Mecbur böleceğim, Başka türlü bir şey mi söyleyebiliyorum sanki? - Bitirebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً، كان عليّ فعل ذلك وإلا لم أحظى بفرصة أن أقول أيّ شيء. |
Başka türlü nasıl ünlü sözleriyle kahve köpüğü sanatını paylaşır? | Open Subtitles | وإلا كيف له أن ينشر الإقتباسات الملهمة وفن اللاتيه ؟ |
Buradan çıkıp gidecek misin yoksa Başka türlü mü halledeceğiz? | Open Subtitles | هل ستخرج من هنا أم ستجري الأمور بطريقة أخرى ؟ |
Bizden daha fazla gelen olursa gelebilirim, Başka türlü olmaz. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع المجيئ لو آتينا جميعاً أما غير ذلك فلا |
Öyle ki, alıştığınız harcama yerine, belki Başka türlü harcasaydınız, biraz daha işe yarayabilirdi. | TED | إذن و عوض أن تصرفونه بالطريقة التي تعودتم عليها ربما لو صرفتموه بطريقة مختلفة لاختلفت الأمور شيئا ما |
Ama alıştığınız zaman fıtık onarımını Başka türlü yaptığınıza inanamayacaksınız. | Open Subtitles | لكنحالماتعتادعليه، لن تصدق أنك قمت بإصلاح فتق بأية طريقة أخرى. |
Tabii ki kutunun içinde yemek var. Başka türlü bu kadar azimle çekmezlerdi. | TED | وبالتأكيد فهناك طعام في الصندوق. وإلا لما سحبوه بقوة. |
Başka türlü, evrenin hiçbir yerinde hiç parçacık kalmaz ve tabii insanlar da var olmazdı. | TED | وإلا لما وجدت أي جزيئات إطلاقًا في أي مكان من الكون ولما وجد الجنس البشري. |
Bak, ben, ben düşündüm de, sorsam iyi olur... ç ünkü Başka türlü nereden bileceğim ki... | Open Subtitles | اعتقد أنها فكرة جيدة أن نسأل وإلا يستحيل معرفة لو كنت |
Başka türlü, benimle vakit geçirmenizi nasıI sağlayabilirim? | Open Subtitles | وإلا فكيف لي أن أحصل علي أي أحد ليقضي معي الوقت؟ |
Mesleğimizi Başka türlü anlatmak gerekirse biz aslında güzelliğin peşinde oyuncu bir arayış içindeyiz. | TED | لأصف مهنتنا بطريقة أخرى نحن نهتم بالبحث المرح عن الجمال |
Bu bıçakları kullananlar asla Başka türlü tutmazlar. | Open Subtitles | لا يمكن أن تستخدم بطريقة أخرى غير هذه أبداً. |
Eğer dostumsan, beni olduğum gibi kabul et. Başka türlü değil. | Open Subtitles | إذا كنت صديقي, خذني كما أنا، ليس بطريقة أخرى. |
O sana uygun değil. Başka türlü düşünme. | Open Subtitles | ولن تؤخذ عليه مرة واحدة لا تفكري في غير ذلك |
O yüzden, bu tarz insanlara Başka türlü yaklaşıyorum. | TED | لذا، مع هؤلاء الأشخاص أنا دائما أقترب بطريقة مختلفة. |
Bazen Başka türlü hamile kalamazsınız. | TED | فأحياناً ليس هنالك من طريقة أخرى لاتمام الحمل |
Trende Başka türlü bir kahvaltı olabilir mi? | Open Subtitles | هل هناك أي نوع آخر من الفطور على القطار؟ |
İnsanlar artık bana Başka türlü bakıyordu. Birinin emrinde olduğumu biliyorlardı. | Open Subtitles | كانت الناس تنظر إلى بشكل مختلف كانوا يعرفون أن وراءي شخص ما |
Başka türlü bu planı değiştiremeyiz. | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة التي من خلالها يمكننا خداع الموت مرة أخرى |
Afedersiniz bayan. Kendimi Başka türlü ifade edeyim. | Open Subtitles | المعذرة، خانني التعبير، إسمح لي بأن أعيد صياغة الجملة |
Beni sevmediğini düşüneceğim. Nasıl Başka türlü düşünebilirim ki? | Open Subtitles | سأشعر أنك لا تحبنى حقاً لا ادرى كيف أشعر بغير هذا |
Bu duruma Başka türlü nasıl katlanabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، وسأظل اشرب . لا اعرف كيف اعالج هذا بطريقة اخرى |
Ön kapıya çakılı bu ilan Başka türlü söylüyor. | Open Subtitles | حسناً ، هذا المُلـــصق الذي وجدته على الــباب يبــوح بخلاف ذلك. |
Başka türlü, firman, devam eden davalarla ilgili bu kadar çok bilgiyi nasıl elde edebilir? | Open Subtitles | كيف حصلت شركتك غير هذا على معلومات كثيرة في قضايانا الجارية؟ |
Hatta beni daha tatmin edici kariyerler için cesaretlendirdi ki Başka türlü tavsiye bile edilmezdi. | TED | حتى شجعني الأمر لمتابعة بعض المسارات المهنية الأكثر تحقيقًا التي ربما تكون غير مستساغة لولا ذلك. |
Bunu Başka türlü nasıl yapabileceklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم ما عدا ذلك هم كان يمكن أن يعملوه. |