Güneş kremi, dudak kremi, böcek kovucu, yazı malzemesi, pul annenin, büyükbabanın ve tabii, bendeniz sadık uşağınızın fotoğrafı. | Open Subtitles | مانع الشمسبلسم للشفاهمضاد الحشرات كتب و طوابع و صور امك و جدك وبالطبع رئيس الخدم الذي تثقي به أنا |
Sen büyürken, büyükbabanın bir tütün dükkanı vardı, değil mi? Kasabada. | Open Subtitles | كان جدك يملك متجر تبغ وأنت تكبر في البلدة، أليس كذلك؟ |
En sevdiğin ağaç, büyükbabanın bahçesindeki ceviz ağacıydı. | Open Subtitles | شجرتك المحببة كانت شجرة الجوز في حديقة جدك |
Her ikisi de tıpkı büyükbabanın kullandığı gibi hemokromatoz ürünüdür. | Open Subtitles | كلاهما من نواتج زيادة نسبة الحديد كما كان يصنع الجد |
Dün bu eskimiş, asırlık antikaydı, ve şimdi de büyükbabanın resmi. | Open Subtitles | البارحة كانت هذه القطعة الأثرية القديمة، واليوم صورة الجد. |
- Pek sayılmaz, sadece üç hafta. Söylesene, büyükbabanın teleskopu hâlâ duruyor mu? | Open Subtitles | ليس فعلا، فقط ثلاث أسابيع أخبريني، هل ما زال جدكِ يملك ذلك التلسكوب ؟ |
büyükbabanın vücudunda bulduğumuz bir askeri banknot idi, | Open Subtitles | ما وجدناه فى جثة جدك كانت ورقة نقود عسكرية |
büyükbabanın öldüğü günün ertesi, 200 000 $ çekti ve başka bir hesaba yatırdı. | Open Subtitles | بعد وفاة جدك بيوم سحب 200 الف دولار واودعها فى حساب اخر |
James büyükbabanın arabasının direksiyonunda bir diş parçası bulduk | Open Subtitles | لقد وجدنا رقاقة من أسنان كامنة على المقود بسيارة جدك |
büyükbabanın inandığı gibi bir aktarma cihazı olduğunu tespit edebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك تخيل معنى أن تكون وسيلة إنتقال آنى كما كان جدك يعتقد ؟ |
Bu tavrınla, büyükbabanın çiftliğini asla kurtaramazsın. Surat asmanı tersine çevirmelisin. | Open Subtitles | لن تنقذي مزرعة جدك بهذا السلوك، يجب أن تقلبي عبوسك |
İnşallah haklısındır, yoksa büyükbabanın tarafından gelen hokus pokus için dua etmeye başla. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني محقة أو سوف تبدئي بالصلاة لتدخل مفاجئ من عائلة جدك |
ha-ha! büyükbabanın bu işe çok sevineceğine eminim. | Open Subtitles | أوه انا متأكّد بأنه سيصبح ضخم اذا انضم جدك |
Eğer eve bir tane getirsem büyükbabanın ne söyleyeceğini hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | ويمكنني فقط أن أتخيّل ماذا جدك كان سيقول عندما تُحضر بعضاً منهم الى البيت |
büyükbabanın gizli tutmayı isteyeceği türden toplantılar? | Open Subtitles | اجتماعات كان جدك يرغب بأن لايعلم بها أحد؟ |
Unutmadan... doktorla beraber büyükbabanın laboratuvarını ameliyathaneye çevireceğiz. | Open Subtitles | . لقد نسيت . أنا والدكتور سنحول معمل الجد لغرفة عمليات |
Dün değil evvelki gün de büyükbabanın ölümünün 1. yıldönümüydü. | Open Subtitles | أول أمس كان ذكرى مرور سنة على وفاة الجد. |
büyükbabanın yerine gidiyoruz, değil mi? Orada bir koy var, yüzebilirsiniz. - Hadi gidelim. | Open Subtitles | نحن ذاهبون إلى مكان الجد هناك جدول، يمكنك أَن تذهب للسباحة |
Babam, babanın kölelerinden biriydi ve öncesinde de büyükbabanın kölesiydi. | Open Subtitles | أبي كان أحد عبيد أبيكِ، وعبد جدكِ قبل ذلك. ممل! |
Gizli bir şekilde senin büyükbabanın, Sangmin'in ninesine karşı hisleri vardı. | Open Subtitles | سرّا جدّك كان عنده مشاعر للجدّة سانجماين |
büyükbabanın laboratuvarının raflarında yıllardır duran... zehir kavanozlarını hatırladın mı? | Open Subtitles | ... اتتذكر برطمانات السم تلك على الأرفف فى مختبر جدنا طوال تلك السنين ؟ ... |
Yani, büyükbabanın arkadaşlarıyla tanışmak. | Open Subtitles | أن تقابل أصدقاء جدِّك |
büyükbabanın vasiyetnamesini dinlemek çok eğlenceli değil biliyorum ama kısa süreceğine söz veriyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّ سماع وصيّة جدّكَ تقرأ ليس ممتعاً، ولكن... |
Annen , büyükbabanın ona asılmasından hoşlanmaya başladı gibi. | Open Subtitles | لقد بدأت والدتك بأن تعجب بجدك |
Neden büyükbabanın yardım etmesine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | حينئذٍ، لازال هناك متسع من الوقت، لم لاتدع الجدّ يساعدك؟ |
Bo'er büyükbabanın sana iki hediyesi var. | Open Subtitles | ،(بوار) :عرّابك لديه هديتان لك |
Eğer yapabilirsen ilk uçağa atla ve büyükbabanın evine git | Open Subtitles | اذا كنتى تستطيعين اريدك استقلال الطائر الى منزل اجدادك |