İnsanlar bana sormayı bırakana kadar her gün giyeceğim. | Open Subtitles | أنني سأرتديه كل يوم حتى يتوقف الناس عن سؤالي |
Uyuşturucuyu bırakana kadar T.J. Hammond'a bakıcılık yapan adam mı olmak istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تكون الرجل الذي (يعتني بـ(تي.جي هاموند حتى يتوقف عن التعاطي |
Hayır, aptal gibi davranmayı bırakana kadar olmaz. | Open Subtitles | لا , حتى يتوقف عن غبائه |
Tuck elini bırakana kadar. | Open Subtitles | إلى أن ترك (تاك) يدكِ. |
Annem diyor ki, Büyükanne Lenore onları yutmayı bırakana kadar yeni bebeği kucağına alamazmış. | Open Subtitles | أمي تقول أنها لن تجعل جتدي تحمل الطفلة الجديدة حتى تتوقف عن تناولها كأنها حلوى |
Ve o da sen çırpınmayı bırakana kadar, bütün vücudunu çiğneyecek. | Open Subtitles | وستمضغ جذعكِ حتى تتوقفي عن المقاومه |
Zedd'i bırakana kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أذهب إلى أيّ مكان حتى تطلقي سراح (زيد). |
Büyük ihtimalle karşı koymayı bırakana kadar. | Open Subtitles | على الأرجح حتى توقف عن المقاومة |
Hayır, aptal gibi davranmayı bırakana kadar olmaz. | Open Subtitles | لا , حتى يتوقف عن غبائه |
Baba olmayı bırakana kadar tabii. | Open Subtitles | حتى يتوقف كونه أب، بالطبع |
Baltayı elinden bırakana kadar sakin olmayacağım. | Open Subtitles | لن أهدأ حتى يتوقف عن الضجة |
Lütfen Molesley'i saçı maviye dönmeyi bırakana kadar mutfakta tutar mısın? | Open Subtitles | وهل يمكن أن تُبقي (موليسلي) في المطبخ حتى يتوقف شعره عن التحول للأزرق؟ |
Tuck elimi bırakana kadar. | Open Subtitles | إلى أن ترك (تاك) يدي. |
Tabii sen sudakinin Trey Hansen'ın kanı olduğunu göz önüne getirmeyi bırakana kadar. | Open Subtitles | حتى تتوقف عن النظر إلى دم (تراي هانسن )في الماء |
Caroline ve beni serbest bırakana kadar hiçbirinize bir kuruş para vermeyeceğim. | Open Subtitles | ليس بنسا يقطع يد احد (يضر احد) حتى تطلقي سراح كارولين وانا معها |
Ben boyuyordum bırakana kadar. | Open Subtitles | وأنا أقوم بتلوينها حتى توقف عن ذلك |