| Andy, dün gece kendini o şekilde bağlamayı nasıl becerdin? | Open Subtitles | آندي، كيف تمكنت من ربط نفسك بتلك الطريقة ليلة امس؟ |
| Gerçekten yani, kendi ayakkabısını bile bağlamayı bilmeyen Harvard mezunu adamlardan biri misin? | Open Subtitles | هل أنت ذلك النوع من الرجال الجامعيين الذين لا يعرفون ربط حذائهم بأنفسهم؟ |
| Böylelikle beş farklı kule sistemini birbirine bağlamayı denedik. | TED | وإلى ذلك ، حاولنا ربط الأبراج الخمسة في نظام واحد. |
| Sen 40 yaşına kravat bağlamayı öğrenemeden nasıl geldin? | Open Subtitles | كيف تبلغ سن الأربعين ولا تعلم كيف تربط ربطة العنق؟ |
| Hatta yeni, kolay teknolojilere sahiptiler; herkesi birbirine bağlamayı vadettiler ama bunun yerine mevcut sosyal ve ırksal ayrımları derinleştirdiler. | TED | لقد امتلكوا تقنيات جديدة خالية من الاحتكاكات التي وعدت بربط الجميع سوياً وبدلاً من ذلك عمقت الانقسامات الاجتماعية والعرقية القائمة. |
| Evet, ana damarı bağlamayı başarmıştık. | Open Subtitles | أجل ، لقد ربطت ما تحت الترقوة بالشريان الرئوىّ. |
| Konuşan da ayakkabı bağlamayı 12 yaşında öğrenen biri olmasa. | Open Subtitles | هذا يأتي من رجل تعلم ان يربط حذائة في سن الثانية عشر. |
| Fakat teknolojideki büyük değişikliklerin insanları birbirlerine bağlamayı ne ölçüde mümkün kıldığını küçümsemememiz gerektiğini düşünmüyorum. | TED | ولكننا لا يجب ان نقلل ما يمكن أن تصل إليه التغيرات التكنولوجية الهائلة في ربط الناس من كل انحاء العالم ببعضهم. |
| Yağ kanalını bağlamayı unuttuk. | Open Subtitles | لقد غيرنا المحركات ونسينا ربط خطوط الزيت جيداً |
| Adam bağlamayı nerden öğrendin Rocky ve Bullwinkle çizgi filminden mi? | Open Subtitles | اين تعلمتم ربط الأشخاص؟ في كرتون روكي و بولونيكي؟ |
| Kızdı çünkü Danielle Marcetti'nin ölümünü Tobinlere bağlamayı başaramadım. | Open Subtitles | انه غاضب لأنني لم أتمكّن من ربط عائلة توبن بموت دانييل ماركيتي |
| Papyon bağlamayı bilecek bir kız gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | لم أعتقد أنكِ من الفتيات اللواتي يعرفن كيفية ربط ربطة العنق. |
| Yani düşünsene, bu 8 yaşına kadar bağlamayı bilmediği için ayakkabılarının topuğuna basarak giyen şaşkın kardeşim. | Open Subtitles | أعني، هذا هو الطفل الذي كان يضع المشبك على حذائه، حتى بلغ الثامنة من عمره لأنّه لا يستطيع ربط حذائه .. |
| Umarım bunları bağlamayı biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | وأفترض أنّك تعرف كيفيّة ربط واحدة من هذه؟ |
| - Kravat bağlamayı biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف كيفية ربط ربطة العنق , صحيح؟ حسناً , سأجد طريقة ما |
| Bir daha ipi bir yere bağlamayı unutma. | Open Subtitles | فقط تذكر أن تربط نفسك اولا المرة القادمة |
| O kadar eğitim aldın ama kravat bağlamayı öğretmediler mi? | Open Subtitles | كل ذلك التدريب، ولم يعلموك كيف تربط الرباط؟ |
| Sana adam gibi kravat bağlamayı öğretmemiz gerek, evlat. | Open Subtitles | يجب ان اعلمك كيف تربط ربطة العنق بصورة جيدة |
| Gerçekten yazıyı doğru bağlamayı beceremiyorsun | Open Subtitles | قام بحل هذه المشكلة بربط قطعه سلسلة جلدية حول عنقه واحتفظ فيها بالقلم |
| Emniyet kemerini bağlamayı, aynalarını ayarlamayı... | Open Subtitles | حسنا تذكر بربط حزام مقعدكي عدّلْ مرأتكي |
| - Sepetin ağzını bağlamayı unutma. | Open Subtitles | فقط تأكد انك ربطت السلة |
| Tabii canım, üniversiteye gidersin bir çocukla tanışırsın, okulu bırakıp evlenirsin eşin kravat bağlamayı öğrenirken bir yıl New York'ta mücadele edersin sonra yeniden banliyöye taşınırsın ve bütün felâket baştan başlar. | Open Subtitles | بالطبع، تذهبين للجامعة، وتقابلين فتى، وتتركين الجامعة، وتتزوجين، تعانين لسنة في نيويورك بينما يتعلم كيف يربط كرفتّة، |