Sonra Tanrı, büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı yarattı. | Open Subtitles | وبعدها أبدع الرب في ضوئين نور كبيرين، الأكبر منها يشع أثناء النهار .. |
Ailenin en büyüğü oydu ve ailesi, bir erkek bebek istiyordu. | TED | كانت الأكبر في عائلتها وعندما اقتربت ولادتها تمني والدها ولد |
Benim nerede hata yaptığımı ona göstereceğim. Bu işin en büyüğü olacağız. | Open Subtitles | سوف أريه الخطأ الذي وقعت فيه سوف نكون الأعظم في هذا العرض |
Bu kahramanların en büyüğü ve en güçlüsü Herkül'dü! | Open Subtitles | و الأعظم و الأقوى لهؤلاء الأبطال كان هرقل الهائل |
Onlar işçi değil çocuk. En büyüğü daha 16 yaşında. | Open Subtitles | إنهم أطفال وليسوا عمالة أكبرهم بعمر 16 سنة |
O ailenin en büyüğü oğlu. yapmak zorunda... | Open Subtitles | إنه الابن البكر فى العائلة |
Tommy 2'si erkek 1'i kız 3 çocuğumuzun en büyüğü. | Open Subtitles | تومي الأكبر سناً 3, 2 أولاد و بنت. |
Yani bu federal miktarın, - en büyüğü - eyalet ve bölgesel miktarın toplamı. | TED | إذاً ها هو المستوى الفيدرالي مجتمعا الذي هو الأكبر على مستوى الولاية والمستوى المحلي |
ille de en büyüğü onaylamaz ya da en güçlüyü en hızlıyı ya da en akıllıyı bile. | TED | إنه لا يفضل بالضرورة الأكبر أو الأصغر أو الأسرع، أو حتى الأصغر. |
Ve bu büyük ihtimalle bugüne kadar bulunanların en büyüğü. | TED | ومن المرجح أنن تكون الأكبر التي اكتُشِفت لحد الآن. |
büyüğü 11 yaşında ve bu demektir ki dört buçuk sene sonra ehliyetini alabilecek. | TED | أبني الأكبر عمره 11 ، وهذا يعني آنه بعد أربع سنوات ونصف، سيصبح بإمكانه الحصول على رخصة قيادة. |
Sonra da daha büyüğü için kavgaya tutuşuruz. | TED | عندها سنستعد للقتال من أجل القطعة الأكبر |
Kızlardan en büyüğü olan 13 yaşındaki annem kendisinden iki kat yaşlı ve tamamen yabancı biriyle evlendirildi. | TED | تزوجت والدتي الأكبر سنًا عن عمر يناهز 13 عامًا، من رجل ضعف عمرها وغريب عنها تمامًا. |
Sen en iyisisin. Bütün erkeklerin en iyisi, en büyüğü! | Open Subtitles | أنت الأفضل ، الأعظم بين كل الرجال |
Aşkların en büyüğü zor şartlarda ayakta kalmayı başarandır. | Open Subtitles | الآن , الحب الأعظم ينجو من أقسى الظروف |
Rus satranç ustalarından en büyüğü. | Open Subtitles | انه الأعظم ضمن الأساتذة الروس الكبار |
Gençlerin en büyüğü 17 küçüğü ise 15 yaşındaydı. | Open Subtitles | أكبرهم كان 17 سنة والثاني بعمر 15 سنة |
En eskisinden bu yana 450 milyon yıl geçmiştir ki sonuncu, K-T, 4 numara, Ama bunların en büyüğü P'dir yani Permiyen yok olması ki bazen kitlesel yok olmaların anası olarak adlandırılır. | TED | والتي تتراوح بين 450 مليون سنة مضت إلى آخر واحد، وهو انقراض العصر الطباشيري-الثلاثي، رقم أربعة لكن أكبرهم على الإطلاق كان يُطلق عليه في بعض الأحيان أمّ الانقراضات الجماعية. |
Üç kız kardeşin en büyüğü. | Open Subtitles | البكر لثلاث، جميعهن فتيات |
Küçüğü Teddy, büyüğü Tommy. | Open Subtitles | هذا (تيدي) الأصغر سناً (تومي)، الأكبر سناً |
En büyüğü yaklaşık 4 ton ve 3.7 metre genişliğinde. | TED | أكبرها بوزن أربعة أطنان وعرض اثني عشر قدمًا. |
Şimdi Warnley'de kendi türünün en büyüğü. | Open Subtitles | و الآن فانها الأضخم من نوعها في وارنلي |
Annem ve babam, bu ismi diğer 7 çocuğuna da vermiş bunların en büyüğü de benim. | Open Subtitles | قام والداي بتسميتنا نحن الاولاد السبعة بهذا الاسم, وانا اكبرهم |
Daha büyüğü. | Open Subtitles | - حجم أكبر - |