"büyürken" - Translation from Turkish to Arabic

    • نشأتي
        
    • يكبر
        
    • تكبر
        
    • كبرت
        
    • تكبرين
        
    • ترعرعت
        
    • نكبر
        
    • كبر
        
    • نشأت
        
    • يكبرون
        
    • نضوجي
        
    • نشأتك
        
    • ترعرت
        
    • النمو
        
    • أشب
        
    Futbol hayranı olduğum bir gerçek, bu yüzden Büyürken birkaç antrenörüm vardı TED كوني مشجعاً لكرة القدم ليس بسرٍّ، لذلك خلال نشأتي حظيت ببعض المُدرّبين.
    Ama onu Büyürken izleyememek, yanında olamamak ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak. Open Subtitles بينما هو يكبر ولست أنت بقربه وألا تستطيع رؤية حبيبته الأولى
    Sen Büyürken, büyükbabanın bir tütün dükkanı vardı, değil mi? Kasabada. Open Subtitles كان جدك يملك متجر تبغ وأنت تكبر في البلدة، أليس كذلك؟
    Büyürken, boynuzlu ve kuyruklu pis Yahudi diye çağrıldığını unutamaması. TED حيث لم تتمكن من نسيان كيف أنها كبرت وهم يدعونها باليهودية القذرة ذو القرن والذيل،
    Yani, Büyürken, hiç farklı hissettin mi? Open Subtitles أعني,وأنتي تكبرين هل ماره شعرتِ أنكِ مختلفه؟
    Büyürken Whoopi Goldberg, Roseanne Barr, Ellen gibileri izlerdim ve bunların bir ortak noktası vardı, komedyenlerdi. TED ترعرعت و أنا أشاهد ووبي غولدبرغ، وروزان بار وإلين، وكانت هذه النساء تتقاسم شيئا مشتركا واحدا: كنّ ممثلات كوميديات.
    Fakat insanların da feromonlara sahip olduklarını düşünmemizin asıl nedeni bizler Büyürken meydana gelen değişiklikler. TED ولكن السبب الحقيقي الذي قد يجعلنا نعتقد أن البشر لديهم فيرومونات هو التغيير الذي يحدث ونحن نكبر.
    Büyürken örnek aldığı kişiler yüreksiz ve alkolik bir anneyle, oğlunu kontrol altında tutmaya çalışan sosyopat bir babaydı. Open Subtitles لقد كبر مع أم ضعيفة الشخصية ومدمنة على الكحول وأب متسلط
    Büyürken, yaşadığım yerde altı Arap vardı, hepsi de benim ailemdi. TED خلال نشأتي كان هناك 6 عرب في مدينتي، وكانوا كلهم أفراد عائلتي.
    Büyürken, her zaman iyi ve akıllı bir çocuktum. TED عند نشأتي كنت دوماَ ذلك الطفل الجيد والذكي
    Böyle bir çevrede Büyürken hikaye anlatımının gücüne güçlü bir şekilde inanmış oldum. TED إن نشأتي في محيط كهذا، جعلتني أؤمن بأهمية القصص.
    Dr. Sheldon Hawkes, Büyürken hepimizin olmak istediği adam. Open Subtitles الدكتور شيلدون هوكس، الرجل ونحن جميعا نريد أن يكون عندما يكبر.
    Biliyorsun Büyürken bir erkek kardeşim olmamıştı, değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أنه لم يكن لي أخ يكبر معي، صحيح؟
    Kendi kızının gözlerinin önünde Büyürken görmenin nasıl bir his olduğunu bilmek istiyordum. Open Subtitles بحق أريد أن أعرف ما هو شعورك وأنت ترى إبنتكَ تكبر أمام عينيك
    En önemlisi, kızımı Büyürken izleyebiliyorum. TED الأهم من هذا، أني أشاهد ابنتي وهي تكبر.
    O resim hep gözümün önündeydi, Büyürken, okula giderken, okuldan ayrılırken, aile kurarken, hep merak ettim: TED حسنا، تلك الرؤية لاحقتني إلى أن كبرت وذهبت إلى المدرسة وخرجت منها ورجعت إليها وبدأت في تكوين عائلتي.
    Ben Büyürken dünyada muazzam bir uçurum vardı. TED لقد كان هنالك فارق كبير جدا بين العالمين وعندما كبرت
    Büyürken, seni yetiştirenler biyolojik annen hakkında ne dediler? Open Subtitles بينما كنتِ تكبرين ،، ماذا أخبركِ أبواكِ عن أمكِ الحقيقية؟
    Biliyor musun İngilterede Büyürken, çok güzel bir okula gittim. Open Subtitles ترعرعت فى أنجلترا و أذهب إلى مدرسة لطيفة جداً
    Büyürken ve St. Pat'e giderken hiç senin gibi bir rahibem olmadı. Open Subtitles حسناً, نكبر سويتاً ونذهب إلى شارع سانيت باتريك لم أحظى براهبة مثلك من قبل
    Biz Büyürken hep bizim evde vakit geçirirdi. Open Subtitles كما تعلمين، لقد قضى الكثير من الوقت في منزلنا، كبر معنا
    Harenmahkeester adında küçük bir köyde Büyürken bir kayıt cihazı buldum. Open Subtitles نشأت في قرية صغيرة من هيرنماكيستر وجدت آلة لأكثر من صوت
    Büyürken anneye sahip olan erkek veya kız bebeğin hayatını da kurtarıyorsunuz. TED إنما يوجد أيضاً طفل أو طفلة لديهم أم يكبرون على يديها
    Ve bu ben Büyürken hissettiğim aynı şeydi, ve bütün bu manevi değerler içindeki bu kuralları babamdan duyardım, ki kendisi Baptiz bir vaizdi. TED وكانت نفس الشئ في مرحلة نضوجي وكنت اسمع هذه القواعد عن السلوك الاخلاقي من ابي الذي كان وزير المعمدانية
    - Yani Büyürken yaşadığın özel zamanlar "Fışkırttıran bikinili siyahi hatunlar." Open Subtitles الأوقات الخاصة ...أوقات نشأتك فتيات سوداوات بلباس البحر تعطسن
    Yani ben Büyürken, aynı zamanda yiyeceklere de tutku besledim. TED لذلك مع الوقت الذي ترعرت فيه، مرة اخرى، لقد ملكت رغبة راسخة للطعام
    Çocukluğunuz süresince Büyürken ve yetişkinliğiniz süresince yaşlanırken kişisel kimliğiniz yavaş yavaş değişir. TED اثناء النمو في مرحلة الطفولة و الكبر بعد البلوغ، تتغير هويتك الشخصية ببطء.
    Hayır Al, Büyürken büyük, aptal bir zorba olan sendin. Open Subtitles القاعدة، عندما كنت أشب عن الطوق، كنتم كبيرة، الفتوة الغبية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more