"başka birisi" - Translation from Turkish to Arabic

• شخصاً آخر
• شخص أخر
• شخصٌ آخر
• لشخص آخر
• شخص اخر
• أحد آخر
• شخصا آخر
• شخصًا آخر
• شخص آخر
• احد اخر
• احد آخر
• شخصا اخر
• شخصٍ آخر
• شخصا أخر
• شخصاً اخر

Yani Britanya'daki bir Hindu çocuk bir El-Kaide savaşçısı ve en çok aranan uluslararası teroristi oldu, İnsanların ona biçtiği Hindu, Hindistanlı ya da İngiliz kimliğini reddedip başka birisi oldu.
إذاً إن هذا الشاب الهندوسي البريطاني أصبح عضواً في تنظيم القاعدة وواحداً من أكثر الإرهابيين المطلوبين دولياً، وتجاهل ما سيدعوه الناس به سواءً هندوسياً أو هندياً أو بريطانياً، وأصبح شخصاً آخر.

Biraz da başkaları çalışsın. Biraz da başka birisi masaya et getirsin.
دع شخصاً آخر يعمل من أجل التغيير دع شخصاً آخر يضع اللحم فوق المنضدة

başka birisi gelmeden, burayı sahipleneyim dedim.
أعتقدت أنه من الأفضل أن أضع يدى على مكان اقامتى الجديد قبل أى شخص أخر

Biliyor musun beni gerçekten önemseyen başka birisi daha var.
أتعلمين؟ هناك شخصٌ آخر يهتم بشأني في الواقع

Bazen masasından bana bakarken bir anda başka birisi oluveriyor.
أحياناً ينظر إليَّ من مكتبه و يتحول لشخص آخر

başka birisi gibi görünüyor biraz ha, dışarı bıraktı duygu?
يبدو بأن هنالك شخص اخر يشعر بأنه قد تم تركه

Güzel, eğer başka birisi yoksa burada kalmalısın.
حسناً إذ لم يكن هناك أحد آخر ..يجب أن تبقي هنا

başka birisi olmanın deneyimini bunu takıp deneyerek anlayabilirsiniz.
يمكنك الإتصال و تجربة كيف تكون شخصا آخر.

Eğer başka birisi getirecekse, neden benden istiyor ki?
أم أن شخصًا آخر سيحضرهم؟ وإن كان شخص آخر سيحضرهم،

Etrafta duran ve kaçırılırsa görmeyi bekleyen birçok oyuncum vardı. sonrasında gittiklerinde çok geçti. başka birisi onlardan önce oradaydı.
كان لدي كثيرون يظلوا واقفين وينتظرون رؤية إذا ما أخطأوا التصويب، ثم يرجعوا متأخرين جداً. ويكون شخص آخر قد سبقهم.

Ya başka birisi o gece oradaydı ise?
ماذا إذا كان هناك شخصاً آخر هناك تلك اللّيلة؟

Bir akşam, çocuklarına başka birisi bakıyordu ve bir yangın çıktı.
فى ليلة , كان هناك شخصاً آخر يراقب الأطفال و حدث حريق

Bıraktım, maalesef başka birisi başlamaya karar verdi.
واذا, توقفت, لكن للأسف الشديد, شخصاً آخر قرر أن يبدأ

Belki de ölü adamımız bunu öğrendi... ve başka birisi de, onun, bunu öğrendiğini öğrendi.
في إلغاء رخصة مزاولة ألعاب القمار ربما ضحيتنا قد أكتشف هذا الأمر و شخص أخر عرف أن ضحيتنا قد عرفت بموضوع الرشاوي

Ne sen ne de başka birisi beni görevimi yapmaktan alıkoyamaz.
ليس أنت ولا أي شخص أخر سيمنعني من أداء واجبي

Balistik incelemesi sonucu, bahsi geçen olayda kullanılan silahın başka bir olayda, başka birisi tarafından da kullanıldığı belirlenmiştir.
حيث أن السلاح والذي يتوافق مع السلاح الذي استخدم بالجريمة المذكورة كان بحوزة شخص أخر

Zorlayıcı seçimler ve sorumluluk olmadan başka birisi bütün kararları sizin yerinize verse.
شخصٌ آخر يصنع جميع القرارات لكِ لا خيارات صارمة ولا مسئوليات

Sonra bu tacın başka birisi için daha anlamlı olacağını fark ettim.
ثمّ أدركت أنّ هذا التاج سيعني أكثر لشخص آخر

Biliyor musun Barney, başka birisi için bu seviyesiz bir davranış olurdu, ama üzgünüm, senin için, bu sadece normal seviyede kalıyor.
اتعلم يا بارني .. سيكون هذا لاي شخص اخر شيء دنيئ ولكن للاسف ..

Şu geçirdiğin araba kazası. başka birisi var mıydı?
حادثة السيارة تلك التي كنت فيها هل كان هناك أحد آخر?

Eğer Archie kendine bakamayacaksa, başka birisi bakacak.
إذا لم يهتم آرتشي بنفسه ، شخصا آخر سوف يقوم بذلك بدلا عنه.

Sanki kendimi başka birisi gibi görüyorum ama yaptıklarım engel olamıyorum.
كأني أرى نفسي شخصًا آخر... لكني لم أكن قادرا على الإطلاق على إيقافه

Bu adam tehlikeli. başka birisi zarar görmeden onu tepelemeliyiz.
يجب علينا القضاء علية قبل ان يصاب احد اخر

Yani, şu anda evde sizinle beraber yaşayan başka birisi var mı?
. اعني, هل هناك احد آخر . يقطن في هذا المنزل برفقتك

başka birisi muhtemelen bu yüzükle mutluydu.
شخصا اخر كان سعيدا بهذا الخاتم

Soğuk almış birisine başka birisi temas ederse daha çabuk ısınır" derler.
لـ هذا فعلتها الطريقة الأسرعُ للـ تخلصِ من الحُمى هيّ نقلها إلى شخصٍ آخر

Özür dilerim. başka birisi olduğunuzu sandım.
أعتذر سيدى خلتك شخصا أخر

Geçen gün, bazen başka birisi olmak istediğini söylemiştin.
لقد قلت في يوم سابق بأنك أحياناً تتمنى بأن تكون شخصاً اخر