| 15 yıl önce bir bar kavgasında, kendimi savunmak için birini bıçakladım. | Open Subtitles | قبل 15 عاماً وقعت في شجار حانة طعنت رجلاً بدفاع عن النفس |
| Ben de annemi yüzünden bıçakladım. Kardeşimi de böğründen. Sonra da evden kaçtım. | Open Subtitles | حيث طعنت أمي في وجهها، وأخي في جنبه، وهربت من البيت. |
| -Baba, onu bıçakladım. -Sydney. -Mecburdum. | Open Subtitles | أبي ، لقد طعنته بنفسي كان يجب ان أفعل هذا |
| Zenciyi belki 5 ya da 6 defa, belki de 15 defa bıçakladım. | Open Subtitles | لقد طعنتُ ذلك الزنجيّ حواليّ خمس أو ستة مرات, وربما 15 مرة |
| Bir saat önce, seni kalbinden bıçakladım, henüz hala etrafta dolaşıyorsun. | Open Subtitles | قبل ساعه طعنتك في قلبك وانت الان تتجولين |
| Sonra başına bir havlu sarıp kalbimden bıçakladım ki kanı iyice aksın, sonra onu küvetime koyup bedenindeki tüm kanın akmasını izledim. | Open Subtitles | ثم لففت رأسه بمنشفة وطعنته على قلبه... ليفقد الكثير من الدم, وضعته بحوض الاستحمام وشاهدته وهو ينزف |
| Harika, bir meleği bıçakladım. Artık asla cennete gidemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قمت بطعن ملاك الآن لن أدخل الجنة مطلقاً |
| bıçakladım. | Open Subtitles | - الطعنة. - آه. |
| O fahişeyi kaç kere bıçakladım, bilmiyorum... ama hiçbir şey direncini kaybettirmedi. | Open Subtitles | لا بد وأنني طعنت تلك الساقطة عشرات المرات ولم أتمكن من هز عزيمتها |
| Sonra ileride Flash olmasaydın. Bu yüzden anneni kalbinden bıçakladım ben de. | Open Subtitles | وحينها لن تصبح البرق، لذا طعنت والدتك في قلبها |
| Mektup açacağıyla kendimi bıçakladım galiba. | Open Subtitles | يبدو أنني طعنت نفسي .بفتاحة الرسائل |
| Babamı bıçakladım. Asla geri dönemem. | Open Subtitles | لقد طعنت أبي لا يمكنني العودة أبداً |
| Kendimi korumak için onu bıçakladım ve sonra da panikledim. | Open Subtitles | الرجل كان وحشاً لقد طعنته دفاعاً عن النفس |
| Ama ben oğluma verdiğim sözü tutamadım onun yerine cezasını kendim verdim. Onu bıçakladım. | Open Subtitles | ولكني نذرتُ عهدًا إلى إبني وبدلًا من أن أحصل على عقابي، لقد طعنته |
| Oğlum için meyve soyduğum bıçakla bıçakladım onu? | Open Subtitles | لقد طعنته بالسكين كنت أستخدمها لتقشير الفاكهة لأبني |
| "Bütün arkadaşlarımı bıçakladım. Vahşice. Kontrolden çıktım. | Open Subtitles | "طعنتُ كُل أصدقائي، بشدّة، فقدتُ السيطرة". |
| Seni bıçakladım. | Open Subtitles | رأيتُ بأمّ عينيّ حيث طعنتك. |
| Mike ona da küfretmeye başladı sonra yere yatırdım, ve bıçakladım. | Open Subtitles | فبدأ (مايك) يسبه هو أيضاً ثم سببته وطعنته |
| Ben de erkek arkadaşımın karısını karnından bıçakladım birazcık. | Open Subtitles | انتهكت شروط إطلاق سراحي قمت بطعن زوجة صديقي في بطنها قليلاً |
| - bıçakladım. | Open Subtitles | - الطعنة. |
| bıçakladım. bıçakladım. bıçakladım. | Open Subtitles | الطعنة، طعنة، طعنة، طعنة. |
| Ondan sonra sanki göreviymiş gibi her gün beni dövdü. Bir keresinde öyle kötü kavga ettik ki, yanağından bıçakladım. | Open Subtitles | بعد ذلك أصبح يضربني وكأنها وظيفته , ودخلنا في شجار سيئ ذات يوم فطعنته في وجنته |
| Birkaç defa bıçakladım. Açabilmek mümkün değil. | Open Subtitles | طعنتها بسكين استحال فتحها |
| Onu üç yerinden bıçakladım. | Open Subtitles | لقد طعنتُه ثلاث مرات |
| Kutsal bir yemini bozup kralımı sırtından bıçakladım. | Open Subtitles | لقد نقضت عهداً مقدساً وطعنت ملكي من الخلف |
| Onuda göğsünden bıçakladım. | Open Subtitles | طَعنتُها في الصدرِ. |