"büyük annesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدة
        
    • جدته
        
    • جدتها
        
    Sherry'nin Cartersville, Georgia'da pek aramadığı bir büyük annesi var. Open Subtitles لدى شيري جدة مفقودة منذ مدة في كارتارسفيل في جورجيا
    Ama şimdi, yavrunun büyük annesi sorunu fark etti ve hemen yardıma koşuyor. Open Subtitles لكن الآن، رصدت جدة الصغيرة المشكلة وتٌقبل نحوهم.
    Jim'in büyük annesi bu evliliğe karşı. Open Subtitles حسنا، ستفـــلر، جدة جيم لا تصدّق الزفاف.
    büyük annesi ölünce annesini aramaya gitti. Karşı tarafa geçti. Open Subtitles جدته ماتت ولذا ذهب للبحث عن والدته، لقد عبر الحدود
    İnanmak istemesem de bilgisayar oyunları satın alıp motosikletini boyatan kişi onun büyük annesi değildir. Open Subtitles و بقدر ما أود أن أفكر بشئ آخر أشك أن جدته هي التي تشتري ألعاب الفديو و تدفع ثمن و ظائف طلاء دراجةٍ ناريه جديده
    Tepede oturduğunu unutma ve bir de büyük annesi var. Open Subtitles لولا أنها تعيش على التل و معها جدتها أيضا ً
    Tepede oturduğunu unutma ve bir de büyük annesi var. Open Subtitles لولا أنها تعيش على التل و معها جدتها أيضا ً
    Öyleyse, daha da tuhaf yanı Isobel'in mezarını Paris'teki kiliseye taşıtan Genevieve'in büyük annesi. Open Subtitles حسناً على سلم الغرابة المؤلف من عشر درجات جدة جنفياف هي التي نقلت قبر إيزوبيل إلى كنيسة في باريس
    Hank'in büyük annesi hapisane yolunun yanıda oturduğundan, ...ve Hank donatlarını taze istediğinden, Open Subtitles بما أن جدة هانك كانت تسكن على الطريق الؤدي الى السجن وبما أن هانك أراد الدونات طازجة
    Ama şimdi, yavrunun büyük annesi sorunu fark ediyor ve devreye giriyor. Open Subtitles لكن الآن، رصدت جدة الصغيرة المشكلة وتٌقبل نحوهم.
    Bayan Sullivan, Will'in büyük annesi ile tanıştırayım sizi. Open Subtitles السيدة سوليفان, اود ان اعرفك على جدة ويل
    Bana baktığı zaman, gerçekten de dünyanın en iyi büyük annesi gibi hissetmiştim kendimi. Open Subtitles عندما نظرت لي .. لقد شعرت فعلا باني افضل جدة في العالم
    Eşimin büyük annesi Aymara, fakat babası Aryan. Open Subtitles جدة زوجتي من العرق الآيماري، لكن والدها آري.
    Ben Alex'in büyük annesi Lilly, ve bunlar da onun ev arkadaşları. Open Subtitles أنا جدة أليكس ليلي، وهؤلاء شركاء غرفته.
    Ya da numaramı kaybetti, ya da şehir dışında, ya da taksi çarptı, ya da büyük annesi öldü. Open Subtitles أو فقد رقمي، أم أنه في سفر أو داسته شاحنة، أو توفت جدته
    büyük annesi Aiwarol sitesinde oturuyor. Bu yerlerden herhangi birine gelirse onu bulabiliriz. Open Subtitles جدته تعيش فى مشروع الإيواء،هناك حيث سنجده
    Evet, eminim büyük annesi de böyle bir şey yaptığını düşünmüyordur. Open Subtitles حسنّ ، أراهن على أن جدته لم تظن ذلك أيضاً
    Yani demem o ki, Onun hala büyük annesi ile yaşadığı gerçeğini göz ardı edebilirdim, fakat bu adam çok sırnaşıktı. Open Subtitles أنا أعني, من الممكن أن أتغاضى عن حقيقة أنه لازال يعيش مع جدته لكن الرجل كان دبقاً جداً
    - büyük annesi buranın sahibi. Open Subtitles جدته تملك المكان.
    büyük annesi ve üvey kardeşinin telefonları dinlenilsin... bilgi alabileceğimiz herkesin. Open Subtitles أحضر سجلات هاتف جدتها و أخيها. أو أي شخص له علاقة بها..
    İşte Gina, Amelie'nin iş arkadaşı. büyük annesi şifacıydı. Open Subtitles تعمل جينا مع أميلي جدتها كانت معالجة
    İşte Gina, Amelie'nin iş arkadaşı. büyük annesi şifacıydı. Open Subtitles تعمل جينا مع أميلي جدتها كانت معالجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more