Hala böyle bir evde büyüdüğüne inanamıyorum, baba. | Open Subtitles | أبي، ما زلت لا أصدق بأنك كبرت في منزل كهذا |
Eun, bir yaş daha büyüdüğüne göre kadehini doldurmama müsaade et. | Open Subtitles | .يون، لقد كبرت في سنة .دعيني أسكب لك شراباً |
Ufak kızımın dövmelerini yaptıracak kadar büyüdüğüne inanmak benim için çok zor. | Open Subtitles | انه من العصب على التصديق ان ابنتى الصغيرة كبرت كفايه للحصول على وشم |
Bu kadar büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع إن أزيل نظري لقد كبرت جدا |
Böyle bir babayla büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق انك كبرتي مع اب كهذا |
Vic, ne kadar büyüdüğüne inanabiliyor musun? | Open Subtitles | فيك ، أيمكنك أن تصدق كم هى كبرت ؟ |
Artık o büyüdüğüne göre, onlara ihtiyacı kalmadı. | Open Subtitles | ولأنها كبرت الآن، لم تعُد بحاجة لذلك |
- Haydi Julio, büyüdüğüne göre gerçekten de bana öyle hitap etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | -هيا يا (خوليو )، لا يمكنك حقاً مناداتي هكذا لقد كبرت الآن |
Bu kadar güzel büyüdüğüne sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيده لأنك كبرت بشكل جيد |
Audrey'in bu kadar büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | (لا أصدق إلى أي حد كبرت (أودري |
Ne kadar büyüdüğüne bir bak. | Open Subtitles | إنظري كم كبرت. |
Bu kadar çabuk büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق كم كبرتي بسرعة |