"başarmak" - Translation from Turkish to Arabic

• النجاح
• تحقيقه
• لتحقيق
• إنجازه
• إنجاز
• يحقق
• تحققه
• لإنجاز
• سنفعلها
• للنجاح
• لتنجح
• تحقيق

Bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur.
النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.

Onu alırsam ikinizin başarmak için daha fazla şansı olur.
إن فرصتنا في النجاح أفضل إن حملته أنا, أعطني أياه

Bugün başarmak üzere olduklarımız... yurttaşlarımız tarafından sonsuza dek hatırlanacak.
ما نحن على وشك تحقيقه اليوم سيذكره رجالنا إلى البد

Mucizevi şey ise bunu başarmak için daha çok para harcamanız gerekmiyor.
الشيء المذهل هو: ليس عليك أن تنفق المزيد من المال لتحقيق ذلك.

Yapmak istediğim, yani, başarmak istediğim iyi bir aktris olmak.
ما اريد فعله، هو ما أريد إنجازه أريد أن أكون ممثلة جيدة

Bunu başarmak için, zor bir yol buldum. O da, zor kazandığınız profesyonel becerilerinizi yaşamınızda uygulamanızdır.
من أجل إنجاز ذلك، وجدت بالطريقة الصعبة أنك بحاجة لأن تطبقي مهاراتك المهنية المكتسبة بشق الأنفس في حياتك الخاصة.

Bunu başarmak için, çok sıkı çalışıyor ve önüne çıkan her engelin üstesinden geliyor.
انه يبذل جهده لكي يتخطى كل العقبات لكي يحقق حلمه

Bu kendine odaklanman ve başarmak istediklerin için bir fırsat.
هذه فرصة لك لتركّز على نفسك وما تريد أن تحققه

Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan küresel bir ilki başarmak için toplandılar: İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik.
تداعى الآلاف من حول العالم لإنجاز ما سيكون الأول عالميا: بنينا أول مستشفى على الإطلاق يبنى بالتمويل الجماعي.

Çünkü bir sürüsel senaryo içinde başarmak için bu gerekli.
لأن الأمر في الواقع يتطلب النجاح في سيناريو معين لذكاء السرب.

Maliyet etkinliğini 100 kat arttırmayı başarmak için bu gerekli.
فالأمر يتطلب النجاح في تحقيق أفضلية فعالية في التكلفة بمقدار أسي هو 2.

Sevdiği şey her ne olursa olsun, başarmak için gösterdiği azim ve kararlılığa hayranlık duyuyordum.
وكنت مبهورًا بتركيزها وعزمها على النجاح في أي ما أحبت القيام به.

Çocuklar yol göstermek ve başarmak için fırsat bekliyor.
والأطفال يحتاجون الفرص لكي يقودوا هذا المسار ولكي يصلوا إلى النجاح

Bir şeyler başarmak... önemli biri olmak için çok dikkatli olmanız gerekiyor. Gerçek dünya buradakinden farklı. Kimse sizin ne olduğunuzu... önemsemez.
إذا أردت النجاح وتحقيق إنجاز كبير عليك أن تصحو وتصغي

Sanırım başarmak istediğimiz bu insanlar için bir ses olmak.
وأعتقد أن ما نريد تحقيقه هو إيصال صوت هؤلاء القوم

TK: Önce yalnızca muhtemelen şunu söylemeliyim, yani neyi başarmak istediğimizi.
ترافيس : حسنا، أولا ينبغي فقط أن أقول ، حسنا، ما كنا نحاول تحقيقه.

- başarmak için uğraş vermeye inandığım için. - Zor bir yıl geçirmişsiniz, bayan.
و أؤمن بما يحاول تحقيقه أتشعرين بصرامتك يا سيدتى ؟

Ve insanların dünyada imkansız olarak düşündükleri, birtakım şeyleri başarmak bu görüntünün bir sembolü olarak hepimizin gururunu okşadı.
وقد كنا جميعا سعداء برؤية تلك الصورة تصبح رمزا لتحقيق شيء اعتقد الناس أنه مستحيل في العالم كله.

Affedersin, başarmak için çok yalan söylediğin her şeyi kaybettin.
لقد فقدت كل شيء اضطررت الكذب من اجل إنجازه

Bunu başarmak için, yerel tarım giderek hurma ağacı ve üzüm üzerinde odaklanıyor.
من أجل إنجاز ذلك، تعمل الزراعة المحلية على زيادة تركيزها على أشجار النخيل والعنب.

Herkes, henüz daha çok geç olmadan bu hayatta elinden geldiğince çok şey başarmak için çaba sarf etmelidir.
كل شخص يجب أن يحقق ما يريد و يفعل ما باستطاعته عمله في الحياة قبل أن يفوت الأوان

Yani başarmak istediğin hiçbir şey yok muydu?
لذلك لم يكن هناك أى شىء تريد أن تحققه

Bazen başarmak için daha çok zaman ve emek sarfetmek gerek. Ya JellyBean yaralanırsa?
حسناً هذا درسك الأول فأحياناً يتطلب منك وقت طويل ومجهود كبير لإنجاز شئ

başarmak üzereyiz, değil mi?
سنفعلها ، حسنا؟

Plana göre başarmak yerine başarısız olacak şeyler yapacaktım.
والخطة ببساطة هي بدلاً من أن أسعى للنجاح سأقوم ببناء أشياء تفشل بشكل متعمد

Görevi başarmak için bu bağların hepsinin birbirine tutunmuş olması lazımdır.
يجب على كل رابط من هذه الروابط أن تتماسك لتنجح المهمة.

Bir şeyler başarmak istiyorsan şimdiden yaşlılık günlerin için bir şeyler yapmaya başla.
ان أردتِ تحقيق أشياء فمن الأفضل أن تبدأي بالتخطيط بما يتناسب عمركِ الكبير