"bağlantının" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصلة
        
    • الرابط
        
    • الذي يتصلون به
        
    Yaşayanlar ile ölülerin arasındaki bağlantının temel taşı. Open Subtitles إنّها حجر أساس الصلة بين عالم الأحياء وعالم الأموات.
    Bu komik bağlantının nasıl ve neden olduğunu anlamak istiyordu. TED فكان مهووساً بمعرفة سبب ذلك ولماذا توجد تلك " الصلة " المميزة بيننا
    Sanırım ben bu bağlantının ne olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأعتقد أنني ربما أعرف ما هي هذه الصلة
    Katilin öldürme şekline bakılırsa bağlantının oldukça bariz olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles حسنًاوعلي ضوء التاريخ الإجرامي للوالد, أعتقد أن الرابط واضح جدًا
    Bir kalp uzmanı olarak bu bağlantının tamamen gerçek olduğunu anlatmak için buradayım. TED بصفتي طبيب قلب، أنا هنا اليوم لأخبركم أن هذا الرابط جد حقيقي.
    Acil durum bağlantının ben olduğumu söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أنني كنت الرقم الذي يتصلون به في حالة حدوث الطوارئ لك
    Acil durum bağlantının ben olduğumu söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أنني كنت الرقم الذي يتصلون به في حالة حدوث الطوارئ لك
    Sanırım ben bu bağlantının ne olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأعتقد أنني ربما أعرف ما هي هذه الصلة
    Bu sırada da Laura ile Crane arasındaki bağlantının ne olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نكتشف ما هي الصلة بين (لورا) و (كراين)
    Gördüğünüz halüsinasyonlar virüsün, nöral bağlantının komutlarına saldırması sonucu oluşan şeylerdi. Open Subtitles الهلوسة التي جربتوها هو نتاج هجوم الفيروس للنظام التي تسيطر على الرابط العصبي
    Bir rastlantı olduğunu ve aradığım bağlantının orada olmadığını düşünüyordu Open Subtitles اعتقدت أن الأمر كان محض مُصادفة وذلك الرابط الذي كُنت أبحث عنه لم يكُن هُناك
    Taub bağlantının beyin olduğunu düşünüyor fakat göz ve kaslar hastanın en çok kullandığı ikinci organın farklı bölgelerinde kontrol edilir. Open Subtitles يظنّ (تاوب) أنّ الرابط يجب أن يكون الدماغ لكنّ العين والعضلات محكومان بأجزاء مختلفة من ثاني أعضاء المريض تفضيلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more