büyük şehre geri dönmek için kanalizasyon akıntısına mı girmemizi istiyorsun? | Open Subtitles | الطريق إلى المدينة الكبيرة هل تريدنا أن نذهب الطريق بأكمله إلى المدينة عبر البالوعات ؟ |
Peki, komşu eyaletten gelen polis dostumuz büyük şehre hoş geldin. | Open Subtitles | حسناً، يا أيها الشرطي الصديق الذي من مكان ليس ببعيد مرحباً بك في المدينة الكبيرة |
Ama önce Kayalıklar'dan büyük şehre kadar tüm hortlakları öldürmeliyim. | Open Subtitles | ولكن أولا سأقوم بقتل كل عائد من جبال روكي حتى المدينة الكبيرة |
İstatistiklere göre en büyük şehre gider. | Open Subtitles | وفقاً للإحصائيات سيتجه شمالاً إلى أقرب مدينة كبيرة |
büyük şehre yolculuğun iyi geçti mi? | Open Subtitles | هل أستمتعت برحلتك للمدينة الكبيرة ؟ |
büyük şehre hoş geldiniz beyler. | Open Subtitles | أهلا بكم في المدينه الكبيره يا رفاق |
büyük şehre taşındığında hissettiği gibi eve yakın olmasına karşı koyamamıştır. | Open Subtitles | قريبة من المنزل، لم يستطع المقاومة إعجابا كيف شعرت، صعد إلى المدينة الكبيرة. |
Benim hikâyem, büyük şehre doğru büyülü bir yolculuğa çıkan erken gelişmiş bir çiftlik çocuğuyla alakalı. | Open Subtitles | قصتي عن فتى مزارع ناضج يأخذ رحلة سحرية إلى المدينة الكبيرة. |
Onlar büyük şehre doğru yola koyuldular. | Open Subtitles | كانوا فى طريقهم إلى المدينة الكبيرة |
İşte böyle olur eğer bir taşra balığını büyük şehre getirirsen. | Open Subtitles | ... قديحدثهذا عندما نجلب الاسماك إلى تلك المدينة الكبيرة |
Peggy her şeyi ardında bırakıp büyük şehre gider dans edecek ve geri dönmeden Ted'le evlenecektir. | Open Subtitles | لقد قلت أن "بيجي" توجهت نحو المدينة الكبيرة من أجل أن تمارس الرقص قبل أن تعود وتتزوج من "تيد |
büyük şehre dönmek güzelmiş. | Open Subtitles | -إنه لأمر حسن أن أعود إلى المدينة الكبيرة ! |
Seni büyük şehre götüreceğim, Edminton mesela. | Open Subtitles | سآخذك الى المدينة الكبيرة |
Beyler, New York Polisi adına Tanrı'nın dünyasındaki en büyük şehre hoşgeldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | أيّها السادة، بالنيابة عن شرطة (نيويورك) أودّ أن أرحب بكمفي المدينة الكبيرة في أرض الله الخضراء. |
Beyler, New York Polisi adına Tanrı'nın dünyasındaki en büyük şehre hoşgeldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | أيّها السادة، بالنيابة عن شرطة (نيويورك) أودّ أن أرحب بكمفي المدينة الكبيرة في أرض الله الخضراء. |
Hayır, hayal dediğin Clark Kent'i, dünyada kendi izini bırakmak için büyük şehre giderken düşlemek olurdu. | Open Subtitles | كلا، الهلوسة هي تخيل (كلارك كنت)... ذاهباً إلى المدينة الكبيرة... لإحداث أثره على العالم |
Ama ailesini bırakıp büyük şehre gideceği için endişeliydi. | Open Subtitles | ولكنها قلقة من ترك عائلتها والعيش في مدينة كبيرة |
Tek başına büyük şehre gitmekten bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنتي تتكلمين عن الذهاب وحيدة إلى مدينة كبيرة |
Sen büyük teşkilata, büyük şehre alışıksın. | Open Subtitles | أنت معتاد على قوات كبيرة في مدينة كبيرة |
"büyük şehre gidiyorum, iş gereği. | Open Subtitles | فى طريقى للمدينة الكبيرة فى رحلة عمل |
Evet, anladığım kadarıyla büyük şehre bir ziyarette bulunacakmışsın. | Open Subtitles | حسنا سمعت انك ذاهب في رحلة صغيرة On a little journey to للمدينة الكبيرة |
büyük şehre yeni geldim de. | Open Subtitles | وصلت للتوّ في المدينه الكبيره |