"bırakmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترك
        
    • بترك
        
    • توصيلة
        
    • لترك
        
    • الإقلاع
        
    • التخلي
        
    • ستتركين
        
    • بتركي
        
    • لتركه
        
    • رَميه
        
    • أن تعطي
        
    • بالإستقالة
        
    Sosyal medyayı bırakmayı önerdiğimde en sık duyduğum ikinci itiraz TED وهذا ثاني الاعتراضات الشائعة التي أسمعها عندما أقترح ترك وسائل التواصل الاجتماعي.
    geride bırakmayı düşünüyoruz, yasa bu şekilde işleyecek TED ترك ملايين الأطفال، وها هي طريقة عملها.
    Peki bu savaşçılar kimlerdi ve izlerini bu kadar büyük ve kapsamlı bırakmayı nasıl başardılar? TED فمن كان هؤلاء المحاربين وكيف تمكنوا من ترك بصمتهم المؤثرة بهذا الشكل والقوة؟
    Vasiyetini hazırladığın zaman ki bu gidişle hazırlamalısın, vücudunu üniversiteye bırakmayı düşünür müsün? Open Subtitles عندما تكتب وصيتك وحسب ما أراه، فعليك أن تفعل هل تسمح بترك جثتك للجامعة؟
    Beni bırakmayı teklif ettiler. Open Subtitles هم عرضو علي توصيلة لقد وقعت كل اشيائي.يجب علي ان انسى الورقة
    Bu tanımlamaları filozoflara veya sözlüklere bırakmayı tercih ederim. TED من الأفضل ترك هذه التعاريف للفلاسفة وللقاموس.
    Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. TED وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة.
    Ani ve beklenmedik bir tesadüf ile karşılaşmadan önce doktorluğu bırakmayı düşünüyordum. Open Subtitles لقد فكرت فى ترك مهنتى الخاصة الا انه حدثت واقعة غير متوقعة فجأة
    - Arkasında bir sürü ceset bırakmayı seviyor. - İzini burada mı kaybettin? Open Subtitles يبدو انه يحب ترك الكثير من الاجسام الميته وهل فقدت تتبعه؟
    Sean, geride çok sayıda ceset bırakmayı pek sever. Open Subtitles شون يشعر بأنه لم يقم بالمهمة لقد ترك عدد من القبعات على الرصيف
    bırakmayı düşünen bir çocuk için, görülmeye şayan bir oyundu. Open Subtitles لشخص كان علي وشك ترك الفريق , كان هذا شئ يستحق المشاهده
    bırakmayı düşünüyorum. Belki markette falan çalışırım. Open Subtitles أفكّر ترك العمل وربما اعمل في سوبرماركيت
    İnan bana bir tanesi yetiyor, neşteri bir kenara bırakmayı planlaman için. Open Subtitles صدقيني, واحديكفي, إلا لو كنتِ تخططين ترك مهنتكِ
    Gerçek şu ki, bırakmayı düşündüğüm ilk iş bu değil. Open Subtitles الحقيقة هي، إنّها ليست المرّة الأولى التي فكّرتُ فيها بترك العمل.
    Biraz para da kazanmaya başlamıştı. Bu yüzden işini bırakmayı düşünüyordu. Open Subtitles كان قد بدأ بجني بعض المال منه أيضاً، ولهذا كان يفكر بترك العمل.
    CIA'i bırakmayı düşünüyorum. Open Subtitles أفكّر بترك وكالة المخابرات المركزية،
    Otobüsün geciktiğini söyleyince, beni bırakmayı teklif etti. Open Subtitles عَرض عليّ توصيلة عندما أخبرتُه أن الحافلة تأخرت
    Gördünüz mü, Pusher ipucu bırakmayı sever. Open Subtitles شاهد، بوشير الأشباه لترك الأفكار.
    Zaten bırakmayı düşünüyordum. Open Subtitles أنا، لقد تم التفكير في الإقلاع عن التدخين على أي حال.
    Senin için Beyaz Sarayı bırakmayı denedikten sonraya ne dersin? Open Subtitles ماذا عن بعد أن حاولت التخلي عن البيت الأبيض لكي؟
    Eski sevgilin tarafından verilen kursu bırakmayı düşünüyor musun? Open Subtitles هل ستتركين ذلك الصف ؟ هل تعلمتِ من نزوتكِ أم ماذا ؟
    Geçmişi geçmişte bırakmayı daha rahat buluyorum. Open Subtitles أشعر بالراحة دائماً... بتركي للماضي في الماضي
    10 bin yıl önce Kadimler onu ilk denediklerinde oradaydım ama değerli Geçitlerinden kaç tanesinin patlamasına sebep olacağını ve ne kadar insan öldüreceğini gördüklerinde açık bırakmayı göze alamadılar. Open Subtitles لقد كنت هناك قبل 10،000سنة عندما حاول الإنشنتس أول مرة إستخدامه و لكنهم لم يكن لديهم الشجاعة الكافية لتركه يعمل
    Her şeyi yüzüstü bırakmayı çok düşündüm... Open Subtitles حَسناً، إعتقدتُ في أغلب الأحيان رَميه كُلّ...
    Adamıma telefon numaranı falan bırakmayı unutma. Open Subtitles أحرص أن تعطي لرجلي هنا رقم هاتفك وكل شيء.
    De ki "Çok üzgünüm ve işi bırakmayı düşünüyorum. - Bu ortaklar pislik herifler" Open Subtitles بأني افكر بالإستقالة و بقية الشركاء سوف يستلمون الإدارة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more