"büyük eve" - Translation from Turkish to Arabic

    • المنزل الكبير
        
    • البيت الكبير
        
    • للمنزل الكبير
        
    • للبيت الكبير
        
    Yani her gece onun büyük eve gitmesini ve ahırda kalmayı. Open Subtitles اقصد هي كل ليلة تذهب الى المنزل الكبير وانا ابقى هنا في الحظيرة
    Görünüşe göre, babalık büyük eve geçiyor. Open Subtitles يبدو وكأنّ بابا سيذهب إلى المنزل الكبير.
    Kimse şüphelenmeden, büyük eve gitsen iyi olur. Open Subtitles الأفضل أن تعودي لذلك المنزل الكبير قبل أن يرتابهم الشك
    büyük eve geri dönebilirsin. Open Subtitles إذا رغبتِ ، تستطيعين الانتقال مجددًا إلى البيت الكبير
    Bir de bakacaksın ki senin büyük eve taşınıyorlar. Open Subtitles خطوة واحدة وينتقلون للسكن في البيت الكبير
    Paketi alıp büyük eve götürmemi söyledi. Open Subtitles قال لي أن آخذ الطرد و أوصله للمنزل الكبير
    Burası büyük eve gitmeden önceki durağımız. Open Subtitles هذه مجرد محطة توقف قبل ذهابنا للبيت الكبير
    Banliyodaki bu büyük eve geldim. Open Subtitles إلى هذا المنزل الكبير في الضواحي
    - Öğle yemeğinden önce büyük eve dönecektim. Open Subtitles -سأعود قبل الغداء في المنزل الكبير -بالطبع
    Kimse büyük eve gitmeyecek. Open Subtitles لا أحد يدخل إلى المنزل الكبير.
    büyük eve getiririm. Open Subtitles وآتي لك في المنزل الكبير عندما أنتهي
    Onu ne kadar sevdiğimi bilirsin,ama annem beni uzun süre önce büyük eve giderek bıraktı. Open Subtitles تعلمينشدّةتعلّقيبه، لكن ... أمي تركتني منذ أمد طويل... عندما انتقلت إلى ذلك المنزل الكبير
    Bu gece, iki korumayla beraber büyük eve gireceğim ölmüş George Shaw, İngilizlerle savaşan en genç adamdı. Open Subtitles "بعدها سأساق إلى المنزل الكبير رفقة اثنين من هؤلاء الحراس" النقيب الراحل (جورج شاو) كان أصغر رجل قام بشيء في الحرب ضد البريطانيين
    Birkaç yüz metre ilerideki büyük eve sadece yemeğe çağırırlarsa gideceksin. Open Subtitles إنها على بعد 100 ياردة نحو البيت الكبير في حال تم دعوتك إلى تناول العشاء.
    National Avenue'den, Amberson Bulvarı'nın girişindeki eski, büyük eve doğru yürümeye başladı. Open Subtitles كان دائماً ما يسلك الطريق "العام إلى ممتلكات " آمبرسون و البيت الكبير القديم عند "نهاية جادة " آمبرسون
    Willie, onu büyük eve götür... Yaşadığı yere. Open Subtitles ويلي خذه الى البيت الكبير حيث يعيش
    Öğle yemeği için büyük eve geri dönecekmiş. Open Subtitles تعودين إلى البيت الكبير لتناول الغداء
    O büyük eve gider, yapar yani. Open Subtitles لقد ذهب الى هذا البيت الكبير.
    Çocuklardan bazıları o büyük eve gitmek istiyor. Open Subtitles بعض الأطفال أرادوا الذهاب للمنزل الكبير
    -Hadi büyük eve gidelim. -Nasıl gidiyor? Hepsi tamam mı? Open Subtitles هيا بنا جميعنا لذهب للبيت الكبير كيف حال الجميع ، هل الجميع بخير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more