"büyük evde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المنزل الكبير
        
    • البيت الكبير
        
    • في بيت كبير
        
    • في الشقة الأكبر
        
    Benimle akşam yemeğine gel, evlat, büyük evde. Open Subtitles تعال الى العشاء معي يابني في المنزل الكبير
    Tepedeki büyük evde oturan patronun kızkardeşi. Open Subtitles أخت الرئيس من ذلك المنزل الكبير على التل
    Eski Vadi Yolundaki büyük evde oturan İsviçreli adam. Open Subtitles الرجل السويسري صاحب المنزل الكبير على طريق الوادي القديم؟
    Nehirde, hemen dışında. - Taraçalı büyük evde. Open Subtitles ‫على النهر مباشرة ‫البيت الكبير ذو الشرفات
    Her zaman insanlar aç mı tok mu diye bakar. büyük evde bir güzel ziyafet çektim. Open Subtitles . هو دائما يتأكد ان الناس لديهم طعام كافى ليأكلوة , هو قام بعمل احتفال فى البيت الكبير
    Merdivenlerin başındaki büyük evde. Open Subtitles في بيت كبير اعلى التلة
    Birlikte yaşlanacağımızı söylerdi yolun ilerisindeki büyük evde. Open Subtitles وقالت أننا سوف نتقدم فى السن سوياً فى المنزل الكبير فى أسفل الطريق
    Eger dikkatli olmazsak, Bu büyük evde sonuna kadar Open Subtitles إذا لم نكن حذرين سينتهي بنا الأمر في هذا المنزل الكبير الرائع
    büyük evde bir zenciyi ağırlayacağına inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أنك أحضرت زنجي كي يمكث في المنزل الكبير
    Balayından döndüğünüzde büyük evde mi yaşayacaksınız? Open Subtitles إذاً ستعيش في المنزل الكبير عندما تعود من شهر العسل؟
    O büyük evde yaşadığın için nefret ediyordum senden. Yeni ailenle. Open Subtitles كرهت عيشك في ذلك المنزل الكبير وهذه العائلة الجديدة،
    Dışarıda tarlalarda çalışan insanlar büyük evde olmak istiyorlar. Open Subtitles جميع من يعمل خارجًا في الحقول يعتقدون أنهم يرغبون بالتواجد في المنزل الكبير
    Beni şimdi bırakamazsınız. O büyük evde tek başıma kayboluyorum. Open Subtitles فأنا اثرثر بمفردى فى هذا المنزل الكبير
    Bu büyük evde sadece, halamla ben varız. Open Subtitles أنا وعمتي فقط من يقطن هذا المنزل الكبير
    Zavallı Rosamond Teyze. O büyük evde yapayalnız. Open Subtitles مسكينة عمتي روزاموند وحيدة في ذلك البيت الكبير
    büyük evde çalışabilirsin yine. Ama burada benimle yaşarsın. Open Subtitles يمكنكِ أن تعملي في البيت الكبير لكن تسكنين معي
    Ben büyük evde kalırken senin hâlâ babanla birlikte... Open Subtitles بانني اقطن في ذلك البيت الكبير وانت تقطن مع ابيك
    Ev zencisi evde yaşardı, sahibine yakın büyük evde, bodrumda ya da tavan arasında. Open Subtitles ... زنجى البيت يعيش فى البيت ، بجانب سيده, فى البيت الكبير . فى القبو أو العليه
    Bayanla beraber büyük evde olacaksın. Open Subtitles ستكونين في بيت كبير مع السيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more