّيلة |
Bak annen bütün dünyayı tecrübe etmen gerektiği konusunda beni ikna etti sadece bu çiftliği değil. | Open Subtitles | أنظر أمك أقنعتني أنك تحتاج لمواجهة العالم بأكمله ليس فقط هذه المزرعة |
bütün dünyayı büyük bir eğlence parkına dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | علينا تحويل العالم بأكمله إلى حديقة ملاهي ضخمه |
Tanrı için ringe çık. bütün dünyayı şok ettin. | Open Subtitles | انت تذهب للحلبه من اجل الرب, الان حصلت على العالم بأكمله |
Bana sorarsan bütün dünyayı öldürmek istedi Marianne. | Open Subtitles | اذا سألتني، كان يريد أن يقتل العالم بأكمله يا ماريان |
Ya bütün dünyayı yanlış kurdu beslemeye ikna ediyorsa. | Open Subtitles | ويقوم.. بإقناع العالم أجمع بالسير في الطريق الخطأ. |
Ve bu büyüme hızıyla bütün dünyayı birkaç günde bir ağaç cennetine dönüştürecek. | Open Subtitles | وبهذا المعدّل سيحوّل العالم أجمع إلى رِياض جنّات بغضون أيام |
bütün dünyayı tek seferde oluşturmuyoruz tabii, | TED | نحن لا ننشئ كل العالم مرة واحدة |
Çok kötü bir tat geliştirip, bütün dünyayı yutmak isteyeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى بأنه سوف يطور هذا الطعم القوي... ويقوم بإلتهام العالم بأسره |