"büyükbabanız" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدك
        
    • جدكم
        
    • جدكما
        
    • جدّك
        
    • جدكِ
        
    Büyükbabanız polisin hiçbirşeye karışmasını istemediğinden, otopsiyi engellemek için bütün etkimizi kullandık Open Subtitles منذ أن كان جدك لا يريد للشرطة ان تتدخل كان لابد ان نستخدم كل تأثيرنا لمنع تشريح الجثة
    Büyük Büyükbabanız gerçekten de çok zenginmiş. Open Subtitles كان جدك غني كثير ودفن زوجته على قيد الحياة؟
    Anlaşılan hasta ama Büyükbabanız geliyor. Open Subtitles إنها بحالة سيئة على ما يبدو لكن جدك سيحضر
    Çok bilmiş üniversite profesörlerinin bazıları, burdaki şu maymunun büyük, Büyükbabanız olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Open Subtitles البعض من أساتذة الكلية المتحذلقون يحاولون لإثبات أن هذا القرد هنا هو جدكم الاكبر
    Bir şey daha var, Büyükbabanız sizin burada olduğunuzu bilmiyor. Open Subtitles هناك أمر أخر ... جدكم لن يتم أخباره بأنكم هنا
    Bu Şükran Günü'nde, bağırmak yok, histeri yok, özellikle de Büyükbabanız burada değilken. Open Subtitles وعيد الشكر هذا، لا صراخ ولا هستيريا وخاصة في ظل غياب جدكما
    Hem Büyükbabanız hem de büyükanneniz ecelleriyle böyle buluşmadılar mı? Open Subtitles أليست هذه هى الطريقة التى لقى بها والدك وأنت و جدّك قَدَرهم؟
    Yazan kişi büyük Büyükbabanız gibi Ejderha Yoldaşlığı üyesiydi. Open Subtitles الرجل الذي كتبها كان عضواً في تنظيم التنين مثل جدك
    Tanrılar, siz ve Büyükbabanız doğmadan çok çok önce karar verdiler ki sizin kanınız onlarındır. Open Subtitles قررت الآلهه ذلك قبل وقت طويل قبل ولادتك بوقت طويل قبل ولادة جدك بوقت طويل إن دمائك هي دمائهم
    Büyükbabanız gerçekten zevk sahibi biriymiş. Open Subtitles حسنا، جدك كان عنده كان عنده ذوق جيد
    İç Savaş'ta büyük Büyükbabanız Yeraltı Demiryolu işine karışmıştı. Open Subtitles في الحرب المدنيه جدك الاعظم كان
    Ve Büyükbabanız hayattayken hiç kira ödemediler. Open Subtitles و لم يدفعوا ايجار عندما كان جدك حي
    Büyükbabanız bize bıraktı ve o vefat etti. Open Subtitles جدك تركه لنا بعد أن وافته المنية
    Paralel evrende, Büyükbabanız başka bir evrenden olan siz tarafından öldürülmüş olur, yani bu sizin babanızı ve sizi etkilemez. Open Subtitles .لكنه جدك فقط فى عالم موازِ ،فى هذا العالَم المُوازى جدّك الذى قتلته من كونٍ آخر ،فى هذا العالَم المُوازى جدّك الذى قتلته من كونٍ آخر
    Büyük Büyükbabanız Digger'ın, bu anı görmesini isterdim. Open Subtitles ،لو كان بإمكان جدكم الكبير ديجر أن يراكم
    Büyükbabanız gelemediği için çok üzgün çünkü Paris'te bir konferansta kaldı. Open Subtitles جدكم يعتذر عن عدم حضوره ولكنه انشغل بمؤتمر في باريس
    Büyük Büyükbabanız bu nedenle Peru'ya petrol işinde çalışmaya gitti. Open Subtitles لهذا السبب ذهب جدكم الأكبر للعمل على متن سفينة تنقل بترول في "بيرو."
    Uh, Büyükanne ve Büyükbabanız kalamazlar. - Zaten, iş arkadaşımla randevum var benim, o zaman, um... Open Subtitles اه، جدكما وجدتكما لا يمكنهما البقاء يا بنات.
    Eğer bunu Büyükbabanız, ülkeniz ya da ölmüş dostunuz için yapamıyorsanız, kendiniz için yapın. Open Subtitles ،لو لن تفعلا ذلك من أجل جدكما ... ولا بلادكما، ولا صديقكما الميت فافعلاه من أجلكما
    Babanız ve Büyükbabanız ölümle bu şekilde karşılaşmamışlar mıydı? Open Subtitles أليست هذه هى الطريقة التى لقى بها والدك وأنت و جدّك قَدَرهم؟
    Sanırım, bu onu Büyükbabanız yapıyor, evet. Open Subtitles ذلكَ يجعلهُ جدكِ , إذن نعم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more