"bağlıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يربطنا
        
    • ربط
        
    • تربط
        
    • يربطك
        
    • ما يعيقنا
        
    • ربطت
        
    • يربطها
        
    • يربط بين
        
    • هذا يربط
        
    • هو يربط
        
    • وطريق سريع
        
    • رغباتهن
        
    Çünkü nefeslerimiz, aslında hepimizi, gerçek anlamda birbirimize bağlıyor. TED التنفس ، في الحقيقة ، يربطنا جميعا بالمعنى الحرفي للعبارة.
    ve onunla konuşurken geçen her saniyede sevgimiz bizi birbirimize bağlıyor ve bizi daha çok yakınlaştırıyor ve bir arada tutuyor. TED ومن تجربتي تلك عندما تحدثت معها في كل ثانية تمر أثناء محادثتنا، شعور الحب الذي يربطنا يقربنا ويقربنا لبعضنا.
    Uyku torbalarını bağlıyor. Sırt çantalarını hazırlıyor, olta atışlarına çalışıyor. Open Subtitles ربط الحقائب، تدرب علي صيد السمك طوال النهار.
    Mavi çizgiler ise yıllar geçtikçe o ağda bulunan insanları birbirlerine bağlıyor. TED والخطوط الزرقاء تربط الناس الموجودين في تلك الشبكة سنة تلو أخرى .
    Müzik icra etmek ve ortaya koymak, sizi kilometreler ve zamanın ötesindeki insanlara bağlıyor. TED لتكتب وتؤدي الموسيقى يربطك ذلك بشعوب الدول، وبحياة الشعوب في الماضي.
    Seyahat izin belgesinin yeni biçimi elimizi kolumuzu bağlıyor. Open Subtitles ما يعيقنا الآن هو الشكل الجديد لتصريح السفرِ
    Kaderini sevdiği kişiye bağlıyor. Open Subtitles لقد ربطت مصيرها بمن تحبّ
    Bu da onu CLIO'ya bağlıyor. Open Subtitles "وهذا يربطها بشركة "كليو
    Bu bizi nasıl da bağlıyor sonsuz insanlarla iletişim ağında. " Open Subtitles كيف أن ذلك يربطنا وكأننا في شبكة بشرية لا نهاية لها"
    Bu bizi nasıl da bağlıyor sonsuz insanlarla iletişim ağında. " Open Subtitles كيف أن ذلك يربطنا وكأننا في شبكة بشرية لا نهاية لها"
    Bu bizi nasıl da bağlıyor sonsuz insanlarla iletişim ağında. " Open Subtitles كيف أن ذلك يربطنا وكأننا في شبكة بشرية لا نهاية لها"
    O şeytanı bir kayaya bağlıyor. Open Subtitles وهجم عليه وحش باسنان ضخمه وقد ربط روحه الشريره فر الحجر وما هى مكافأته ؟
    Ama günümüzde internet aynı yöne eğilimi olan insanları birbirine bağlıyor. Open Subtitles لكن اليوم الأنترنت ربط بين الناس ذات نفس الاتجاهات المنحرفة
    Bir geyik silahını alıyor ve kendini vuruyor, daha sonra arabanın üstüne kendini bağlıyor. Open Subtitles لو أخذ غزال بندقيتك وأطلق الرصاص على نفسه... ثم ربط نفسه إلى سقف سيارتك
    Sosyal medya gerçekten insanları yeni ilginç yollarla birbirine bağlıyor mu? TED فهل تربط فعلاً بين البشر بطرق جديدة مثيرة للاهتمام؟
    Bu iki ok bir kavis. trenyolları ve diğer altapılardan oluşan bir kavis Batı Şeria ve Gazze'yi birbirine bağlıyor. TED هذان السهمان الدائرين يمثلان جزء حيوي , هما رابط دائري من الطرق والبنية التحتية التي تربط الضفة الغربية بغزة .
    Bölgeleme aracı bina ve yol gibi uzak yapıları birbirine bağlıyor. TED ثمة أداة للتخطيط تربط المنشآت المتباعدة ،مبنى وطريق سريع.
    Hala duran bir iz var, şu anki kimliğini eskisi ile bağlıyor. Open Subtitles , مازالت هناك خط أثر موجود .يربطك أنت بمن كنته
    Seyahat izin belgesinin yeni biçimi elimizi kolumuzu bağlıyor. Open Subtitles ما يعيقنا الآن هو الشكل الجديد لتصريح السفرِ
    Adamın ellerini bağlıyor. Open Subtitles وهي ربطت يديه معا.
    Bu, onu Ahmed Nazari'ye bağlıyor. Open Subtitles -إنه يربطها بـ(أحمد نظاري )
    Şu anda üstünde durduğumuz bu bataklık kolu o alanların her birini birbirine bağlıyor. Open Subtitles و هذا الموقع الذي نقف به الآن يربط بين كل تلك المواقع
    Tanrı aşkına! Bu Beyaz Saray'ı direkt olarak para işine bağlıyor. Open Subtitles بحق المسيح، هذا يربط البيت الأبيض مباشرة بالمال.
    Hayır, ayakkabısını bağlıyor. Open Subtitles لا، هو يربط حذائه
    Beni özlemden çok görevler bağlıyor. Open Subtitles واجبات الفتيات هنا تفوق رغباتهن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more