| Bu doğruysa, tohumlardan bazılarını bulabiliriz. Çünkü bağırsağın alt kısmına takılıp kalabilirler. | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً، ربما نستطيع الحصول على بعض هذه البذور لأنها تعلق في الأمعاء |
| bağırsağın bir bölümünü mesaneyi genişletmek için kullanacağız sonra da göbek deliğine doğru bir yol açacağız. | Open Subtitles | جزء الأمعاء معتاد على تكبير المثانة بعد ذلك نوصل ممر إلى فتحة البطن |
| Dış kısmında sorun var ve daha sonra bağırsağın içine bakmak zorundayım. | Open Subtitles | أواجهمشكلةمع هذاالتفاغر, لكن مازال عليّ القاء نظرة على الأمعاء |
| Muhtemel karaciğer yaralanması, kalın bağırsağın altı. | Open Subtitles | تورّط الكبد المحتمل بالتأكيد قولون |
| Çoğunluğu kalın bağırsağın. | Open Subtitles | أغلب الظنّ أنّها أمعائكَ الغليظة. |
| Sadece ince bağırsağın içerde kalmasına dikkat et. | Open Subtitles | فقط تأكّد أن تبقي الأمعاء الدقيقة في الداخل |
| Her neyse. İnce bağırsağın dış çeperinde birkaç küçük delik tespit ettim. Boş bağırsağın etrafındakileri görüyor musun? | Open Subtitles | على أي حال، وجدت عدة ثقوب صغيرة من خلال الجدار الخارجي له الأمعاء الدقيقة. |
| bağırsağın bir kısmını almaları gerekmiş ama diğer her şey şu ana kadar iyi görünüyormuş. | Open Subtitles | كان عليهم استئصال جزء صغير من الأمعاء, ولكن كل ماعدا ذلك يبدو جيدا حتى الآن. |
| Çürüyen bağırsağın büyük bir kısmını almayı başardık ama sonra konjestif kalp yetmezliği baş gösterdi. | Open Subtitles | لقد تمكنا من إزالة أغلب الأمعاء المتنخرة، ولكنه أصيب بعدها بقصور قلب احتقاني. |
| Anahtarı, ince bağırsağa takılmış halde bulduk bu da, ince bağırsağın bir kısmının içini cerrahi eldiven ile tıkadığında, gazlardaki bozulma sonucunda kusardın. | Open Subtitles | لقد عثرنا على المفتاح متقدم فى الأمعاء الدقيقه والذى كان ينفث غازات متحلله |
| Midesinden geçerek piloruna ulaşmış ve şu an oniki parmak bağırsağı dediğimiz ince bağırsağın üst kısmında yer almaktadır. | Open Subtitles | إنه مر عبر المعدة من خلال بوابة المعدة والجزء العلوي الذي ما نطلق عليه الأثنى عشر الأمعاء الدقيقة. |
| bağırsağın hasarlı bölümü çıkarıldıktan sonra açıkta kalan her iki uç, bu alet sayesinde birbirine eklenebilmekte. | Open Subtitles | بعد إزالة القسم السيئ من الأمعاء نهاية كلا الطرفين من الأمعاء يمكن شبكهما معا بهذا الجهاز |
| Plasentanın bir kısmı bağırsağın arkasına saklanmış. | Open Subtitles | قطعة من المشيمة كانت مختبأة وراء الأمعاء |
| bağırsağın çekal kapakçığa bu kadar yakın olan kısmında yapmadı. | Open Subtitles | ليس على جزء من الأمعاء بهذآ القرب منصمامالأعور. |
| Dirençli bir bağırsağın hangi yararlı bakteriye ihtiyaç duyduğuna dair detaylı bir haritamız henüz yok. Fakat sağlığa yararlı bir mikrobiyomun pek çok bakteri türü oluşturabilmesi için neyin önemli olduğunu biliyoruz. | TED | ليس لدينا بعد مخطط للبكتريا الجيدة التي تحتاجها الأمعاء القوية، لكننا نعرف بالفعل أن من المهم لميكروبيوم صحي أن يحصل على مجموعة متنوعة من البكتريا. |
| Kalın bağırsağın sağlıklıysa her şeye sahipsindir. | Open Subtitles | إذا كان لديك "قولون" صحي سيكون لديك كل شئ |
| Kalın bağırsağın hava bırakmasıydı. | Open Subtitles | كان هذا الهواء يخرج من الأمعاء الغليظة |
| Ayrıca bağırsağın alt kısmında lezyonlar var. | Open Subtitles | أيضاً هناك آفة في الأمعاء الغليظة |
| Bu da kalın bağırsağın bir kısmı. | Open Subtitles | وهنا جزء من الأمعاء الغليظة. |