"bütünlüğünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • سلامة
        
    • نزاهة
        
    • السلامة الهيكلية
        
    EKG, kardiyak tomografi ve kalbin bütünlüğünü görmek için EKO çektirin. Open Subtitles أجريا مخططاً لكهربية القلب وقثطرة قلبيّة، وفحصاً بالصدى لتفقّد سلامة قلبه
    Etnosferin bütünlüğünü tehdit eden değişim veya teknoloji değil. Bunu yapan güç. Egemenliğin sert yüzüdür. TED إنه ليس التغيير أو التكنولوجيا الذي يهدد سلامة المحيط العرقي. أنها القوة الوجه الفظ للسيطرة
    Yapısal bütünlüğünü kaybedebilir. Uçacak mı? Open Subtitles إنها لم تكتمل بعد سيدي من الممكن أن تفقد سلامة البنية
    Denir ki, piramitleri yapan mühendislerin bir kısmı mezarın bütünlüğünü bozmamak için, eserlerinin içine gömülürmüş! Open Subtitles بالمناسبة يقال أن بعض المهندسين الذين بنوها شمعوا ابداعهم بالكامل لحماية نزاهة المقبرة
    Sistemin bütünlüğünü koruyamazsan, geriye sistem de kalmaz. Tamam. Open Subtitles إن لم يمكنك حماية نزاهة النظام فليس هناك نظام
    bütünlüğünü kaybedecek ve akşam saat sekiz de çatlayacak. Open Subtitles هو سيفقد سلامة وتمزيق في 8: 00 اللّيلة. خمس ساعات من الآن؟
    Gelecek için hastanenin bütünlüğünü korumalıyız. Open Subtitles يجب أن نحافظ على سلامة المستشفى من أجل المستقبل.
    Ama termit adındaki ahşap yiyen böcekler... eskiden sağlam olan bu yapının bütünlüğünü bozdu. Open Subtitles لكن الحشرات آكلة الخشب و التي تسمى النمل الأبيض أفسدت سلامة هذا البناء الجميل
    Ama bütün eylemlerimiz görevimizin bütünlüğünü korumak için gerekliydi. Open Subtitles لكن إجراءاتنا كانت ضرورية للحفاظ على سلامة مهمتنا
    İnce çatlaklar, kafa kemiğinin bütünlüğünü zayıflatarak piştiğinde patlamasına sebep olmuş. Open Subtitles الكسور في حد شعر الرأس ضعفت سلامة الجمجمة وتسببت في أن تنفجر عند تسخينها
    Gövde bütünlüğünü tehdit etmeye başladı, ama en büyük sorun o değil. Open Subtitles تبْدأُ بتهديد سلامة هيكل السفينة لكن تلك لَيستْ المشكلةَ الأكبر
    Evet, ardından geri bıraktın ve diğer soğan halkalarıyla olan bütünlüğünü bozmuş oldun. Open Subtitles نعم, وبعد ذلك أعدتيها مما هددتِ سلامة حلقات البصل الأخرى
    O bize ürününün arkasında duracağını söylüyor ve biz ise donanımının bütünlüğünü bozarak karşılık veriyoruz. Open Subtitles هو يعرِض أن يقوم بصيانة معداته ونحن بالمقابِل نتعهّد بأن لا نتعدّى على سلامة الأجهزة الداخلية.
    Federal Büro Cezaevleri tarafından ülke çapındaki maksimum güvenlikli cezaevlerinin bütünlüğünü sınamak için tutulduk. Open Subtitles مستأجرة من قبل المكتب الفيدرالي للسجون لاختبار سلامة السجون لهم بالحراسة المشددة، لجميع منشآت أرجاء الدولة
    Sonra da reaktörün muhafaza kazanının bütünlüğünü bozmadan sistemi çalışmaz hale getirmeniz gerekiyor. Open Subtitles ثم يجب عليكم تعطيل النظام بدون تخريب سلامة نظام أحتواء المفاعل
    Sonra da reaktörün muhafaza kazanının bütünlüğünü bozmadan sistemi çalışmaz hale getirmeniz gerekiyor. Open Subtitles ثم يجب عليكم تعطيل النظام بدون تخريب سلامة نظام أحتواء المفاعل
    Bizim departmanin bütünlüğünü korumaktan bahsediyordunuz. Open Subtitles أتعلمُ، أنك تتحدث حول حماية نزاهة القسمِ
    Zaman çizgisinin bütünlüğünü koruma konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles قمنا بذلك الاتفاق، لحماية نزاهة خطنا الزمني
    Memur Gutterson, umarım ülkemizin parasının bütünlüğünü korumanın değerli vaktinizi boşa harcamak anlamına geldiğini ima etmiyorsunuzdur. Open Subtitles نائب " قيترسون " آمل أنك لا تقترح بأن حماية نزاهة عملتنا الوطنية هو مضيعة لوقتك الثمين
    Bu laboratuarın bütünlüğünü korumak. Open Subtitles بل حماية نزاهة هذا المعمل
    Bir inceleme ekibi tünelin yapısal bütünlüğünü test edip... Open Subtitles وسيقوم فريق المسح بإختبار السلامة الهيكلية للنفق،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more