"bütün yol" - Translation from Turkish to Arabic

    • طول الطريق
        
    • طوال الطريق
        
    • طيلة الطريق
        
    Evet, dümdüz git. Bütün yol boyunca düz gidiyorsun. Open Subtitles .أجل، توجهي مباشرةً وحسب .على طول الطريق
    Bütün yol boyunca, cesetler ve kan vardı. Open Subtitles و علي طول الطريق كان هناك جثث ودماء في كل مكان
    - Bütün yol boyunca. Open Subtitles ذهبتي طول الطريق إلى مجمع تجاري
    O... Bütün yol boyunca yaptırttığı çılğın ağır nefes eğzersizleri beni çıldırtıyor. Open Subtitles إنها تجعلني أفعل هذا الجنون تتنفس طوال الطريق للمدرسة من اجل التمارين
    Bütün yol boyunca, buzlu şeker çubuğuyla ön dişlerime baskı yapmıştı sanki oraya gidene kadar dişlerimin öne fırlaması geçecekmiş gibi. Open Subtitles كانت تجعلني اضغط على أسناني الأمامية طوال الطريق بمصاصة، كما لو كان بإمكاني إصلاح عضتي بطريقة أو بأخرى قبل وصولنا هناك
    Aslında, annem en sonunda bana benim, okula giderken Bütün yol boyunca ağlayan küçük bir çocuk olduğumu söyledi. TED في الواقع، أخبرتني والدتي أنني كنت الطفل الصغير في القرية الذي يبكي طوال الطريق إلى المدرسة.
    Bütün yol takır takır sesler çıkarttı. Open Subtitles -لقد كانت تصدر ضجيجًا طيلة الطريق إلى هنا
    Çünkü mal gibi Bütün yol boyunca onu salladın. Open Subtitles لأنك هززتها طيلة الطريق كالأحمق
    Bütün yol yokuş yukarıydı. Open Subtitles شاقة على طول الطريق
    Bütün yol boyunca gitmek istiyorum beni duygulara götür... ♪ Open Subtitles فونت كولور = "# D900D9" فونت كولور = "# FFFF00" ♪ أريد أن أذهب على طول الطريق خذني إلى المشاعر. .. فونت كولور = "# D900D9" فونت كولور = "# FFFF00" ♪
    Bütün yol uyudu, değil mi? Open Subtitles نامت طول الطريق إلى هنا
    Ve biz Bütün yol boyunca, bu patikadan yürüdük. TED وقد سرنا لأعلى عبر هذا المسار طوال الطريق.
    Bütün yol boyunca hamileliğim hakkında konuşmaya çalıştım. Open Subtitles انا كنت أحاول أن أتحدث عن الحمل طوال الطريق لهنا
    Bu da Bütün yol boyunca karı gibi bağırdı durdu. Open Subtitles عام 96 لقد اصبح يصرخ مثل الفتاة طوال الطريق.
    Bir kuzenim var, zengin çocuk Avrupa Turu'na çıktı, tüm dünyayı dolaştı ama Bütün yol boyunca kusmadan duramadı. Open Subtitles لدي قريب، ميسور الحال، جال العالم بأسره على متن قارب، لكنه تقيأ طوال الطريق
    Bütün yol boyunca sessizdi ta ki park edene kadar. Open Subtitles لقد كان هادئاً طوال الطريق الى هناك حتى أوقف سيارته وبعد ذلك , هو
    - Evet, şanslıydı. Akita'ya kadar Bütün yol ayakta kalamazdı. Open Subtitles ما كان ليستطيع الوقوف طيلة الطريق إلى (اكيتا)
    - Bütün yol boyunca korunacak. Open Subtitles -ستكون محمية طيلة الطريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more