| Bu lanet olası oyundan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من لعبة التعقّب والبحث عن أدلة، والقيام بالاعتقالات |
| Oyunculuk işinden bıktım usandım artık! Başarılı olacağım yok. | Open Subtitles | لقد سئمت من التمثيل هذا إنه لا ينجح معي |
| İnsanların faydacılık ardına sığınmasından bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت وتعبت من إختباء الناس خلف البراغماتية |
| Jim, her sene bunu yapmaktan bıktım usandım artık! | Open Subtitles | لا - جيم , لقد سئمت وتعبت من عمل هذا لك كل عام |
| Herkesin peşine düştüğü, elden ele geçen salak kızlardan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد مللت من الفتيات السخيفات اللواتي يجنّ بهنّ الجميع ويتجوّلن بحريّة. |
| Eski iyi Walter sayesinde birşeyler yapabiliriz diyenlerden bıktım usandım artık. Bak, ne diyeceğim. Unutma yapamazsın. | Open Subtitles | لقد مللت من إستغلال الناس لطيبتي إليك هذا الأمر ، لن تفعل مثلهم |
| Buraya gelip bana işkence yapmandan bıktım usandım artık! | Open Subtitles | لقد سئمت من قدومك هنا محاولا تعذيبي |
| İki numara olmaktan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | خمّن شيئاً؟ لقد سئمت من كوني النائب |
| Miras hakkını duymaktan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من سماعك تتكلم عن حق بكوريتك |
| Bu yerlerden bıktım usandım artık. | Open Subtitles | اني أخبرك, لقد سئمت من هذا المكان. |
| Tamam, senin yardımını istemekten bıktım usandım artık. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد سئمت من سؤالك للمساعدة. |
| Doğru söylüyorum çünkü tüm yalanlardan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | الأمر صحيح, لقد سئمت من كل تلك الأكاذيب |
| - Carol'a asılmandan bıktım usandım artık! | Open Subtitles | لقد سئمت وتعبت من (مغازلتك لـ(كارول |
| Yıllarca peşinden saçımı süpürge ettim ve bu durumdan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد لمت نفسي لسنوات من أجلك ولقد مللت من هذا |
| Ona çocuk gibi davranmaktan bıktım usandım artık. Girin. | Open Subtitles | لقد مللت من معاملتها كطفلة صغيرة تفضل بالدخول |
| Rachel Berry'in yedeği olmaktan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد مللت من كوني داعمة لـ رايتشل بيري |