Canımı az yaktığı zaman bile çok fazla bağırırdım kandırmak için, ama olmadı. | Open Subtitles | عندما أحاول أن أصرخ حيث يكون الألم قليلاً كحيلة صغيرة لكنه لم ينجح الأمر. |
Ben yine sana bağırırdım, çağırırdım ve sana zarar vermesini engellemen için sana yalvarırdım... çünkü... o benim kocamdı ve onu seviyordum. | Open Subtitles | لذا أصرخ به واصرخ وأترجاك ألا تجعله يؤذيك لأنه زوجي واحببته |
Normalde, sesim kısılana kadar herkese bağırırdım, ama belki bu buradaki yanlış tepki olur. | Open Subtitles | عادةً قد أصرخ فى كل شخص حتى يختفى صوتى لكن ربما هذا القرار الخاطئ هنا |
Eğer ciğerlerimde hava olsaydı, sana bağırırdım! | Open Subtitles | لو كان هناك هواء في رئتيّ لكنت صرخت عليك |
Bu kadar kolay olacağını bilseydim çok daha önceden bağırırdım. | Open Subtitles | حسنا، لو كنت اعلم انه سيكون بهذه السهولة لكنت قد صرخت في وجهك ابكر |
Hatırladın mı? Koridorda ne zaman karşılaşsak sana böyle bağırırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت عليك كلما مررنا ببعضنا البعض فى الردهة! |
Ben de ona bağırırdım. Bana doğru atması için bağırırdım. O da bana derdi ki: | Open Subtitles | وكنت أصرخ فيه وأخبره أن يلقيها إلى مباشرة.. |
Ona 'sen çirkin olamazsın, güzel ol' diye bağırırdım. | Open Subtitles | وأظل أصرخ فيها: "لاتكوني قبيحة! كوني جميلة" |
Ben tekmeler savurur bağırırdım falan... Ama o her zaman bana: | Open Subtitles | أقـوم بالمشاجرات أو أصرخ أو أياً كان |
Küçükken üzüldüğümde ya da gerildiğimde kafamı bir yere vururdum ya da bağırırdım. | Open Subtitles | \u200fعندما كنت أصغر، \u200fكنت عندما أتضايق أو أشعر بالتوتر \u200fكنت أضرب رأسي أو أصرخ. |
Avazım çıktığı kadar bağırırdım. | Open Subtitles | و كنت أصرخ بكل كياني |
Ne zaman kavga etsek, sen bağırırdın, sonra ben bağırırdım... | Open Subtitles | كلما تقاتلنا أصرخ... |
bağırırdım. | Open Subtitles | لقد كنتُ أصرخ. |
Kanlı gözlerle bas bas bağırırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت وداريت عيناي. |
"Sakın gitme geri zekalı" diye kendime bağırırdım. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني صرخت على نفسي "لاتذهبي! |