"bırakamazsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتركيني
        
    • تركها
        
    • لا يمكنك ترك
        
    • يمكنك تركي
        
    • تركنا
        
    • تركه
        
    • تتركه
        
    • تتركها
        
    • تتركي
        
    • أن تتركني
        
    • تتخلى
        
    • يمكنك الاستقالة
        
    • يمكنك التوقف عن
        
    • تتركينا
        
    • تَرْكي
        
    Ayrıca beni bu delilerle yalnız bırakamazsın. Open Subtitles بالإضافة إلى أنك لن تتركيني مع هؤلاء المجنونات
    -Polis. -Görebiliyorum aşkım, ama yine de oraya bırakamazsın. Open Subtitles شرطة، يمكنني رؤيتك ذلك، مع احترامي، مازال لا يمكنك تركها هناك
    Bak, sırf aptal bir kız kalbini kırdı diye üniversiteyi bırakamazsın. Open Subtitles اسمع، لا يمكنك ترك الكلّيّة لمجرّد أنّ فتاةً حمقاء فطرتْ قلبك.
    Beni bu hâlde bırakamazsın. Yardakçılıktan yargılanırsın. Open Subtitles لا يمكنك تركي هنا هكذا وإلاّ فستكونين شريكة بالجرم؟
    - Gidemezsin. - Bizi yalnız bırakamazsın. - Bir haftadır ilk defa sakinleşebildik. Open Subtitles لا لاتستطيع الذهاب لا يمكنك تركنا لوحدنا هذه المرة الأولى في الأسبوع
    Onu şimdi bırakamazsın. Sana ihtiyacı var, Bagger. Sen onun tek şansısın. Open Subtitles لا يمكنك تركه الآن ، يحتـاجك أنت الفرصة الوحيدة التي لديه ، عليك البقاء
    Leonard'ın öleceğine o kadar korkmuştun ki bir daha onu bırakamazsın. Open Subtitles لقد كنت مرعوباً أن لينارد سيموت لن تتركه أبداً.
    Ama onu böyle... bırakamazsın. Open Subtitles لكن لا يمكنك أن تتركها على هذه الحال
    Peki, sen y... sen sadece, öyle, ellediğin parçayı bırakamazsın. Open Subtitles .. لا يمكنك لايمكنك فقط ان تتركي القطعة التي لمستها
    Beni bu yılan deliğinde bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تتركني وحيداً في هذا المكان اللعين
    Jen, beni böyle yarıda bırakamazsın. Open Subtitles اوه , جين , لا يمكنك ان تتركيني معلق هكذا
    Beni bu insanlarla bir başıma bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تتركيني لوحدي مع هؤلاء الناس
    Onun fikrini değiştirmelisin. Öylece bırakamazsın. Güzel! Open Subtitles يجب أن تجعلها تغير رأيها لا يمكنك تركها فحسب
    15 dakikadan fazla tek başına bırakamazsın ya da salyasında boğulur. Open Subtitles ولاتستطيع تركها لمدة تزيد عن ربع ساعة، وإلا إختنقت بلعابها.
    Atları acı içinde bırakamazsın. Ona yardımcı oldum. Open Subtitles لا يمكنك ترك الخيول تموت هكذا لقد أسديت لها معروفاً
    Beni serbest bırakamazsın. Benim gibi istekleri olan bir adamı. Open Subtitles لا يمكنك تركي حراَ ليس رجل برغباتي الجنسية
    Bir bebeğim olacak. Bizi bırakamazsın. bırakamazsın. Open Subtitles انا سوف ارزق بطفل لا يمكنك تركنا
    Ama durumu kötü görünüyor. Onu öylece otobüs durağına bırakamazsın. Open Subtitles ولكنه لا يبدو بخير، لا يمكننا تركه في محطة الأتوبيس هكذا
    Onu Los Angeles sokaklarında yalnız bırakamazsın. Open Subtitles لا تستطيع أن تتركه "يعيش وحيداً في "لوس أنجلوس
    Effie ve sen burada kalırsınız. - Onu yalnız bırakamazsın. Open Subtitles و لكن لا يمكن ان تتركها وحدها هنا.
    Bu kadar değerli bir şeyi ortalıkta bırakamazsın. Open Subtitles لا تتركي شيئاً ثميناً في الجوار هكذا فقط
    Beni bu yılan yuvasında tek başıma bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تتركني وحيداً في هذا المكان اللعين
    İyi denemeydi, dostum ama bizi yarı yolda bırakamazsın. Open Subtitles محاولة جيدة، يا صاح، ولكنك لن تتخلى عنّا.
    İşi bırakamazsın. Böyle bir seçeneğin yok. Open Subtitles لا يمكنك الاستقالة ليس لديك ذلك الخيار
    Birini sevmeyi bırakamazsın, değil mi? Open Subtitles حسنا, لا يمكنك التوقف عن حب شخص ما, أليس كذلك؟
    Bizi böyle merakta bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك ان تتركينا فى موقف كهذا
    Beni bu boktan yerde sensiz bırakamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ تَرْكي على هذه الأرضِ السيئةِ بدونك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more