Koruma büyüsünden pek çok insan geçemez ama onlar için öldürücü değildir. | Open Subtitles | تعويذة الحماية منيعة على معظم البشر، وليست مميتة |
Bu karışık bir büyü kurban büyüsünden gelişme eski bir şeyler. | Open Subtitles | إنّها تعويذة معقّدة تعود لمدرسة سحر التضحية القديمة. |
Vazgeçme büyüsünden kurtuluyorum. | Open Subtitles | أتخلص من تعويذة التَّخلي عن القدرات |
Bir grup evinde büyüdü diye Noel'in büyüsünden mahrum kalacak diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لمجرد انه كبر فى جماعات لا يعنى انه لا يستطيع ان يستمتع بسحر الكريسماس |
Siz arkada durun ve rock'un büyüsünden zevk alın. | Open Subtitles | تستريح فقط وتتمتّع بسحر الروك |
Bir keresinde ben hatıra büyüsünden ansızın çıkarılmıştım. | Open Subtitles | لقد اجبرت ذاكرتي بعمل تعويذة مرة واحدة |
Sana yaptığım kısıtlama büyüsünden sonra o kaçtığın kafes gofret kutusu gibi gelecek. | Open Subtitles | تعويذة القمع التي القيتها عليك ستجعل من القفص الذي كنت حبيسه يبدو بهشاشة علبة المحارم الورقيه- هل انت المخلوق- |
- Bu hiçbir şey kanıtlamaz ama Meghan'ın unutkanlık büyüsünden sonra her şey daha da garipleşti. | Open Subtitles | لكن بعد تعويذة (ميغان) للنسيان, الأمور أصبحت أكثر غرابة حتى. |
- GPS Takip Cihazı. Yer bulma büyüsünden daha pratik. | Open Subtitles | إنّه أفضل من تعويذة الاقتفاء. |
Bizim meclisimiz de Freya ile aynı korunma büyüsünden bahsediyor. | Open Subtitles | معشرنا أعاقته تعويذة الحجب عينها التي أعاقت (فريا). |
Öyleyse tekrar düşünmeni tavsiye ederim... çünkü ona yaptığım koruma büyüsünden dolayı... geri dönmesi imkansız. | Open Subtitles | -أقترح أنْ تعيدي التفكير إذاً {\pos(190,210)}نظراً لأنّ تعويذة الحماية التي ألقيتها عليه... -تجعل عودته مستحيلة |