"büyükannemle" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدتي
        
    • جدّتي
        
    • جدتى
        
    • جدتنا
        
    • وجدّتي
        
    Köyde büyükannemle geçirdiğim her okul tatili bu inanılmaz fırsatın kendi ailem içinde yarattığı eşitsizliklerin bilincine varmamı sağladı. TED في كل عطلة مدرسية أقضيها في القرية مع جدتي جعلتني أدرك التفاوتات التي خلقتها هذه الفرصة المدهشة داخل عائلتنا.
    Sonra bir seferinde büyükannemle de tartışmıştı ve... öğrendim ki... beni aldırmak istemiş. Open Subtitles بأن أمي ولدتني قبل أن تتزوج .. . و تشاجرت مع جدتي مرة
    Birkaç gün önce Budapeşte'de... büyükannemle beraber böyle eski bir kiliseye gitmiştik. Open Subtitles كنت في كنيسة قديمة كهذه مع جدتي منذ بضعة أيام في بودابست
    Bir keresinde büyükannemle yarım saat konuştum. Open Subtitles لقد قضيت نصف ساعة اتحدّث مع جدّتي في احد المرّات
    Değirmende öğütme işinden sonra sabahları büyükannemle yerdik. Open Subtitles - جدتى - لقد كنت آكل مع جدتى فى الصباح الذى تلى الطحين
    İnsanlar her gün bana gelip, "Babamla veya büyükannemle veya kardeşimle görüşme yapmayı dilerdim ama çok geç kaldım" diyorlar. TED يقابلني الناس كل يوم ليقول أحدهم: ”ليتني أجريت مقابلة مع أبي أو جدتي أو أخي، لكنني انتظرت طويلًا جدا.“
    Bunu büyükannemle konuşmaktan utanmadın. Open Subtitles لم تكن مرتبكاً عندما تحدثت مع جدتي عن ذلك
    Ben Çin Yılbaşısını büyükannemle kutlamak için Miami Beach'e gittim. Open Subtitles ذهبت إلى شاطئ ميامي لصرف السنة الجديدة الصينية مع جدتي الأمومية.
    Ben Çin Yılbaşısını büyükannemle kutlamak için Miami Beach'e gittim. Open Subtitles ذهبت إلى شاطئ ميامي لصرف السنة الجديدة الصينية مع جدتي الأمومية.
    büyükannemle olan dostluğunun şerefine bu adamı öldüreceğimi temin ederim. Open Subtitles كتقدير لصداقتك مع جدتي اضمن لك ان اقضي على هذا الرجل
    büyükannemle vakit geçirdikten sonra seni hiç böyle neşeli görmemiştim. Open Subtitles أنا لم أراكي مطلقا فرحانة جدا بعد قضاء الوقت مع جدتي
    - Başı belada mı? Çünkü daha önce büyükannemle yalnız kaldım, nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles لأنني كنت لوحدي مع جدتي من قبل وأعرف كيف تتصرف
    Çünkü büyükannemle baş başa kaldım ve ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles لأنني كنت لوحدي مع جدتي من قبل وأعرف كيف تتصرف
    büyükannemle çay içmem gerektiğini hatırladım. Open Subtitles تذكرت للتو انى على ان اشرب الشاي مع جدتي
    Kolejdeyken büyükannemle yaşayıp... Open Subtitles ماذا عن فصل الصيف عندما عشت مع جدتي خلال أيام الجامعة
    Geçen gece, büyükannemle geceleyin balık avına gitmeyeli Çok uzun zaman olduğunu fark ettim. Open Subtitles الليلة الماضية , أدركت بأنه مضى زمن طويل منذ أن ذهبت لصيد السمك مع جدتي
    Sadece büyükannemle beraber yalnız kalmak istiyorum ve kedisiyle. Open Subtitles لا أريد أن أقابل فتاة رائعة لا أريد أن أقابل أحداً، أنا فقط أن أكون وحيداً مع جدتي وقطة
    Şansıma çantamda büyükannemle birlikte çekildiğimiz bir fotoğraf vardı. Open Subtitles لحسن الحظّ أحتفظ بصورة لي مع جدّتي في محفظتي.
    büyükannemle bir odayı paylaşmaktan, Open Subtitles أعني، انتقلتُ من مشاركة الغرفة مع جدّتي
    "Old Yeller" olayı hakkında büyükannemle konuştum. Open Subtitles لقد كلمت جدتى عن موضوع ييلر العجوز
    Öte yandan büyükannemle konuşman... Open Subtitles والتحدث إلى جدتنا من الجانب الآخر،
    Sadece seninle ve büyükannemle görüşmelerinin daha iyi olacağını düşünüyorlarmış. Open Subtitles يعتقدون أنّه سيكون أفضل لو كنتَ أنتَ وجدّتي فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more