Ama bağımlılığını kolay bırakamıyorsun ve daha fazla seans gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن إدمانك من الصعب علاجه وبحاجة لجلسات متصلة من العلاج. |
Eğer direnmeselerdi, polisler bağımlılığını karşılamak için astlarını korkuttuğunu kanıtlayacaktı. | Open Subtitles | إن كانوا خضعوا كانوا ليعطون الشرطة دليلاً أنك أخفت أتباعك لإشباع إدمانك |
Ve birisi, senin italyan ayakkabısı bağımlılığını karşılamalıydı. | Open Subtitles | وشخص ما كان يجب عليه أن يدعّم إدمانك للحذاء الإيطالي |
Anladım ki gergin olmasının nedeni online flört bağımlılığını ortaya çıkarmış olmammış. | Open Subtitles | ولكن بعدها إكتشفت أنه فقط متوتر لأنني إكتشفت إدمانه المواعدات على الإنترنت |
Bunun alkol bağımlılığını bir kendini yeniden bulma biletine çevirme. | Open Subtitles | لا تجعلي إدمانه للكحول تذكرة إلى إدراك الذات |
Hâlâ oskitoksine karşı olan bağımlılığını anlamış değilim. | Open Subtitles | لا زلت لا أعلم ما هي قصة الإدمان على الأوكسيتوسين |
Bilmediğin şey ise onun seks bağımlılığını kontrol altına alması. | Open Subtitles | الذي لا تعرفينه أنها متحكمة في مشكلة إدمانها. |
Akkumbens çekirdeğini, beynin zevk ve ödül merkezini etkiliyor, ki bu alan, madde bağımlılığını da içeriyor. | TED | وتؤثر على مناطق كالنواة المتكئة مركز السعادة و المكافأة في الدماغ التي تورطت في إدمان المخدّرات |
bağımlılığını kontrolün altına aldın Çok az insanın yapabildiği şekilde. | Open Subtitles | لقد تولّيت السيطرة على إدمانك بطريقة قلّما يفعلها الناس |
Suç hayatını, uyuşturucu bağımlılığını arkanda bırakıp, doğru yolda mı ilerlemek istiyorsun? | Open Subtitles | أنت على استعداد للتخلي عن حياتك الإجرامية إدمانك للمخدرات وتمشي في طريق الصلاح ؟ |
Uyuşturucu bağımlısı ve bir hırsız olarak, bağımlılığını sürdürmek için diğerlerinin iyiliklerini kötüye kullandın. | Open Subtitles | كمدمن مخدرات ولص... تلعب على طيبة الآخرين لتمول إدمانك. |
Uyuşturucu bağımlısı ve bir hırsız olarak, bağımlılığını sürdürmek için diğerlerinin iyiliklerini kötüye kullandın. | Open Subtitles | كمدمن مخدرات ولص... تلعب على طيبة الآخرين لتمول إدمانك. |
Zeke, bağımlılığını bırakmanın çeşitli yolları var. | Open Subtitles | "زيك" هناك عدّة طرق لتتوقف بها عن إدمانك |
Malesef kendi bağımlılığını tedavi edemedi. | Open Subtitles | كم هو مؤسف أنه لم يتمكن من علاج إدمانه |
bağımlılığını doyurmak için haplara ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الآن, هو احتاج للحبوب ليغذي إدمانه. |
bağımlılığını doyurmak için haplara ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الآن, هو احتاج للحبوب ليغذي إدمانه. |
bağımlılığını gidereceği bir şey. | Open Subtitles | شيء لإشباع إدمانه |
Reston'ın reçeteli ilaç bağımlılığını basına sızdıracaksak son münazaradan önce sızdırmalıyız bence. | Open Subtitles | أقترح، إن كنا سنستخدم هذه المعلومة، أن نسرب إشاعة الإدمان |
Umarım bağımlılığını tatmin etmek için özgüveni düşük kızları kullanmıyorsundur. | Open Subtitles | آمل فقط أن كنت لا تستعد للفتيات مع انخفاض احترام الذات لإطعام الإدمان الخاص بك. |
Ama kameraların çalışmasına sadece beş gün kala Weinstein Marilyn 'in duygusal sorunlarını ve bağımlılığını doktorunun da çözemeyeceğinden korkuyordu. | Open Subtitles | لكن قبل خمسة أيام من بداية دوران الكاميرات لتصوير الفيلم كانت مخاوف المنتج هنري واينشتاين أن حل مشاكل مارلين العاطفية و إدمانها |