| Niye kan bağımız olduğu zaman hep bu mücadeleci his oluyor? | Open Subtitles | لماذا نشعر دائما بهذا التجاذب عندما تربطنا صلة الدم ؟ |
| - Girmez, kan bağımız yok bile. | Open Subtitles | لا، انها ليست كذلك أنا لست حتى على صلة قرابة بها |
| Zihin sağlığımın mihenk taşısınız ve sanırım bir çeşit bağımız oldu... | Open Subtitles | أنت وسيلة الإتصال بالعلاج النفسى ...و أعتقد أننا لدينا نوعاً ما رابطة اللعنة على |
| Ayrıldığımızda, sen beni terkettiğinde, biliyorum ki bağımız kopacak ve ben içten içe kanayacağım. | Open Subtitles | حينمانفترق، حينما.. تتركينني، أعتقد بأن هذه الرابطة ستنقطع و أنا سأنزف داخلياً. |
| Yani, bağımız o kadar derin ki sanki kafasının içindeyim. | Open Subtitles | أعني أن الصلة عميقة جداً، أشعر وكأنني بداخل رأسه. |
| Fakat bataklık bize durumun böyle olmadığını ve bizim onlarla hala bir bağımız olduğunu söyler. | Open Subtitles | لكن المستنقع يقول لنا أنهم موجودين , لازلنا متصلين بهم الوقت وهم و كذلك الموت |
| Bizim bir bağımız var Bree, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | (بيننا صِلة مشتعلة يا (بري وأنتِ تعرفين ذلك |
| Tamam. Ama odayla ve ölü çocuklarla bağımız hâlâ Julian. | Open Subtitles | حسنا , لكن جوليان مازال هو صلتنا الوحيدة |
| Kendini mecbur hissetme sonuçta kan bağımız da yok. | Open Subtitles | أنتي لستي مرتبطه لأية إلتزامات إنه ليس كأننا تربطنا علاقه بالدم العائلي |
| Kimsenin kıramayacağı bir bağımız var. | Open Subtitles | لدينا رابطه لا أحد يستطيع ان يكسرها. |
| Hala Bronz çağıyla bir bağımız olduğunu düşünen varmı ki? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تذكر أى شىء آخر مازال يربطنا بالعصر البرونزى؟ |
| Kan bağımız olmadığı için enseste girmiyordu. | Open Subtitles | لم تربطنا صلة الدم لذا لا تعتبر نكاح محارم |
| - Kan bağımız yok ama. | Open Subtitles | نحن على على صلة ليس بواسطة الدم |
| Onur duyulması gereken bir bağımız var bence. Vedalaşmak istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لدينا صلة ولابدّ من تكريمها أريدُ أن أودّعكَ وأعتذر... |
| Şimdi de sürpriz olarak bir peptit bağımız var. | Open Subtitles | والآن، لدواعي دهشتنا، لدينا رابطة بيبتيدية... |
| Ben senin çocuğundan bahsediyorum. Kan bağımız olan. | Open Subtitles | ولكنني أتكلم عن ابنك عن رابطة الرحم |
| Bizim konuşulmayan bir bağımız var. | Open Subtitles | كان لدينا رابطة بدون حديث |
| - Özel bir bağımız var sanıyordum. - Evet, var. | Open Subtitles | ظننت أن لدينا تلك الرابطة الخاصة - نعم لدينا - |
| Jane ile olan bu yeni bağımız, ihtiyacımız olan şey olabilir. | Open Subtitles | هذه الرابطة الجديدة مع "جاين" قد تكونُ المساعدة التي نحتاجها بالضبط |
| - Sanırım bu bağımız bozuldu. - Neden? | Open Subtitles | أعتقد أن الصلة التي بيننا قُطعت- لماذا؟ |
| Bana ihtiyaçları olduğu ya da bir tür bağımız olduğu için falan sanırım. | Open Subtitles | أعتقد لأتهم يريدونني وكأننا متصلين أو شيء كهذا |
| Akrabalık bağımız bile yok. | Open Subtitles | نحن لَسنا علي صِلة |
| Atalarımızla olan bağımız zamanla zayıfladıkça elimizde olan büyü gücü soluyor. | Open Subtitles | سحرنا يضعف مع ضَعف صلتنا بأسلافنا بمُضيّ الزمن |
| O tür bir bağımız olup olmadığını bilmiyorum aslında, yani, babamla benim. | Open Subtitles | لا أعلم حقاً إن كانت تربطنا علاقة وطيدة، أعني، أنا ووالدي. |
| Sadece Vatikan'ın bozabileceği... bir bağımız olur. | Open Subtitles | سوف نشكّل رابطه فقط ((الفاتيكان)) يمكنهم فكها |
| Gerçekten çok çekicisin.Çok inanılmaz bir bağımız olabilir | Open Subtitles | وهى قوية جدا ومكثفة أعتقد أن هناك شىء مذهل يربطنا ببعض |
| Hepimiz ayrı bireyleriz ama ortak bir bağımız var. | Open Subtitles | نحن كلنا أفراد ولكننا متصلون بعضنا |