"başka bir şey değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أكثر
        
    • لا شيء أكثر
        
    • لا شيء سوى
        
    • ليست سوى
        
    • ليس سوى
        
    • لا شئ أكثر
        
    • لا شيء آخر
        
    • ليست أكثر من
        
    • ليس أكثر من
        
    • شيء أكثر من
        
    • ولا شيء آخر
        
    • ليسوا سوى مجرّد
        
    • ليسَ سوى
        
    • ليست اكثر من
        
    • لا شيء يُذكر
        
    Babana kendimi kanıtlayabildiğim... ..ki ondan tek isteğim rızasıydı başka bir şey değil o zaman, işte sadece o zaman sana döneceğim. Open Subtitles عندما يمكن إثبات إلى والدك أنة كل ما طلبتة منه هو الموافقة لا أكثر ولا أقل ثم، وبعدها ثم، هل سأعود لكِ
    Birleşik Devletler Başkanı'nın büyük kayıp aşkı bir fahişeden başka bir şey değil. Open Subtitles الحب الكبير خسر رئيس الولايات المتحدة. انت لا شيء أكثر من مجرد عاهرة.
    İnsanın iğrenç doğasından başka bir şey değil. Open Subtitles لا شيء سوى الأكثر سوءاً في طبيعةِ الإنسان
    Uğruna kıçınızı yırttığınız paranız, büyük sunucuların fiber optik kablolarında gezinen birkaç ışık parçasından başka bir şey değil. Open Subtitles نقودكم، تلك الّتي تفلسون مؤخراتكم من أجلها ليست سوى فوتونات قليلة من الطاقة تنتقل عبر شبكة ألياف بصرية ضخمة
    Matematik o kadar ileri seviye bir şey değil. Ve gerçekten bir sudoku bulmacası çözmekten başka bir şey değil. TED المسائل الحسابية ليست معقدة جدًا، في الحقيقة ليس سوى شئ يشبه حل لعبة سودوكو.
    Birleşik Devletler sadece uçaklar ve heli- kopterler gönderiyor başka bir şey değil. Open Subtitles الولايات المتحدة أرسلت طائرات, مروحيـات, و لا شئ أكثر.
    Basit objeler başka bir şey değil Ama bu kapının arkasında bir şey saklı Open Subtitles أجسام بسيطة، لا أكثر لكن هناك شيءَ مخفيَ خلال الباب
    Basit objeler başka bir şey değil Ama bu kapının arkasında bir şey saklı Open Subtitles أجسام بسيطة، لا أكثر لكن هناك شيءَ مخفيَ خلال الباب
    Ben aslında bir şoförüm. başka bir şey değil. Kaderim buymuş. Open Subtitles . الحقيقة هي أنني سائق سيارة أجرة , لا أكثر
    Queen Anne ise hayalet bir gemiden başka bir şey değil. Open Subtitles وأما بالنسبة إلى الملكة آن هي كانت لا شيء أكثر من سفينة شبح.
    Bu dünyanın içinde ne görüyorsan sanal gerçeklikten başka bir şey değil. Open Subtitles ما ترينه حولك هذا العالم بأكمله هو لا شيء أكثر من واقع افتراضي
    Yeterince beslemiyorsun. Abur cuburdan başka bir şey değil. Open Subtitles أنت لا تطعمه كفايته, لا شيء سوى المواد الحافظة
    Teğmen Tyler, veya onun olduğu fikri, kimyasal yerleştirmeden başka bir şey değil. Open Subtitles أعتقد أن ذلك الملازم تايلور أو فكرته لا شيء سوى غرس كيمائي في الذهن
    Evet, burjuva evliliği ruhsatlı fahişelikten başka bir şey değil. Open Subtitles نعم، الزواج البرجوازي ليست سوى دعارة مرخصة.
    * Zaman kavramı hepimizi becerdi * ve bir de bunun üstüne, hayat trafik sıkışıklığından başka bir şey değil Open Subtitles الوقت مفهوم لة وعلى قمة تلك الحياة ليست سوى زحمة سير
    Bu kokuşmuş topluluğun adına rehabilitasyon dedikleri şey uzlaşmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Open Subtitles هذا المجتمع المتعفّن، وما يسمّيه بإعادة التأهيل ليس سوى مجرّد تسوية
    Birleşik Devletler sadece uçaklar ve helikopterler gönderiyor başka bir şey değil. Open Subtitles الولايات المتحدة أرسلت طائرات, مروحيـات, و لا شئ أكثر.
    Bay Thomas, Emily Rose'un tıbbi tedavi gerektiren ciddi bir tıbbi rahatsızlık çekmekte olduğunu iddia etmiştir, başka bir şey değil. Open Subtitles أكد السيد توماس على أن إيميلي روز عانت من حالة مرضية شديدة تتطلب علاجاً طبياً، لا شيء آخر
    Işık ve gölge oyunundan başka bir şey değil. Jeolojik bir anormallik. Open Subtitles انها ليست أكثر من خداع في الاضاءة و الظلال حالة جيولوجية نادرة
    150 yıllık kağıt, küçük bir çamaşır topundan başka bir şey değil artık. Open Subtitles والآن هو ليس أكثر من كرة الغسيل صغيرة من الورق عمرها 150 عاما.
    Bu resmen çocuk muhabbeti, başka bir şey değil. Open Subtitles هذا هوَ حديث الأطفـال، ولا شيء آخر
    Ve onların zırva Robin Hood şamatasına rağmen sihirbazların sıradan hırsızlardan başka bir şey değil. Open Subtitles وإن وضعنا هراء إعطائهم المال للناس جانبًا.. فأولئك السحرة ليسوا سوى مجرّد لصوص اعتياديين
    Düşük bütçeli bir korku filmi zırvalarından başka bir şey değil. Open Subtitles هذا ليسَ سوى فيلم رعب سخيف وضعيف الميزانية.
    Sıkıntıları, hastalıktan ve sağIıklı hücre aktivitesinin bozulmasından başka bir şey değil. Open Subtitles و ان حالتهم ليست اكثر من مرضا خلل في النشاط الصحي للخلايا
    Dosyalara konacak bir kağıt sadece. başka bir şey değil. Open Subtitles انها مجرد ورقة سيضعونها في ملفاتهم لا شيء يُذكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more