İnanılmaz bir başarıdır bu, fakat bu sadece ilk adımdır. | TED | إنه إنجاز لا يصدَّق لكنها مجرد خطوة أولى |
Askerliğe sadece bir er olarak başlayıp aynı alayda alay komutanı olmak çok nadir rastlanan bir başarıdır. | Open Subtitles | من جندي خاص إلى قائد الجنود بنفس الكتيبة هذا إنجاز نادر |
Onu yılda bir ya da iki kere dışarı çıkarabilmek bile büyük bir başarıdır. | Open Subtitles | إخراجه من المنزل لمرة أو مرتين في السنة هو إنجاز |
Bu modern tıp tarihinde çok büyük bir başarıdır. | TED | هو كذلك. إنها قصة نجاح كبيرة في الطب الحديث. |
Google teknolojik olduğu kadar psikolojik de bir başarıdır ayrıca. | TED | جوجل هي نجاح سيكولوجي اكثر منه نجاح تكنولوجي |
Başarının getirisi yine başarıdır. Gerçek başarıdan söz ediyorum. | Open Subtitles | . ثمن النجاح هو النجاح . أعني نجاح حقيقي |
Gözlemlerime göre toplum içine yeniden karışmak büyük bir başarıdır. | Open Subtitles | أنا فقط أراقب العودة إلى المجتمع ليس إنجاز |
Bu % 1'den daha az bir hata payı demek 1000 yıl önceki birisi için, cidden kayda değer bir başarıdır. | Open Subtitles | %تختلف دقتها 1 إنجاز رائع لشخص قبل ألف عام |
Sizi temin ederim çok önemli ve nadir görülen bir başarıdır. | Open Subtitles | إنجاز مهم ومستحقٌ أنا أؤكد لكم |
İnan bana dostum, bu çok büyük bir başarıdır. | Open Subtitles | وثق بي يا صديقي، هذا إنجاز كبير |
İşte bu fevkalade bir başarıdır. | TED | حسنا، هذا إنجاز رائع. |
Bu muazzam bir başarıdır. | Open Subtitles | إنها إنجاز علمي ضخم |
Bu çok büyük bir başarıdır. | Open Subtitles | إنه إنجاز عظيم |
Bir başarıdır. | Open Subtitles | إنه إنجاز |
Bu bir başarıdır. | Open Subtitles | فذلك إنجاز. |
Benim işimde eğer bir adamın orgazm olmasını sağlıyorsan, bu başarıdır. | Open Subtitles | في وظيفتي إن جعلت الرجل ينتشي فهذا نجاح |
Bu meslekte ilerleyince, toy adam, zamanla, göreceksin ki, önemli olan başarıdır. | Open Subtitles | -تهنئته؟ ! عندما تتقدّم في الحرفة أيها الفتى ستجد أحياناً أن الشيء المهم هو النجاح |