O gün konuştuğumuz gibi bankanın evinize el koymaktan Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | و كحديثنا المعتاد، البنك ليس لديه خيار في هذا الوقت سوى رهن منزلك. |
Aoki'nin bunu senden rica etmekten Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | أووكي) ليس لديه خيار آخر) غير أن يطلب منك دفع الفدية |
- Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ـ ليس لديه خيار. |
- Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ـ هو ليس لديه خيار. |
- Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ؟ ـ هل ليس لديه خيار. |
Üstesinden gelebilir. Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ليس لديه خيار آخر |
- Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ليس لديه خيار. |
Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | ليس لديه خيار. |
Korkarım artık Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | أخشى أنه لم يعد لديه خيار آخر |
- Bizi ele vermez. - Başka seçeneği yok. | Open Subtitles | لن يبلّغ عنّا - لن يكون لديه خيار آخر - |