| Nasıl olurda kardeşimizin güçlerini sildiğin büyünün bir kopyasını alamazsın. | Open Subtitles | كيف لم تتركي نسخة من التعويذة التي قلتها لأخذ قوى شقيقتنا ؟ |
| büyünün bir parçası olmadığını biliyorum ama işleri daha kolay hâle getirebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا أعلم أنها ليست جزءا من التعويذة ولكن أعتقد أنها يمكنها أن تجعل الأمور أسهل |
| Bu büyünün bir özelliği. | Open Subtitles | هذا جزء من التعويذة. |
| Totem direğiyle sizin aranızda bir bağlantı var. Sizi etkileyen büyünün bir parçası olmalı. | Open Subtitles | ثمّة صِلة بينكم وبين العمود، وهي حتمًا جزء من السحر الذي يؤثّر فيكم. |
| Bu gözlüklerdeki büyünün bir şey olmaması kötü olurdu! | Open Subtitles | الكثير من السحر على هذه النظارات ليكون لا شيئ |
| Şey, sana hatırlatmama gerek yok sanırım ama, ...her büyünün bir bedeli vardır. | Open Subtitles | أنا واثقٌ أنّه لا حاجةَ لتذكيركِ بأنّ... لكلّ سحرٍ ثمن. |
| Söylemiştim, büyünün bir bedeli vardır. | Open Subtitles | حذّرتكِ مِن أنّ لكلّ سحرٍ ثمن. |
| Faye'in benimkini almak için kullandığı büyünün bir parçası. | Open Subtitles | إنهُ جزء من التعويذة التي إستخدمتها فاي) لأخذ سحري) |
| Bir çeşit büyünün bir parçası falan mı o? | Open Subtitles | هو نوع من السحر أو شيء من هذا؟ |
| Her büyünün bir bedeli vardır. | Open Subtitles | لكلّ سحرٍ ثمن. |
| Her büyünün bir bedeli vardır. | Open Subtitles | لكلّ سحرٍ ثمن. |