Kendine kral diyen şu küstah yahudiye bağlılığını reddet. | Open Subtitles | انكر ولائك المضلل لهذا اليهودي الميت الذي تجرأ ان يدعو نفسه ملكا |
Sarsılmaz inancını, senin güvenini ve en önemlisi şaşmaz bağlılığını. | Open Subtitles | موعد أعترافنا بمنجزاتك الكثيرة بإيمانك الراسخ و فوق كل هذا ولائك بغير تردد |
Prens John seni korudu ve senden bağlılığını göstermeni istiyor. | Open Subtitles | الأمير جون حماك ويطلب بأنّك تعيد دفع ولائه |
Hükümetin bazı üyeleri senin bağlılığını sorgulamaya başladılar. | Open Subtitles | بعض أعضاء الحكومة بدأوا في التشكيك في إخلاصك |
Tahttakini aşağı indirme düşüncesi yüzünden yavaş yavaş Sparazza'nın en önemli adamlarının bağlılığını kazandı. | Open Subtitles | و قد حشد ببطء ولاء رجال سابرازا الكبار بفكره القاءه من العرش |
Zach, Zach, Zach, bak, bu projeye bağlılığını anlıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | زاك, زاك. انظر أنا أقدّر التزامك نحو هذه المسرحية, حسناً؟ |
Bugün Başkan bir kez daha Amerika'nın bağlılığını... | Open Subtitles | "أكد الرئيس اليوم مجددا التزام أمريكا ..." |
bağlılığını test etmek istiyorlar. Anlayacağında emin olmak için. | Open Subtitles | هم يريد أن يختبر ولائك ويتأكّدون بأنّك تفهم |
Peki ya bizler, ailen? Senin çok değerli bağlılığını hiç hak etmiyor muyuz? | Open Subtitles | و ماذا عن عائلتك أ لا تستحق من ولائك شيئا ؟ |
Ama çorbaya olan bağlılığını göstermek için böyle bir dövme yaptırmak cesaret isteyen bir şey. | Open Subtitles | و لكني أعتقد أنه يتطلب شجاعة منك لتوضيح مدى ولائك للحساء |
bağlılığını kanıtlamak istiyorsan orduma katılabilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب يمكنك أن تنضم إلى جيشي لتثبت ولائك |
bağlılığını bölmeyi mi planlıyorsun? | Open Subtitles | لماذا ؟ هل تخططين لتقسيم ولائه |
Çünkü onun bağlılığını bilmiyorlardı. | Open Subtitles | لأنهم لَمْ يَعْرُفوا ولائه الحقيقي. |
Bu olanlara seni dahil etmemeliydi. bağlılığını fırsat bilmiş. | Open Subtitles | كان مخطئاً بجعلك جزءاً منه لقد استغل إخلاصك |
Artık bana bağlılığını sorguluyorum. | Open Subtitles | ! إخلاصك الآن في المسؤولية |
Derevko'nun bağlılığını mı sorguluyorsun? | Open Subtitles | نحن نذهب أيضا. - هل تستجوب ولاء دريفكو؟ |
bağlılığını ben de paylaşmak istiyorum, ama bu bazen benim için çok zor oluyor. | Open Subtitles | ارغب بمشاركتك التزامك ولكن ذلك صعب علي أحيانا |
Julie'nin Humanich projesine olan bağlılığını korumanın tek yolu buydu bu nedenle böyle anlaştık. | Open Subtitles | كانتت الطريقة الوحديه لتأمين التزام جول) بمشروع (الهيومانكس) لذا عقدنا اتفاقاً |
Sadece önünde duran hayata olan bağlılığını sorguluyorum. | Open Subtitles | أشكك بإلتزامك على كل ما بقي أمامنا |
Will, hepimiz, o kullanılmayan dile karşı olan bağlılığını biliyoruz. | Open Subtitles | اووه ويل , جميعنا نعلم عن اخلاصك لهذه اللغة الميتة. |
Allah, İbrahim'den kendisine olan bağlılığını kanıtlaması için oğlunu kurban etmesini ister. | Open Subtitles | "والله تعالى أمر (إبراهيم) أن يُضحيّ بولده لِيُثبت إخلاصه لله |
Alamayacağım bir şeymiş meğer. Sadakatini, bağlılığını. | Open Subtitles | جليًّا هو شيء لا يمكنني نيله، ولاؤك وإخلاصك لي. |
Bu onun bir Alfa'ya olan bağlılığını başka bir Alfa'ya yöneltmesinin bahanesi. | Open Subtitles | وهو يستخدمه كعُذر ليُغيّر ولاؤه من ألفا إلى آخر |
Bu, davaya olan bağlılığını kanıtlayacağın bir durum, hayatım. | Open Subtitles | هنا عليكِ إثباتُ ولائكِ للقضية يا عزيزتي. |
Bayan Tanaka teşkilatın başına geçmeden önce diğer liderler ondan kesin bağlılığını göstermesini istediler. | Open Subtitles | قبل أن تصبح قائدة المنظمة طلب باقي القادة إخلاصها المطلق |
Kötü şeyler yaptığını biliyorum ama kadının bağlılığını takdir etmelisiniz. | Open Subtitles | فعلوا أمور لا تغتفر ولكن لابد وأن تقدر إلتزامهم |