Ama artık "Megatronik" diyoruz. "Kurumsal başarıya Getiren 48 İpucu" | Open Subtitles | الآن هي ميجاترونيكس وهي 48 نصيحة لتحقيق النجاح في الشركات |
Bunca zamandır sorumluluk sahibi, cana yakın biri olmaya... ve aslında var olmayan bu başarıya göre... yaşamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و كنت هنا طوال الوقت أحاول أن أكون مسئولاً و ساحراً و أحيي هذا النجاح الذي ليس له وجود |
İlan Tahtasını Unutma. Bu Benim başarıya Giden Yolumdaki Temel Taşım. | Open Subtitles | ولا تنسي التفاخر بالتصرفات المشينة انه حجر اساس هرم النجاح لدي |
Bu olağanüstü başarıya kafanızı çevirmeniz imkansız. | TED | وليس هناك أي طريقة لا يمكن أن نرى بها هذا على أنه نجاح باهر. |
Asıl nokta şu ki büyücü ve kahinler birlikte çalıştığında başarıya ulaşacakları çok yol var. | TED | المقصد الأساسي هو، أن السحرة والأنبياء الذين يعملون سويًا لديهم مسارات عديدة للنجاح. |
İnsanlar veya ülkeler başarıya ulaştıklarında, onları neyin başarıya götürdüğünü sıklıkla unutuyorlar. | TED | عادة ً، حين ينجح الناس أو تنجح الدُّوَل ينسون ما جعلهم ينجحون |
Sence diğer iş yerleri erkenden çıkarak mı başarıya ulaştılar? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن الأعمال الأخرى ستحصل على النجاح بالخروج مبكرا |
İnsanları başarıya ulaştırmak istiyoruz. Mesleki eğitim, doğru kariyer planlaması. | Open Subtitles | نريد إرشاد الناس نحو النجاح التدريب المهني والطرق المهنية القانونية |
İnsanları başarıya ulaştırmak istiyoruz. Mesleki eğitim, doğru kariyer planlaması. | Open Subtitles | نريد إرشاد الناس نحو النجاح التدريب المهني والطرق المهنية القانونية |
Ve ne kadar uzun süre bu kontrol yöntemlerinden birini kullanırsan potansiyel olarak daha uzun vadeli bir başarıya ulaşılabilir. | TED | و كلما طالت مدة تفاعلك مع احد هذه التدخلات حسنا هذا يدل، ربما، الى النجاح على المدى الطويل |
Ve büyük beklentili insanların başarılı olduklarında bunu kendi özelliklerinden ileri gelen bir başarıya yorduklarını buldular. | TED | فوجدا أنه عندما ينجح أصحاب التوقعات العالية، فإنهم بنسبون ذلك النجاح إلى صفاتهم الفردية. |
İyimserlik kişiyi, akademide, sporda, politikada başarıya götürüyor. | TED | يقود التفاؤل نحو النجاح في الميدان الأكاديمي و الرياضي و السياسي. |
Bence başarıya yaklaşma lütfuna değer vermeye başladığımızda ortaya çıkıyor. | TED | أعتقد أنه يظهر عندما نبدأ بتقدير نعمة النجاح الوشيك. |
Bu erken edebi başarıya rağmen Neruda maddi sıkıntı yaşıyordu. Burma, Endonezya, Singapur ve İspanya gibi yerlerde bir dizi diplomatik işlerde çalışıyordu. | TED | بالرغم من هذا النجاح الأدبي المبكر عانى نيرودا مادياً واحتاج الأمر سلسلة من الوظائف الدبلوماسية في عدة أماكن منها بورما وإندونيسا وسينغافورة وإسبانيا. |
Bir: Tek gecede başarıya ulaşmaya inanın. | TED | أولاً : آمن بوجود نجاح يتحقق بين عشية وضحاها. |
Bu yüzden nelerin bir çok şirketi başarıya ve ya başarısızlığa götürdüğüne dikkat etmeye çalıştım. | TED | وحاولت أن أستعرض العوامل التي أدت للنجاح والفشل في هذه الشركات |
Şu ana dek kanser için üretilen her tedavi başarıya ulaşmadı, ama bakmayı bırakmıyoruz, iki nedenden ötürü. | TED | جميع علاجات السرطان حتى الآن لم تنجح تماماً، لكننا لا نتوقف عن البحث، لسببين اثنين: |
Mars inişi, muhakkak ki başarıya ulaşacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو أنها قد هبطت على سطح المريخ بنجاح تام |
Buradaki konu, özel çevreyi kısıtlamalarında tüm kurumların pek de başarıya ulaşamadıklarıdır. | TED | النقطة المهمة هي أن هذه الإستعادة للصعيد الشخصي ليست ناجحة بشدة مع كل المؤسسات. |
Yanımda sen oldukça, başarıya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وأنت تقفين بجانبى لا أحتاج نجاحاً فى عملى |
Şovun olağanüstü bir başarıya ulaşmasını sağlayan herkese teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود شكر الجميع لجعل العرض ناجحاً بشكل مدهش |
Aday olmayı kazanamadığımız halde bu kampanya birçok başarıya imza attı. | Open Subtitles | برغم أننا لم ننجح بتأمين الترشيح فهذه الحملة حققت إنتصارات كبيرة |
Ne de olsa, başarısızlık, başarıya doğru ilk adımdır ama benim için bu adımların sonu gelmiyordu. | Open Subtitles | مع ذلك، الفشل الخطوة الأولى نحو النجاحِ لكن بالنسبة لي هذه الخطواتِ ما كَان لها ان تنتهي |
Ama kendim için esas denemenin kendi şehrimde başarıya ulaşmak olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | ولقد عرفت ان الاختبار الحقيقي لي لم يكن صنع شهرة لي في بلدتي |
Sizinki gibi bir plan ancak iki kişiyle başarıya ulaşabilir. Daha fazlasıyla değil. | Open Subtitles | خطة مثل خاصتك ستنجح فقط مع رجلين |