"başkalarına yardım" - Translation from Turkish to Arabic

• لمساعدة الآخرين
• مساعدة الآخرين
• في مساعدة
• بمساعدة الآخرين

O canavar, başkalarına yardım etmemi sağlıyor, babamın yaptığı gibi.
أنا أستخدم هذا الوحش لمساعدة الآخرين ، كما فعل أبي

başkalarına yardım etmekte kullanmanızı sağlar.
وبالمقابل، أتمنى أن تقوموا باستخدام تجاربكم لمساعدة الآخرين.

Veren taraf başkalarına yardım edip takımı ilerletmeye çalışırken çok zaman harcıyor, bu yüzden de maalesef çok mağdur oluyorlar.
المِعطاؤن يقضون الكثير مِن الوقت لمساعدة الآخرين وتطوير الفريق ، لكن وللأسف يُعانون دائماً.

Zamanının büyük çoğunluğunu başkalarına yardım ederek geçiren başarılı bir seri girişimci.
هو رائد أعمال ناجح جداً يقضي الكثير من وقته في مساعدة الآخرين.

Eşitsizliği ortadan kaldırmamızın tek yolu ayrıcalıklarımızı görmek ve onları başkalarına yardım etmek için kullanmak.
الطريقة الوحيدة لسد فجوة انعدام المساواة هي بالاعتراف بالامتيازات التي مُنحت لنا واستغلالها في مساعدة الآخرين.

Sen harika birisin, ama başkalarına yardım etmekten kendin göremiyorsun. O arkadaşına iyi bakıyorsun, değil mi?
أنتِ شخصية مدهشة، ولكنك مشغولة جداَ بمساعدة الآخرين

-Ama başkalarına yardım etmek de...
لكن الأمر يتعلق أيضاً بمساعدة الآخرين ..

Para bağışlamak ve başkalarına yardım etmek ille de mutluluk getirmez.
إنفاق المال لمساعدة الآخرين لا يضمن السعادة بالضرورة

Ondan öğreneceğim hiçbir şey başkalarına yardım edebilmemi sağlamayacak.
ولا استطيع تعلم اي شيء منها لمساعدة الآخرين لتجنب اخطائها

İmgelemlerini, geçmişte olduğu gibi başkalarına yardım etmek için de kullanabilirsin.
يمكنك إستخدام رؤاك كما كنت تفعل في الماضي لمساعدة الآخرين

Cesurca yaşayacağıma, elimde oldukça başkalarına yardım edeceğime gereken şeyleri koruyacağıma yemin ederim, Tanrı yardımcım olsun.
اقسم لهذا العيش بشجاعة لمساعدة الآخرين عندما استطيع

- Hastalara duyduğun merhamet ve başkalarına yardım etme arzun yüzünden yaptın sanırım.
-كله بإسم التضامن -والرغبة الجامحة لمساعدة الآخرين

Ama böyle düşünerek insan olmanın en iyi yönlerinden birini kaçırıyoruz: Biz başkalarına yardım etmekten zevk duyabilecek şekilde geliştik.
ولكن حين نفكر فيه بهذه الطريقة، نفقد أحد أهم مميزات كونك إنسان: أننا تطورنا لإيجاد المتعة في مساعدة الآخرين

Bu bizim görevimiz. başkalarına yardım etmeliyiz.
لم نفعل أكثر من واجبنا في مساعدة الآخرين

Karen McCluskey her zaman başkalarına yardım etmesi gerektiğine inanmıştır,
كارين مكلاسكي) ، تؤمن دائماً بمساعدة الآخرين)

Şey, başkalarına yardım etmek hoşumuza gidiyor.
حسناً, نستمتع بمساعدة الآخرين