Korkunun cinselliğimde büyük bir rol oynadığını keşfettim. | Open Subtitles | اكتشفت ان الخوف يلعب دورا كبيرا في رغبتي الجنسية |
Hiç içinden birinin hayatında büyük bir rol oynayacağını bildiğini hissettiğin oldu mu? | Open Subtitles | هـل حدث وراودك شعـور علمت فيه حتـى النخـاع أن شخصـا سيلعب دورا كبيرا في حيـاتك ؟ |
Ve bu şeyi bulmamızda büyük bir rol oynadığın için sana övgülerimi iletiyorum. | Open Subtitles | ومجد لكم للعب دورا كبيرا في العثور على هذا الشيء. |
Beynin bu kısmı, yönetim fonksiyonlarında, problem çözerken, görevler arasında geçiş yaparken ve alakasız bilgileri ayıklarken odaklanmamızda büyük bir rol oynar. | TED | هذا الجزء من دماعنا الذي له دورٌ كبيرٌ في المهام التنفيذيّة، وحلِّ المشاكل، والتبديل بين المهام، والتركيز أثناء تصفية المعلومات التي لا علاقة لها بالموضوع. |
Devam edecek olursak artık sosyal medya büyük bir rol... | Open Subtitles | نكمل ما بدأناه، وسائل التواصل الاجتماعي اليوم تلعب دوراً كبيراً |
O zamanlar kıymetini bilmediğim şey ise, tedavimde ve iyileşmemde büyük bir rol oynayacak olan işimdi. | TED | والذي لم أقدره آنذاك، فالعمل لعب دور كبير في علاجي واستردادي للعافية. |
Sıtma ağları, bu savaşta gerçekten büyük bir rol oynamakta. | TED | ولشبكات الملاريا دورٌ في ذلك |
Bana kalırsa sen bu savaşta çok büyük bir rol oynayacaksın George. | Open Subtitles | أعتقد أنك مقدر لك أن تلعب دوراً كبيراً بالحرب (جورج) |
Din savaş zamanlarında büyük bir rol oynayabilir, fakat bundan daha fazlasını, savaş oyuncaklarımız susup, ruhumuz sükunete kavuştuğunda yapar. | Open Subtitles | الدين ربما يلعب دور كبير .. في أوقات الحرب ولكن الدور الأكبر عند صمت الأسلحة |
Bu Bonnie için. Ve onu geri getirmekte sen de büyük bir rol oynadın. | Open Subtitles | هذا لأجل (بوني)، والتي كان لك دور كبير في إعادتها. |