"bırakmalıyız" - Translation from Turkish to Arabic

    • نترك
        
    • نتركه
        
    • نتوقف عن
        
    • التوقف عن
        
    • نتركها
        
    • ندع
        
    • أن نتوقف
        
    • سنترك
        
    • علينا التوقف
        
    • علينا ترك
        
    • سنتوقف عن
        
    • أن نضع
        
    • أن نعطي
        
    • ندعه
        
    • نتوقّف عن
        
    - Bu şeyi gerimizde bırakmalıyız. - Ve nereye gidiyoruz? Open Subtitles ـ يجب أن نترك هذا الشيء ـ ونذهب إلى أين؟
    Belki de işin peşini bırakmalıyız, içimde kötü bir his var. Open Subtitles حسنا ربما علينا ان نترك ذلك لدي شعور سيء حول ذلك
    Burada olmamalıyız. Onun gemisi ve onu rahat bırakmalıyız. Open Subtitles لا يجب علينا التواجد هنا, هذه سفينته و علينا أن نتركه يأخذها
    Elim sende oynamayı bırakmalıyız. O gezegende Yıldız Geçidi var mı? Open Subtitles يجب أن نتوقف عن ملاحقتهم، أتوجد بوابة نجمية على هذا الكوكب؟
    Artık buna son vermenin zamanı geldi. Her şeyi bilen yaratıklar gibi davranmayı politikacılar olarak bırakmalıyız artık. TED علينا التوقف عن اعتقادنا أننا مخلوقات عارفة بكل شيء.
    Belki de gitmeliyiz onu dinlenmesi için yalnız bırakmalıyız. Open Subtitles ربما علينا أن نذهب كما تعلم , نتركها تأخذ قسط من الراحة؟
    Sanırım aptal insanları neye istiyorlarsa inanmaları için serbest bırakmalıyız. Open Subtitles لكن أعتقد أننا يجب أن ندع فحسب الأشخاص الأغبياء يصدقون ما سيصدقونه
    Biz şimdi Rahul'u mutluluğuyla bırakmalıyız. Open Subtitles أعتقد أننا الآن يجب أن نترك راهول بمفرده مع فرحته
    Düşünüyorum da, belki kapının önünde hırsızın alması için bir miktar para bırakmalıyız. Open Subtitles ولذلك انا افكر باننا يجب ان نترك بعض المال عند عتبة المنزل لكى يأخذها اللص
    Unutmayın. Doğayı bulduğumuz gibi bırakmalıyız. Open Subtitles تذكروا ، يجب أن نترك الطبيعة كما وجدناها بالضبط
    İyi bir izlenim bırakmalıyız, yoksa işimiz bitti demektir. Open Subtitles علينا ان نترك أنطباعاً جيداً أو سينتهي أمرنا
    Belki de hiç girmemeliyiz. Olduğu gibi bırakmalıyız. Open Subtitles حسن، ربما علينا أن نتركه فحسب ربما علينا تركه ونأمل أن يتوقف
    Şimdi sanırım bunu burada bırakmalıyız, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن نتركه هنا،أليس كذلك؟
    Belki de işlerimizi yapması için başka insanlar kiralamayı bırakmalıyız. Open Subtitles ربما يجب علينا أن نتوقف عن إستئجار أشخاص للقيام بعملنا.
    - Haklısınız ama şu an önemli olan tartışmayı bırakmalıyız. Open Subtitles ولكني أظن أن المهم الآن هو أن نتوقف عن الجدال.
    Tabii ki 'Google-bilmeyi' bırakmalıyız demiyorum. TED الآن، لا أقول بالتأكيد أنه علينا التوقف عن المعرفة عبر جوجل.
    Teknolojiyi kullanarak insanları piyasaya uygun hale getirmeyi bırakmalıyız ve teknolojiyi insan geleceğine uygun hale getirmeye başlamalıyız. TED علينا التوقف عن استخدام التقنية لتعديل سلوك البشر ليتواءم مع السوق والبدء في تحسين التقنية من أجل المستقبل البشري.
    Arka sokaklardan birine bırakmalıyız bence. Open Subtitles ربما نتركها في أحد الشوارع الخلفية وحسب
    Kalplerimizi serbest bırakmalıyız. Open Subtitles انه الوقت الذي يجب ان ندع قلوبنا تذهب الى المكان الذي تريده
    Sanırım seni ayılana kadar yalnız bırakmalıyız. Open Subtitles أننا سنترك حتى تفيق قليلاً
    Bence parti düzenlemelerini sana bırakmalıyız. Open Subtitles نعم .. جيد .. ربما يجب علينا ترك ترتيبات الحفلات هذه لكى
    Onun bedenine zarar vermeyi bırakmalıyız. Aklına girmeye çalışmalıyız. Open Subtitles .سنتوقف عن محاولة كسر شوكة جسده .وسنحطم عقله
    Farklılıklarımızı ve kişisel güç mücadelelerimizi, Goa'uld'u güçlendirmek ve hakimiyetimizi tehdit edenlere karşı üstünlüğümüzü sağlamak için bir kenara bırakmalıyız. Open Subtitles يجب أن نضع جانبا خلافاتنا وتصارع الأفراد من أجل السلطة لتعزيز قوة الجواؤلد وضمان سيادتنا
    Kendimizi onun nihai yargısına bırakmalıyız. Open Subtitles علينا فقط أن نعطي لأنفسنا على أن له حكم نهائي.
    Leo, onu bırakmalıyız... yoksa korktukları şey haline geliriz, olduğumuzu söyledikleri şey haline. Open Subtitles (ليو)، علينا أن ندعه يذهب وإلا أصبحنا ما يخشونه وما يقولون إننا عليه
    Pozisyonumuzdan vazgeçmeyi bırakmalıyız çünkü sessiz kalarak dünya çapında kadın zulmüne ve istismarına izin veriyoruz. TED علينا أن نتوقّف عن التخلي عن مناصبنا لأننا عندما نصمت، فإننا نسمح باستمرار الاضطهاد و الاعتداء على النساء في العالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more