Artık bankanın mülkü olduğu için de hepinizi tutuklamaktan başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | , ومنذ هي ملكية المصرف أنا ليس لدي خيار سوى أن أضعكم تحت الأعتقال |
"Kuzu postu giymiş kurtla yüzleşmekten başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | "ليس لدي خيار سوى مواجهة الذئب في ثياب الحملان، |
Ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر |
başka bir seçeneğim yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس لدي اختيار, اليس كذلك؟ |
başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي خيار هنا. |
Ayrıca Molly, başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | و (مولي)... إنني فعلاً لا أملك خياراً آخر |
Gerçekten başka bir seçeneğim yok. Evet, yap, Ade. | Open Subtitles | أنا حقا لا أملك الخيار نعم, أنت تملكينه إيد |
başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي اختيار هنا |
başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي خيار هنا |
Ayrıca Molly, başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | و (مولي)... إنني فعلاً لا أملك خياراً آخر |
Sanırım başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | إذاً ، أعتقد أني لا أملك الخيار. |