"başkentten" - Translation from Turkish to Arabic

    • العاصمة
        
    • العاصمه
        
    Tüm bu yolu Kongo'da olmak için geldim ve şimdi Başkentten ayrılamıyorum." Open Subtitles وقلت لنفسي انني وصلت الكونغو بشق الانفس والان لا استطيع مغادرة العاصمة
    İşte Başkentten 400 kilometre uzakta basılması gereken bu günlük gazete. TED ولذلك أصبح لدينا صحيفة يومية، يجب أن تتمّ طباعتها على بعد 400 كيلومترا من العاصمة.
    Bu telgraf bir saat önce geldi Başkentten. Open Subtitles جاءنا ما يلي منذ نحو ساعة عبر البريد من العاصمة
    Başkentten saat 10:00'da gelir! Open Subtitles الجرائد تصل من العاصمه فى الساعه العاشره
    Başkentten saat 10:00'da gelen gazeteler. Open Subtitles الجرائد التى ترد من العاصمه فى الساعه العاشره
    Almanya dört işgal bölgesine bölündü ve her Müttefik, Başkentten bir kısım aldı. Open Subtitles قسمت ألمانيا إلى أربع مناطق نفوذ حيث كان لكل دولة من الحلفاء السيطرة على قطاع من العاصمة الألمانية
    Muhalefet lideri olduğu için Senatör Amidala'yı Başkentten uzaklaştırmak oldukça zor olacaktır. Open Subtitles بصفتها قائدة المعارضة سيصعب جداً إقناع السيناتور أميدالا بمغادرة العاصمة
    Başkentten geri kalan her neyse, ona yaklaşabildiğimiz kadar yaklaştık. Open Subtitles لقد إقتربنا إلى المتبقى من العاصمة قد الإستطاعه
    Gongshan Niu ve asileri mağlup edildi ve Başkentten geri çekiliyorlar. Open Subtitles جانج شان وثواره هزموا و ينسحبوا من العاصمة
    Bu liderleri Başkentten ayrıldı demek oluyor. Open Subtitles هذا ما يجب قوله وحدتهم الرئيسية في العاصمة
    Generalin hatalı stratejisi yüzünden Başkentten geri çekilmek zorunda kaldık. Open Subtitles يجب ان ننسحب من العاصمة لان القائد حث على خرق الخطة
    Lütfen Başkentten en az beş kilometre uzaklaşın. Open Subtitles رجاءً حافظوا على مسافة 5 كيلومترات من العاصمة
    Başkentten gelen emirlere göre seni tutukluyorum. Open Subtitles بأوامر من العاصمة يجب أن أبقيكِ تحت الحجز
    Hiç kimse Başkentten ayrıldığımı bilmemeli. Open Subtitles وينبغي أن لا أحد يعرف أنا غادروا العاصمة.
    Beni Başkentten çok uzağa götürecek bir görevle ilgili karar çıkmasını bekliyorum. Open Subtitles أنا في إنتظار أمرٍ بمهمة ستأخذني بعيداً عن العاصمة
    Evet, Başkentten gelen bir FBI kurulu var. Open Subtitles نعم هناك فريق من الاف بى اى حضر من العاصمه
    Yarın herkesin Başkentten ayrılacağını söylüyorlar. Open Subtitles إنه يقول أن الجميع سوف يغادر العاصمه غدًا
    O ikisi Başkentten Arizona'a gitmeyi başardılar Open Subtitles هذان الاثنان ذهبوا من العاصمه حتى اريزونا
    Şimdi de biraz Başkentten söz edelim. Open Subtitles هدفنا الان هو العاصمه
    Başkentten bir senatör. Open Subtitles سيناتور من العاصمه
    Başkentten saray muhafızları. Open Subtitles حراس امبرياليين من العاصمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more