"büyük bir şeyin" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء كبير
        
    • من شيء أكبر
        
    • شئ كبير
        
    • في شئ أكبر منك
        
    • شيء ضخم
        
    • من كيان
        
    • شيئ أكبر
        
    Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? Open Subtitles إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟
    Bu küçük aptal kasabadan çok daha büyük bir şeyin parçası olacağım. Open Subtitles إسمع، سأكون جزاءً من شيء كبير أكبر من هذه المدينة الصغيرة الغبية
    Ve aslında, kendinizden çok daha büyük bir şeyin bir parçası olmak, yaşayabileceğiniz en ödüllendirici deneyimdir. TED كما أن كونك جزء من شيء.. أكبر منك هو أكثر تجربة مجزية قد تمر بها
    Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. TED وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر
    Büyük bir şeyin%25'i, koca bir hiçin%100'ünden daha iyidir. Open Subtitles الربع من شئ كبير افضل بكثير من شئ قليل بأكمله.
    Hiç kendinden büyük bir şeyin parçası olmak istemedin mi? Open Subtitles ألست كنت تريد ان تشارك في شئ أكبر منك
    O yüzden buradan başlayalım. Bu kadar büyük bir şeyin samanlıkta iğne aramaya benzeyeceğini bilmiyordum. Open Subtitles ‫لم أعلم قط أن شيء ضخم جداً ‫يمكنه أن يكون إبرة في كومة قش
    Artık üzerine büyük bir şeyin düşeceğinden endişelenmeli miyim... bir sonraki yolculuğunu kastediyorum. Open Subtitles هل يجب أن أقلق حول سقوط شيء كبير عليك في المرة القادمة التي...
    büyük bir şeyin peşindeydi, o kadar büyük ki nükleer reaktör adeta bir pile benzeyecekti. Open Subtitles بعمل قوي لقد كان يسعى خلف شيء كبير شيء كبير جدا سيجعل القنبلة النووية تبدو مثل بطارية صغيرة
    Daha büyük bir şeyin kokusunu aldın ve hepsini kendine istiyorsun. Open Subtitles لقد شممت رائحة شيء كبير و الآن تريده كله لنفسك
    Daha büyük bir şeyin kokusunu aldın ve hepsini kendine istiyorsun. Open Subtitles لقد شممت رائحة شيء كبير و الآن تريده كله لنفسك
    Cennetsel bir tip büyük bir şeyin olacağını söylemişti. Open Subtitles قال لي أحد الملائكة بأن هناك شيء كبير قادم.
    Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz, hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz. TED وأشعر أنني جزء من شيء أكبر مني، ونحن جميعًا بمثابة درع لبعضنا البعض من أي شيء آخر قد يستحوذ على انتباهنا، ونستطيع أن نكون هناك فقط.
    Sanki yalnızlığını anlamana yardım etmekten çok, senden büyük bir şeyin parçası olduğunu gösterir. Open Subtitles يجعل الناس يشعرون أن هناك طريقة لفهم حدتك ولكن وسيلة ليشعروا بأنهم جزء من شيء أكبر من نفسك
    Sanki kendimden büyük bir şeyin parçasıyım ve bunun farkına varmışım gibi. Bo... Open Subtitles كأني أدركت في لحظة أني أمثل جزءا من شيء أكبر منّي
    Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak için bir fırsat olduğunu söylemiştin. Open Subtitles قلت أن هذه فرصتي لأكون جزءاً من شيء أكبر مني لأساعد الناس هذا ما أريده
    Daha büyük bir şeyin sadece bir parçası. Bir sürü insan ölüyor. Open Subtitles أنها جزء من شئ كبير جداً والكثير من الناس يموتون
    Ama gerçekte Chandling çok büyük bir şeyin üzerinde oturuyordu. Open Subtitles ولكن فعلا شاندلنج كان يجلس على شئ كبير
    Abby ve Claire'ı federal koruma altına aldırdın ve bana büyük bir şeyin döndüğünü söyledin. Open Subtitles وضعت "آبي" و "كلير" تحت الحماية الفيدرالية، و أخبرتني أنك تعمل على شيء ضخم.
    Kendimi daha büyük bir şeyin parçası gibi hissetmiştim. Open Subtitles قد أدركت أنّي جزء من كيان الحياة الرّحبة
    Bana daha büyük bir şeyin parçasıymışım gibi hissettiriyor. Open Subtitles يجعلني هذا أشعر بكوني جزءاً مِن شيئ أكبر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more