| Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? | Open Subtitles | إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟ |
| Bu küçük aptal kasabadan çok daha büyük bir şeyin parçası olacağım. | Open Subtitles | إسمع، سأكون جزاءً من شيء كبير أكبر من هذه المدينة الصغيرة الغبية |
| Ve aslında, kendinizden çok daha büyük bir şeyin bir parçası olmak, yaşayabileceğiniz en ödüllendirici deneyimdir. | TED | كما أن كونك جزء من شيء.. أكبر منك هو أكثر تجربة مجزية قد تمر بها |
| Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. | TED | وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر |
| Büyük bir şeyin%25'i, koca bir hiçin%100'ünden daha iyidir. | Open Subtitles | الربع من شئ كبير افضل بكثير من شئ قليل بأكمله. |
| Hiç kendinden büyük bir şeyin parçası olmak istemedin mi? | Open Subtitles | ألست كنت تريد ان تشارك في شئ أكبر منك |
| O yüzden buradan başlayalım. Bu kadar büyük bir şeyin samanlıkta iğne aramaya benzeyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم قط أن شيء ضخم جداً يمكنه أن يكون إبرة في كومة قش |
| Artık üzerine büyük bir şeyin düşeceğinden endişelenmeli miyim... bir sonraki yolculuğunu kastediyorum. | Open Subtitles | هل يجب أن أقلق حول سقوط شيء كبير عليك في المرة القادمة التي... |
| büyük bir şeyin peşindeydi, o kadar büyük ki nükleer reaktör adeta bir pile benzeyecekti. | Open Subtitles | بعمل قوي لقد كان يسعى خلف شيء كبير شيء كبير جدا سيجعل القنبلة النووية تبدو مثل بطارية صغيرة |
| Daha büyük bir şeyin kokusunu aldın ve hepsini kendine istiyorsun. | Open Subtitles | لقد شممت رائحة شيء كبير و الآن تريده كله لنفسك |
| Daha büyük bir şeyin kokusunu aldın ve hepsini kendine istiyorsun. | Open Subtitles | لقد شممت رائحة شيء كبير و الآن تريده كله لنفسك |
| Cennetsel bir tip büyük bir şeyin olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال لي أحد الملائكة بأن هناك شيء كبير قادم. |
| Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz, hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz. | TED | وأشعر أنني جزء من شيء أكبر مني، ونحن جميعًا بمثابة درع لبعضنا البعض من أي شيء آخر قد يستحوذ على انتباهنا، ونستطيع أن نكون هناك فقط. |
| Sanki yalnızlığını anlamana yardım etmekten çok, senden büyük bir şeyin parçası olduğunu gösterir. | Open Subtitles | يجعل الناس يشعرون أن هناك طريقة لفهم حدتك ولكن وسيلة ليشعروا بأنهم جزء من شيء أكبر من نفسك |
| Sanki kendimden büyük bir şeyin parçasıyım ve bunun farkına varmışım gibi. Bo... | Open Subtitles | كأني أدركت في لحظة أني أمثل جزءا من شيء أكبر منّي |
| Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak için bir fırsat olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن هذه فرصتي لأكون جزءاً من شيء أكبر مني لأساعد الناس هذا ما أريده |
| Daha büyük bir şeyin sadece bir parçası. Bir sürü insan ölüyor. | Open Subtitles | أنها جزء من شئ كبير جداً والكثير من الناس يموتون |
| Ama gerçekte Chandling çok büyük bir şeyin üzerinde oturuyordu. | Open Subtitles | ولكن فعلا شاندلنج كان يجلس على شئ كبير |
| Abby ve Claire'ı federal koruma altına aldırdın ve bana büyük bir şeyin döndüğünü söyledin. | Open Subtitles | وضعت "آبي" و "كلير" تحت الحماية الفيدرالية، و أخبرتني أنك تعمل على شيء ضخم. |
| Kendimi daha büyük bir şeyin parçası gibi hissetmiştim. | Open Subtitles | قد أدركت أنّي جزء من كيان الحياة الرّحبة |
| Bana daha büyük bir şeyin parçasıymışım gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | يجعلني هذا أشعر بكوني جزءاً مِن شيئ أكبر. |