Kafan kitaplara gömülü tüm hayatını daha iyi adamların başarılarını okuyarak geçirdin. | Open Subtitles | أنفك مدفونة في الكُتب تقضي حياتك في القراءة عن إنجازات رجالاً أفضل |
Hazine Binası'nın merdivenlerinde sanatçılar kadınların tarihi başarılarını canlı bir orkestra ile sergilediler. | TED | على درج بناء وزارة المالية، قامت الفنانات بإعادة تمثيل إنجازات النساء التاريخية على ألحان فرقة أوركسترا، |
Yok canım. Parlak tıbbi başarılarını anlat diyordum. | Open Subtitles | لا، أريدك أن تناقش إنجازاتك الطبية الكبيرة المدهشة |
Sana sormadan Sanat Yönetim Kurulu'na parmak ısırtan başarılarını özetleyen bir mektup yazdım. | Open Subtitles | أخذت حرية تأليف رسالة إلى المجلس فنون الإدارة يحدد إنجازاتك المذهلة. |
Nihayet başarılarını sergileyebilmemiz güzel bir şey değil mi, oğlum? | Open Subtitles | أليس هذا لطيف ان اعرض اخيرا انجازاتك, يا بنى؟ |
Ama sen şimdi hemen bana değer verilmemiş çirkin adamın başarılarını anlatacaksın. | Open Subtitles | ولكنك ستخبرني الآن بإنجازات الرجال القبيحون الذين سبق وأن تم التقليل من شأنهم |
Ülkesinin başarılarını küçümsemek isteyenler bunu kendilerine saklasın. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن تقلل من شأن انجازات بلدك فلتفعل ذلك سرا |
General'in ya da SG-1'ın başarılarını küçük görmek gibi bir niyetimiz yok. | Open Subtitles | ليست لدينا نية للإنقاص من إنجازات الجنرال أو اس جي 1 |
Lütfen annemin başarılarını küçümseme, tamam mı? | Open Subtitles | حَسناً، رجاءً لا تُقلّلْ إنجازات أمّي، موافقة؟ |
Sen de annenin başarılarını fazla büyütme. | Open Subtitles | لا يَحصَلُ عَلى أيضاً فرح بخصوص إنجازات أمّكِ. |
Çocuklarının başarılarını buzdolabına asan süper gıcık aileler vardır ya hani? | Open Subtitles | تعرف أولئك الآباء الذين يضعون إنجازات أبنائهم على باب الثلاجة؟ |
Senin başarılarını özümseyerek yaşamak zorunda değilim. | Open Subtitles | الآن، لست بحاجة لأن أشاركك إنجازاتك |
Kendini ve başarılarını asla küçümseme. | Open Subtitles | أبدا التقليل من شأن نفسك أو إنجازاتك. |
Hayalî başarılarını sayarak. | Open Subtitles | سرد إنجازاتك المزيفة |
Nihayet başarılarını sergileyebilmemiz güzel bir şey değil mi, oğlum? | Open Subtitles | أليس هذا لطيف ان اعرض اخيرا انجازاتك, يا بنى؟ |
Muhteşem başarılarını neden yazmazlar sanki? İlginç bulmuyorlar herhâlde. | Open Subtitles | لم لايكتبون عن انجازاتك الرائعة؟ |
Babamın başarılarını ne kadar beğendiğinden söz ediyorsun hep. | Open Subtitles | لطالما قلت أنك معجب بإنجازات أبي |
Beyazların başarılarını anlatan şeyleri seçeriz. | Open Subtitles | أن تحتفل بإنجازات الناس البيض. |
Diğer insanların başarılarını yazmak seni yeterince mutlu ediyor mu? | Open Subtitles | هل أنتي راضية بالكتابة فقط عن انجازات الآخرين ؟ |
Ve bunun bir nedeni insanların kendi başına gelenleri ileri derecede kişisel almalarıdır. başarılarını sahipleniyorlar. Ama başarısızlıklarını da. | TED | و جزء من السبب وراء ذلك هو ان الناس ياخذون الامور التي تحدث معهم بشكل شخصي للغاية. هم يملكون نجاحهم و يملكون فشلهم ايضا. |
Başardıklarını iddia edenler, başarılarını tekrarlayamamıştır. | Open Subtitles | والى امثال من يدعون الى اجراء التجارب على الامر لم يسبق لأحد تطبيقه |
Bütün veliler tarihî karakterler kılığına girip başarılarını anlatacak. | Open Subtitles | جميع الآباء سيرتدون ملابس شخصية تاريخية و يتحدثون عن إنجازاتهم |
Bazıları dünyaya kim olduğunu anlatır, ...diğerleri dünyaya başarılarını gösterir. | Open Subtitles | بعضها تخبر الناس من أنت والبعض الآخر يخبر الناس بإنجازاتك |