"bırakmanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لترك
        
    • لنسيان
        
    • للتوقف عن
        
    • لتركها
        
    • لتترك
        
    • للكف
        
    Bunu çocukluğunuzu geride bırakmanın bir şablonu olarak da düşünebilirsiniz. Open Subtitles وبتعبير أخر، التفكير في الأمر هو كقالب لترك طفولتك وراء
    Çocukça şeyleri bırakmanın ve kim olduğunla yüzleşmenin zamanı geliyor. Open Subtitles حان الوقت لك لترك الأعمال الطفوليه و أن تواجه ما أنت عليه
    Artık bırakmanın vakit geldi eski alışkanlıkları ve eski hayalleri. Open Subtitles الوقت أتى لتركه. لترك عادات قديمة و أحلام قديمة.
    Artık bütün bunları arkada bırakmanın başka yolu yok. Open Subtitles لا توجد طريقة أفضل من هذه لنسيان الأمر
    Bu aptal kostümü giymeyi bırakmanın zamanı gelmişti. Open Subtitles حان الوقت للتوقف عن ارتداء على الزّي السخيف.
    Öyleyse onu serbest bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles ثمّ لقد حان الوقت لتركها تذهب.
    Oldukça eminim ki Marta İlmekçiler Programı'nda gizli kötülerin olduğunu bilseydi gittiği zaman için bana mesaj bırakmanın bir yolunu bulurdu. Open Subtitles انا متأكد أذا مارتا علمت بان برنامج الخياطه لديه بعض الاغراض السريه الشنيعه سوف تجد طريقه لتترك لي رساله من أجل
    Belki artık bırakmanın zamanı gelmiştir, dostum. Open Subtitles أتعلم يا صاح؟ ربما حان الوقت للكف عن ذلك؟
    Çocukça uğraşları geride bırakmanın, Zamanı geldi. Bu yaz, büyüyen tek kişi sen değildin. Open Subtitles حان الوقت لترك المطاردات الصبيانية لست الوحيد الذي ينضج
    Bir anne için çocuğunu arkada bırakmanın nasıl bir şey olduğunu yalnızca hayal edebilirsin. Open Subtitles عليك فقط أن تتخيلي ما هو شكل أم تضطر لترك إبنها خلفها.
    Ama bence bu ölümcül şifreli yazının geri kalanını çözme işini benden daha donanımlı birisine bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles ،إضافي للترحيب بيّ ولكن أعتقد أنّه حان الوقت لترك حلّ هذا اللغز القاتل لأناسٌ أفضل في حلّـه مني
    Maziyi mazide bırakmanın zamanının geldiğini anladım artık. Open Subtitles أدركت فقط أن هناك وقتا .لترك الماضي ورائنا
    Bütün hayaletlerimi arkada bırakmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles يجب أن تكون هناك طريقة لترك أشباحي ورائي
    Geçmişi ait olduğu yerde bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لترك الماضي حيث ينتمي
    Artık bırakmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ما من سبب لترك الوظيفة الآن.
    Bu işin peşini bırakmanın zamanı geldi belki de. Open Subtitles و ربما حان الوقت لترك هذا الامر .
    Ya da belki de peşini bırakmanın vakti gelmiştir. Open Subtitles أو ربّما حان الوقت لنسيان الأمر
    Bu zorlu sınavı geride bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لنسيان هذه المحنة
    Sigarayı bırakmanın günü bugün değil. Open Subtitles ليس هذا هو اليوم المناسب للتوقف عن التدخين
    Suçunu yansıtacak yerler aramayı bırakmanın vakti geldi. Open Subtitles لقد حان الوقت للتوقف عن البحث عن أماكن لإسقاط ذنبك
    Onu bırakmanın zamanı gelmiş olabilir. Open Subtitles قد يكون حان الوقت لتركها تذهب
    Ama artık onu bırakmanın zamanı gelmişti. Open Subtitles لكن حان الوقت لتركها
    Monorayları güvenli bir şekilde bırakmanın yolunu bulursam bu fikirden hoşlanmamama rağmen çıkarmayacağım. Open Subtitles ولو كان هناك طريقة آمنة لتترك الدعامات مكانها بقدر ما أكره فكرة هذا فهذا ما سأفعله
    Hey, belkide bırakmanın zamanı gelmiştir. Open Subtitles مهلاً، رُبما حان الوقت لتترك هذا
    Belki bütün kampüsü becermeyi bırakmanın zamanı gelmiştir. Open Subtitles لعلّ الوقت حان للكف عن مضاجعة جلّ الحرم المدرسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more