"bırakmayan" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يترك
        
    • يخذلني
        
    Bana öyle geliyor ki kalıntı bırakmayan arsenik şimdiye kadar keşfedilmiştir. Open Subtitles الأمر أتضح لي الآن ، يجب على الشخص أن يكتشف السم الذي لا يترك أثراً
    Aranızdaki bakışmayı gördüm. Kalıntı bırakmayan bir zehir var, değil mi? Open Subtitles لقد رأيت تلك النظرة المتبادلة بينكما يوجد نوع من السم لا يترك آثراً ، أليس كذلك ؟
    O hiç iz bırakmayan birini hayal etti yerini belli eden fetişleri olmayan, alışkanlıkları olmayan hiçbir ipucu bırakmayan rastgele bir ölüm makinesi. Open Subtitles تخيّل شخص ما بلا أنماط لا مثيرات فاضحة, لا طقوس فقط ماكينة قتل عشوائيّة ذلك لا يترك دليلاً أبدًا
    Hayatımda beni yüzüstü bırakmayan tek şey onlar ve ben de onları asla yüzüstü bırakmam. Open Subtitles انهم الشيء الوحيد في حياتي الذي لم يخذلني و لن أخذلهم ابدا
    Beni tek bırakmayan kişi Benny'di. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي لم يخذلني كان (بيني)
    Yani geride iz bırakmayan temiz bir sıvı, ki biz buna... Open Subtitles إذن هو سائل شفاف... لا يترك أثر, والذي نحب أن نسميه...
    Vücutta iz bırakmayan ve böylelikle Nazi subaylarını uygunsuz davranış şüphesinden kurtaran bir işkence şekli. Open Subtitles نوع من التعذيب الذى لا يترك اى علامات ومن شأنة ان ينقذ الضباط النازيين من الاشتباة فى مخالفتهم
    DNA bırakmayan bir katil, cinayet aletine binip kaçıyor. Open Subtitles لا يترك حمض نووي ويطارد بسلاح القتل
    Bekar kadın bırakmayan adam. Open Subtitles ‎رجل لا يترك حتى امرأة وحيدة. ‏
    Bir iz bırakmayan bir ekip, böyle bir hata yapmayacaktır. Open Subtitles فريق لا يترك اثر لن يرتكب خطأ مثل هذا
    - Geride hiçbir iz bırakmayan bir şey. Open Subtitles شيء ما لا يترك أي آثار.
    Randy ile Earl'e mesaj bırakmayan salağa acıyorum. Open Subtitles ..أشفق على الشخص الذي لا يترك رسالة لأجل (راندي) و (ايرل)..
    - Arkasında sağ bırakmayan bir yaratık. Open Subtitles مخلوق لا يترك أي أحياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more