Aslında büyük şirketler, devletler riski göze alamazlar. | TED | يعلم ان الشركات الكبيرة والحكومات لا تدخل في ابحاث ذات مخاطر كبيرة |
büyük şirketler zaten yeterince kazanıyorlar, bu nedenle, sahtecilik de bir tür reklam sayılır, değil mi? | TED | هذه الشركات الكبيرة تكسب ما يكفي من المال، لذا إذا كان هناك شيء، فالتزوير هو فقط شكل حر من الإستثمار، صحيح؟ |
Babam, bu büyük şirketler çok para vermez diyor. | Open Subtitles | يقول أبي أن هذه الشركات الكبيرة لا تدفع الكثير |
Hiç fikrim yok. Ama büyük şirketler bir orman gibidir, tabiri caizse. | Open Subtitles | لا أعلم لكن الشركات الكبرى كالغابات كتعبير مجازي |
Kent asla eskisi gibi olmayacak. Tangiers'ten sonra, büyük şirketler her yeri ele geçirdi. | Open Subtitles | المدينة لن تعود لسابق عهدها أبداً بعد طنجة ,استولت عليها الشركات الكبرى |
Her zaman küsuratlıdır, ama büyük şirketler yuvarlar. | Open Subtitles | هناك دائما بعض الكسور لا يعطوها لك فى المؤسسات الضخمة لكنهم يحفظونها لك |
büyük şirketler besin değeri yüksek olmayan gıdaları çocuklara pazarlamak için yılda 20 milyar dolar harcıyor. | TED | شركات كبرى تصرف عشرون بليون دولار سنوياً لتسويق أطعمة غير مغذية للأطفال |
Toby ve benim gibi gerçek ve dürüst insanlar büyük şirketler tarafından kullanılıyorlardı. | Open Subtitles | بأنني أنا وتوبي مهمين للعديد من الأشخاص كانا نختار للمشاركة في العديد من الشركات الكبيرة. |
büyük şirketler için... ofis tasarımı yapıyormuş. | Open Subtitles | لائحة بأسماء ميشيل كولوتشي لقد قامت بتصميم المكاتب بالغالب مخططات اعادة تصميم الشركات الكبيرة |
Tüm büyük şirketler ve üniversiteler malzemelerini burada koruyor. | Open Subtitles | جميع الشركات الكبيرة والجامعات يخزنون أشياءهم التالفة هنا |
- Buradan büyük şirketler taşındı... Bütün vadi bir mezarlık. | Open Subtitles | تلك الشركات الكبيرة أنتقلت .وهذا الوادي أصبح كله مقبرة |
büyük şirketler kendi kendilerini eleştirmede her zaman çok iyi olmuştur. | Open Subtitles | الشركات الكبيرة جيدة دائما في الحفاظ على أمنها. |
- Buradan büyük şirketler taşındı... Bütün vadi bir mezarlık. | Open Subtitles | تلك الشركات الكبيرة أنتقلت وهذا الوادي أصبح كله مقبرة. |
Buluşu teşvik yolu olarak bilginin yayılmasını yöneterek büyük şirketler tarafından buluşları önlemek için patent kalabalığı yaratmaktır. | TED | من المفترض أن تكون وسيلة لحفز الابتكار من المفترض أن تكون وسيلة لتنسيق نشر المعرفة لأنها تستخدم بصورة متزايدة من قبل الشركات الكبيرة لإيجاد توطيد لبراءات الإختراع لمنع الإبتكار أن يأخذ طريقه |
O küçük bir şirket olacaktı çünkü büyük şirketler, küçük siparişler almaz ve tüm bunlara rağmen, daha büyük bir sipariş alırlarsa o sipariş için, onunkini ötelerlerdi | TED | لأنها ستكون شركة صغيرة، لأن الشركات الكبيرة لا تأخذ طلبيّات صغيرة، وحتى إن كانت طلبيّة كبيرة، كانو سيؤخرونه لهذا السبب. |
Babam öldüğü zaman büyük şirketler yeni makinelerle taşları daha hızlı ve ucuza kestiler. | Open Subtitles | ..حينما إستلمأبي الإدارة. كانت الشركات الكبرى ..تشتري |
büyük şirketler bunu yapıyor. Devlet yönetimi bunu yapıyor. Kanıtlanmış bir şey. | Open Subtitles | الشركات الكبرى تفعل ذلك ، القطاعات الحكومية تفعل ذلك ، بتلك الطريقة تم إثبات العمل |
Bak, büyük şirketler vitrin için para ödüyor. | Open Subtitles | الشركات الكبرى تدفع لي لوضع بضائعها على الرف |
Çünkü büyük şirketler genelde bu tarz durumların duyulmasını istemezler. | Open Subtitles | لان كل هذه الشركات الكبرى تريد ان تتجنب الفضائح |
Her zaman küsuratlıdır, ama büyük şirketler yuvarlar. | Open Subtitles | هناك دائما بعض الكسور لا يعطوها لك فى المؤسسات الضخمة ... |
Hollywood büyük şirketler tarafından insanları ezmek için yönetiliyor olabilir. | Open Subtitles | هيولود ربما تديرها شركات كبرى ،تحاول سحق الناس لكنهم يصنعون أفلاما |
René, montaj odasında büyük şirketler için reklam yaparken bakış açını biraz yitirmiş olmalısın herhalde. | Open Subtitles | لقد كنت على معرفة بوالدك ربما في غرفة التحكم تقوم بالدعايات للشركات الكبيرة |