"büyülü bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سحري
        
    • سحريّ
        
    • سحرية
        
    • ذلك سحرياً
        
    • سحرى
        
    • سحريه
        
    • السحر
        
    • السحرية
        
    • أننا سنختار
        
    • السحري
        
    Babam gerçek babamın uzaklardaki büyülü bir yerde yaşadığını söyledi. Open Subtitles ابي يقول ان والدي يعيش في مكان سحري بعيد جدا
    Peki, büyülü bir neden olmuştur olmayabilir, ama bir nedeni kesinlikle vardı. Open Subtitles حسناً ، ربما لم يكن هناك سبب سحري لكن بالتأكيد هنالك سبب
    Bu senin, en güçlü büyülerimizle kutsanmış büyülü bir bıçak. Open Subtitles لا جلك , لحن سحري مبارك مع سحر قوي المفعول
    Gerçekten önemli ölçüde büyülü bir tehdit olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّه تَهديد سحريّ أو تَناسُبات ملحميّة بحقّ.
    Bekle bir dakika, bunu yapmanın büyülü bir yolu olmadığını söylemiştin. Open Subtitles انتظر لحظة، لقد قلت بأنه لا توجد طريقة سحرية لفعل هذا
    Nefes kesici ışık gösterileriyle ve tuhaf ve harika yaratıklarla, görmek için başka bir gezegene gitmenizi gerektirmeyen yabancı yaşam formlarıyla dolu büyülü bir yer. TED انه عالم سحري مليئ بالانواء الرائعة وعروض الضوء والمخلوقات المميزة التي تشبه كائنات الفضاء والتي لا تتطلب منكم السفر الى خارج الكوكب من اجل مشاهدتها
    Seks yaptıktan sonra büyülü bir şekilde kaybolan bir bekaret mührü yok ve bakirelerin yarısı kanamadan kolaylıkla seks yapabiliyor. TED ليس هناك أي ختم عذرية يختفي بشكل سحري بعد الممارسة الجنسية، ونصف العذراوات يمكنهن بسهولة ممارسة الجنس دون نزيف.
    Eski okulum. Brown'da benim için büyülü bir şeyler var. Open Subtitles المدرسة الأم القديمة, أقول لكم أن هناك شيء ما سحري حول هذه الجامعة
    Tahminin doğruysa, dileğinin gerçekleşeceği büyülü bir yere ışınlanacaksın. Open Subtitles أذا كان تخمينك صحيح، ستنتقل إلي مكاناَ سحري حيث رغبتك الكبري ستحقق
    Aşağıdan telefon ediyorsun seni büyülü bir şekilde k ocaman demir kapılardan içeri alıyorlar. Open Subtitles اسمع، تتصل من الأسفل ثم يدخلونك بشكل سحري خلال بواباتهم الحديدية العملاقة
    Burada büyülü bir şeyler dönüyorsa belk büyünün düzeltebileceği bir şeydir. Open Subtitles إذا كان هناك شيء سحري يحدث هنا ربما هناك شيء سحري ممكنأنيصلحه.
    Bu gerçek evin büyülü bir kopyası , bu değil mi? Open Subtitles إنه مكان سحري للمنزل الحقيقي ، أليس كذلك ؟
    Seni biraz iç karartıcı ama umutla eğlenceli bir dünyaya götüren devasa bir büyülü bir kitap. Open Subtitles هو كتاب سحريّ عملاق يأخذكِ الى جوّ كئيب قليلاً لكن آمل أن يكون عالماً ممتعاً
    büyülü bir kitap bana bu topraklarla ilgili her şeyi anlattı. Open Subtitles كتابٌ سحريّ أطلعني على كلّ شيء عن هذه البلاد
    Aslında tüm sergilenenleri canlandırmak gibi büyülü bir gücü var. Open Subtitles بالواقع، لديه قوة سحرية تمكّنه من بث الحياة في المعروضات.
    Dostum, büyülü bir şeydi. Open Subtitles يارجل، كان ذلك سحرياً!
    Ne ATMlerin ne kredi kartlarinin olmadigi büyülü bir yere. Open Subtitles لمكان سحرى حيث لا توجد ماكينات الصرف الآلى وبطاقات الإئتمان
    "Bir varmış bir yokmuş, denizin altında büyülü bir hava kabarcığında yaşayan sihirli bir prenses varmış. Open Subtitles كان يا ماكان ..كان هناك اميرة سحريه كانت تعيش داخل فقاعه سحرية ..في قاع البحر
    Ancak her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyarda yaşarmış. Open Subtitles لكنه عاش في أرض السحر حيث كانت كل الأشياء ممكنة
    Güçlü büyülü bir varlık yakalamak ve en kapalı beslemek için algılayabilir" Open Subtitles لتلقتط و تتغذى على أقوى المخلوقات السحرية التي يمكنها أن تصل إليها
    Hayır, Katherine'e büyülü bir saray istediğimizi özellikle belirtmiştim. Open Subtitles أخبرت (كاثرين) أننا سنختار القلعة المسحورة.
    Sanki Maris'in ruhundaki kırıkları tamir edecek büyülü bir iksir buldu. Open Subtitles هو كما لو أنّه مُكتَشَف الإكسير السحري لتَصليح الأجزاءِ المُحَطَّمةِ روحِها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more