Biz davalının annesini birçok kez bıçakladığını, o ölürken başında beklediğini ve işi bitirmek için de, onu başından vurduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن المتهم طعن أمه عدة مرات وقف أمامها وهي تحتضر وأطلق النار على جبينها لإكمال الحدث |
Church'ün salıverilmeden 2 hafta önce neden birini bıçakladığını açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر لماذا شريش يريد طعن شخص ما قبل أسبوعين من الإفراج عنه |
Onu kimin bıçakladığını bulmalıyız. | Open Subtitles | حسناً الآن، نحنُ علينا التركيز فيمن قام بطعنه |
Aynı gece başka birini bıçakladığını öğrenemeyeceğimizi mi sandın? | Open Subtitles | هل كنت تتوقع أننا لن نكتشف بأنك طعنت ذلك الشاب تلك الليلة؟ |
Bilmediği şey ise onu bıçakladığını gören bir tanığımızın olduğu. | Open Subtitles | لكن ما لا يعرفه أنْ لدينا شاهد على الطعن |
Katilin neden bıçakladığını bilmiyorlar ama bıçakladığında ölüymüş zaten. | Open Subtitles | لا يعرفون لماذا طعنه القاتل لكنه كان ميت بالفعل |
bıçakladığını söylediğini sanmıştım? | Open Subtitles | أظن أنك قلت أنك طعنتها ؟ |
- Korra, beni bir dinle. - Erkek arkadaşımın neden sırtımdan bıçakladığını mı dinleyim? | Open Subtitles | كورا , دعيني أوضح - توضح لماذا صديقي طعنني في الظهر ؟ |
Hayır, onu bıçakladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنه طعنها حتى الموت .. كلا |
15 yaşındaki bir çocuğun bilgisayarını aldığı için bıçakladığını mı diyorsun? | Open Subtitles | فتى في الـ 15 طعن والده حتى الموت لأنه هدده بأنه يأخذ منه جهازه ؟ |
Buna inanamayacaksınız ama polis, birinin Katherine'i karnından bıçakladığını söylüyor. | Open Subtitles | لن تصدقوا هذا ، ولكنني سمعت .. الشرطة تقول أن شخصاً ما طعن "كاثرين" في أحشائها |
Ve yaralı adamın otel güvenliğini boğazından bıçakladığını gördüm. | Open Subtitles | ورأيت الرجل مع ندبة طعن أمن الفندق حارس في الحلق! |
Umarım bu iz Vince'i kimin bıçakladığını söyler. | Open Subtitles | (لنأمل أن تخبرنا هذه البصمة من طعن (فينس |
Ne büyük şans şu gardiyanın senin kendisini bıçakladığını söyleyen var ya öyle durup dururken gerçeği söylemesi büyük talih. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً، لأنّ حارسكِ أعني الذي ادعى بأنّكِ قمت بطعنه .. لحسن حظكِ أنّه قد اعترف بتلك الطريقة |
Albert Fekus, senin kendisini bıçakladığını söyleyen gardiyan var ya öyle durup dururken gerçeği söylemesi büyük talih. | Open Subtitles | (آلبيرت فيكيس) الشخص الذي قمتِ بطعنه يا لسوء حظه خرج بريء بالرغم من قتله |
Yarım düzine görgü tanığı ifadelerinde kadının kocasını bıçakladığını söylediler. | Open Subtitles | إفادة الشهود تشير إلى أنها طعنت زوجها |
Kimseyi bıçakladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك طعنت أحد |
Kan kaybına bakınca önce bıçakladığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | سأقدر ان الطعن جرى أولا |
Harding, Jones'un onu sırtından bıçakladığını düşünmüş ve mahkemede kaybettiğinde intikamını aldığını düşünmüş. | Open Subtitles | هاردينج)، أعتقد أن (جونز) طعنه بظهره) وعندما لم يفوز بالمحكمة قام بالأنتقام |
Nomar ölürken, onun bıçakladığını söyledi. | Open Subtitles | عندما كان (نومار) يُحتضر أخبرني بمن طعنه |
lKaç kere bıçakladığını... hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اذن , هل تتذكر ... كم مرة قمت طعنتها ؟ |
Giordino manyağının beni bacağımdan bıçakladığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | (هل تعرفين ذلك المريض (جوردينو طعنني في ساقي ، صحيح ؟ |
Daha önceleri kızı bıçakladığını söyledi mi size? | Open Subtitles | هل قال لك انها طعنها من قبل؟ |
Kâbusunda, komadaki hastanın uyanıp onu bıçakladığını görünce, yapmaması gerektiği halde hastanın ellerini gerçekten yatağa bağlaması dışında. | Open Subtitles | بالرغم من الكابوس الذي راودها.. أنّ مريض الغيبوبة أفاق وطعنها.. ولذلك في الحقيقة قيّدت المريض بالسرير.. |