"başka bir dünyada" - Translation from Turkish to Arabic

    • في عالم آخر
        
    • في عالم مختلف
        
    • أرض أخرى
        
    başka bir dünyada, başka bir zamanda olsaydık beni sevebilir miydin? Open Subtitles ، في عالم آخر في زمن آخر هل كنت لتحبني ؟
    Karanlıkta yaşamak ve başka bir dünyada saklanmak neye benzer bilmiyorsun. Open Subtitles لا تعرفي ماذا يعني العيش في الظلام والإختباء في عالم آخر
    başka bir dünyada birkaç bin yıl geçirmek sizi tahmininizden daha çok değiştirmiş. Open Subtitles بضعة آلاف من السنين في عالم آخر غيرتك أكثر مما تعلم
    Hatıralarını tekrar tekrar silse bile hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş. Open Subtitles حتى لو محيتي ذكرياته مراراً وتكراراً حتى لو انه ولد في عالم مختلف ذلك الصبي سوف يُحبّ الحورية مرةً أخرى
    Evet, büyük ihtimalle. başka bir dünyada yaşıyor çünkü. Open Subtitles ربما لن يفهم ذلك لانه يعيش في عالم مختلف
    başka bir dünyada canını bağışladım, o da gelip Central City'yi işgal etti. Open Subtitles عفوت عن حياته على أرض أخرى ليتمكن من غزو مدينة "سينترال"
    Belki başka bir dünyada arkadaş olabilirdik. Open Subtitles ربما كان يمكننا ان نكون اصدقاء في عالم آخر
    Dürüst olmak gerekirse zamanının çoğunu başka bir dünyada geçirirdi. Open Subtitles أمضت معظم وقتها في عالم آخر لاكون صادقة معك ماذا تقصدين؟
    Bak, bana söylediğin başka bir dünyada yaşadığı için annene hiç yakınlaşamadığındı. Open Subtitles أنظري، لقد قلت لي أنك لم تتمكني من الاقتراب من أمك أنها عاشت في عالم آخر
    Bu eskiden beni havaya sokardı ama artık başka bir dünyada yaşadığımızı ona hatırlatmaktan yoruldum. Open Subtitles بأثارتي هكذا, ولكني تعبتُ من محاولتي معها في أقناعها بأننا نعيش في عالم آخر الآن
    Son bardağı başka bir dünyada bırakmamız gerekti. Open Subtitles كان علينا تفريغ هذا الكأس الأخير في عالم آخر
    Birkaç saat şarkı söylemek, şiir yazmak ya da yeteri kadar para biriktirip oyun izlerken başka bir dünyada görünmez olmak en kötü zamanlarımda devam etmemi ve hayata sarılmamı sağladı. TED بضع ساعات من الغناء أو كتابة الشعر أو إدخار المال من أجل أن أختفي في عالم آخر في مسرحية جعلوني أستمر وأعادوني إلى الحياة وأنا في أسوأ حالاتي النفسية.
    Rosa öldüğünden beri, zamanının çoğunu başka bir dünyada geçirir gibi. Open Subtitles أنها تقضي وقتها في عالم آخر منذ وفاة روزا .
    Her ne kadar dünyanın başka bir ucunda... ya da tamamen başka bir dünyada olsalar bile. Open Subtitles ...حتى لو كانوا يبعدون عنك بمنتصف العالم أو في عالم آخر مختلف كلياً
    başka bir dünyada yaşıyor. Öyle değil mi, Peter? Open Subtitles إنّه يعيش في عالم آخر أليس كذلك، ( بيت ) ؟
    Adam başka bir dünyada yaşıyor. - Anlaşıldı tamam. Open Subtitles سعيداً إنه يعيش في عالم آخر
    Belki başka bir dünyada veya her yeri temizledikten sonra burada. Open Subtitles ربما في عالم آخر في هذا الكون
    başka bir dünyada büyüdü. Open Subtitles عاشت في عالم مختلف وأكثر بساطة،
    - Ben de dedim ki gerekirse Indianapolis'e taşınırım sen bunu bana yaptırmak istemediğini söyledin ve başka bir dünyada olsak... Open Subtitles أنني كنت سأنتقل إلى (انديانابوليس) إذا كان عليّ ذلك و أنت قلت أنك لا تريدني أن أفعل ذلك ...و أنت قلت أنه لو كنّا في عالم مختلف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more