Ona söylemek zorundaydık, Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | اضطررنا لاخباره، لم يكن لدينا خيار |
- Bizi kaçırdıklarında Helena'yla birlikteydim. - Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | كنتُ مع (هيلينا) حينما باغتنا (سلفاتي)، لم يكن لدينا خيار |
- Başka şansımız yoktu. - Yapma, onun hatası değil. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار - لم يكن خطأها - |
Çok ta yaklaşmıştık. Evet, fakat Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً أيضاً - أجل، ولكن لم يكن أمامنا خيار - |
O şey onu izlerken bizi yakaladı ve saldırdı. Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لقد كشفنا ونحن نتبعه، وهاجمنا، ولم يكن لدينا خيار آخر. |
Sonra ikisi motosikleti almışlardı ve bizim de San Sebastian'a kadar otostop çekmekten Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لذا ابتعدا الأثنان على دراجة نارية ولم يكن لدينا خيار سوى التطفل على أي سيارة عودة لسان سباستيان |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر. |
Başka şansımız yoktu evlat. Winchester'ların tek bir zayıf noktası vardır. | Open Subtitles | (لم يكن لدينا خيار يا فتى ، فعائلة (وينشيستر .. لديهم نقطة ضعف واحدة |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار |
Ama söz veriyorum ki Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | ولكنني اعدك لم يكن لدينا خيار |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار |
Üzgünüm. Başka şansımız yoktu. Simon'ı kurtarmak zorundaydık. | Open Subtitles | آسفة, لم يكن لدينا خيار كان يجب علينا أن ننقذ (سايمون) و(جايس) |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار |
Başka şansımız yoktu, tamam mı? | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار ، اتفقنا؟ |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | -لمْ يكن أمامنا خيار |
Başka şansımız yoktu Dean. | Open Subtitles | (لم يكن أمامنا خيار يا (دين |
Evimize almaktan Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار سوى إيوائك. |